Yerküremizde yeterince acı ve sıkıntı yokmuş gibi son üç hafta yine bir korku filminin fragmanı gibi ve binlerce sivil kayıpla geçti. Gazze’de bombalanan hastanede bir gecede 500 kişi öldü. Bu büyük acının ilk günlerinde Biden İsrail’e gitti. Netenyahu ile Biden’ın karşılaşma anlarında çok iyi çalışılmış beden dili hareketleriyle bütün dünyaya verdikleri mesaj Gazze’de daha çok kan akacağıydı. Biden uçaktan indiğinde kendisini karşılayan gruba yaklaşırken korumalarından birisi Netenyahu’ya eliyle öne çıkmasını işaret etti. Esprili bir arkadaş “Biden Netanyahu’nun hangisi olduğunu karıştırmasın diye öne çıkmasını işaret ettiler” yazmış ama bu ince alay doğru değil elbette; bu anı izleyen bütün dünyanın birbirine doğru yürüyen iki arkadaş görmesi amaçlandı. Sonrası sarılma; Biden Yahudi topluma bir parçalarının onlardan olduğu mesajını verdi. En sonda da Netenyahu’nun göğsüne eliyle dostça bir temas ve sonra Amerikan usulü birbirine geçmiş eller… Amerika’nın İsrail’in bütün acılarını geçireceği ve hep yanında olacağı beyanının ve Yahudiler için her şeyin düzeleceğine dair umut vaat ettiğinin beden dili mesajı…Adamlar amma iyi çalışmışlar. İki medeni görünüşlü lider daha sonra koltuklarına oturup hastaneyi aslında Hamas’ın yanlışlıkla vurduğunu gözlerimize baka baka söylediler. Peki ya ölmüş ve ölmeye devam edecek binlerce Filistinli ve İsrailli sivil ne olacak?
Demir Adam (Iron Man) film serisini izlemişsinizdir. Dünyanın en teknolojik silahlarını yapan Amerikalı dahi mühendis Tony Spark, o zamanki özgür Afgan ordusuna silah satmaya gittiğinde çölde Taliban’ın saldırısına uğrar. Korumaları kaşla göz arası öldürülür, çünkü Taliban’ın elinde de onun silahları vardır. Kaçmaya çalışırken gizlendiği kayanın hemen yanı başına düşen füzenin üzerinde kendi adını görür. Bir saniyede binlerce küçük parçaya ayrılan kendi tasarımı füzeden onlarca parça vücuduna girer, ölmek üzereyken Taliban mağaralarına hapsedilmiş kendisi gibi dahi bir Afgan mühendisin yardımıyla hayatta kalarak kendisine yaptığı müthiş teknolojik demirden zırhla Taliban’ın elinden kaçar. Mağaralardan kaçış şeklini izlerken senaristin fazlaca iyimser olduğunu düşünseniz de etkilenmemek mümkün değil. Fakat Demir Adam kurtulup Amerika’ya geri döndüğünde artık silah yapmayı bırakmış ve kötü adamları haklayan Demir Adam kostümünü kendi laboratuvarında yeniden ve yüksek teknolojili olarak yeniden yaratmıştır. Film bir yandan savaşın berbatlığını gösterirken bir yandan da güçlü bir ordunun (ve silahların) sivillerin ve barışın korunması için ne kadar gerekli olduğu mesajını veriyor. Nihayetinde Demir Adam kostümü de bir silahtan başka bir şey değil.
Fakat gerçek hayatta bir füze atılıyor ve yüzlerce suçsuz sivil ölüyor. Çünkü dünya üzerinde en birinci sektör silah pazarıdır. Bu pazarın aktif tutulması ve sürekli satış yapması gereklidir. Ne vakit ekonomiler kötü gitse, bolca füze, bolca askeri silah kullanılması gereken durumlar yaratılarak ve bolca ölüm ile bu sektör hareketlendirilir.
Dünya şu an Filistin’in bütün acılarına kapalı. Bütün Filistinliler öldürülse bile kimse aldırmayacak. Hamas hedefine ulaştı, militanları muhtemelen Gazze tünellerinde saklanırken üstlerinde masum siviller, kadın ve çocuklar ölüyor. Biden ve Netenyahu birlikte çalıştıkları beden dili ile dünya üzerindeki bütün barış umutlularının umutlarını bitirdiler. Bir hastaneye daha bomba atılsa ve yine yüzlerce sivil ölse bile İsrail yine gözümüze bakarak kendisinin yapmadığını söyleyecektir ve kimse aksini iddia edemeyecek. Bu savaş devam edecek, sağduyunun en büyük beklentisi ise maalesef yayılmamasından ibaret…
Hamas bir terör örgütüdür. Kendisinin dışında oluşabilecek bir barış veya en azından uzlaşma çözümünü engellemek için İsrail’in en korkunç şekilde cevap vereceği bilinen bir terör saldırısı düzenledi. Yaptıkları şeyleri terör dışında başka bir şeymiş gibi görmek ve göstermek sivil haklarını görmezden gelmektir. Uluslararası kural koyucular Filistinli ve İsrailli sivilleri teröristlerden korumak zorundadır. Gazze’ye bir Demir Adam gelip kötüleri cezalandırmayacak.