Başlığı Hollanda seçimini kazanan Geert Wilders’den aldım. Paylaşımından ötürü aşırı sağ görüşlü lidere bile teşekkür ediyorum, zira kimden gelirse gelsin ince espri yeteneğine her daim büyük saygımız var.
Araplar paraya para demiyor ve kapitalist sistemimiz nedeniyle paradan başka bir şeyi gözü görmeyen iş insanlarımızın sağcısı solcusu yıllardır Suudi Arabistan’a akın ediyor tamam ama hiç para için Galatasaray - Fenerbahçe maçı Arabistan’a götürülür mü? Dizilerimiz o ülkede izlenme rekoru kırar, Burat Özçivit Arabistan’da hayran saldırısından yolda bile yürüyemez, bunlar olabilir ama Arapların Ata’mızı sevmediğini yedi cihan biliyor… Kadını çarşaftan çıkarttığı ve toplum hayatına erkekle eş bir birey olarak soktuğu, erkeklerin uzun saç ve uzun sakalla devlet dairesine gelmesini yasakladığı ve İslam ilkelerini ekonomik yönetimden ayırdığı için kendisine sinir oluyorlar. Fakat defalarca yazdığım üzere, futbol ve futbolcu ait olduğu toplumun aynasıdır ve Türkiye’nin büyük kitlelerini oluşturan ılımlı Müslümanların Atatürk’e bir nefreti yoktur, Atatürk’ü bizi asıl kafirin (İngiliz, Fransız, Yunan vb.) elinden kurtaran bir büyük asker olarak gören görür ve anlamasalar da saygı duyarlar, bu kesim nedense İsmet İnönü’ye sinir olur. Ülkemizde Ata’mızdan nefret edenler radikal İslamcılardır ve nüfusumuza oranla sayıları çok az… Yani bizde Müslüman futbolun ve futbolcunun Atatürk’le bir derdi yok. Zengin bir Arap olarak bu kitleye “Yok kardeşim, sana para verdim, sen de geldin benim ülkemde maç oynayacaksın, o halde benim ülkemde Atatürk formasıyla sahaya çıkamazsın” dersen o futbolcu da o maça çıkmaz, o yönetici de paranı iade eder. Her şey satın alınabilir zanneden bütün kapitalistlere de mevzu kapak olur. Burada federasyon yetkililerimiz her iki tarafın hassasiyetini anlayamamış ve olay rayından iyice çıkmış. Bizimkiler statta “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağırırken seslerini bastırmak için yüksek sesle Arap müziği çalmışlar, bu nasıl trajikomedidir ki gülsek te olur ağlasak ta! Üstelik bizde Arap müziği sevilir, neyse ki bizimkiler tribünlerde bir yandan Atatürk tezahüratı yaparken bir yandan da oynamaya başlamamışlar. Para için bu maçı organize edenler şimdi toplasınlar bakalım ortalığı… Federasyon Başkanımız birkaç hafta önce hakeme yumruk atıp sonra fenalaşan Ankaragücü Başkanı Faruk Koca gibi gerilim sonrası fenalaştı ama neyse ki sağlık durumu iyi, istifa ettiği haberi yayınlandı ama yalanlandı.
Sevgili Ata’m! Senden önce “millet” dediğimizde “millet değil ümmetsin” derlerdi, biz senin sayende millet olduğumuzu hatırladık. Senin sayende bağımsızlığın her şeyden önemli olduğunu öğrendik, kadının insan olduğunu, peşinde dört çarşaflı kadın ile dolaşan Arap figürünün yanlış olduğunu sen anlattın bize. Savaşarak el alemin toprağına konup ondan vergi alarak, onun çocuğunu asker yapıp ona karşı savaşmaya göndererek sistem kurulmayacağını, bir milletin üretim yapması ve ekonomisi olması gerektiğini, bütün dünyayı topraklarımıza katmak değil, sahip olduklarımız üzerinde bir ülke inşa etmek gerektiğini senden öğrendik. Sen bizi hareminde yüzlerce kadın bulunduran padişahların sakat bakış açısından kurtardın. Geçen hafta zengin Arap sayesinde seni ne kadar çok sevdiğimizi bir kere daha hatırlamış olduk.
Bu atraksiyonla yılın son günleri geçerken hakem yumruklayan Faruk Koca hapisten çıktı. Herkes veryansın ediyor ama ben şu anki ortamlarımızda Cumhurbaşkanımızın bir kıymetlisinin şiddet meyillisi toplumumuzda birine yumruk attığı için bir gün bile hapis yatmayacağını düşünenlerdendim, bu on beş gün benim güvensiz ruhuma fena halde yeterli geldi.
Bu yıl yine bir sürü değerli insan öldü. AK Partinin bile “milli muhalif” diye alkışladığı tek CHP’li olan Deniz Baykal öldü. Dünyanın bence en güzel kadını Jane Birkin öldü. Gençliğimizde her telden çalan ruhumuzu en iyi anlayan ve gitarı her telden çalabilen Erkin Koray öldü. Hepsinin ruhu şad olsun.
Bir yılı daha bitirirken iyimserliğimizi koruyabileceğimiz ve başımıza gelecek her şeyle başa çıkabileceğimiz, sağlığımızla ve sevdiklerimizle sınanmayacağımız depremsiz ve devalüasyonsuz huzurlu bir yıl dilerim sayın okurlar.