2019 yılında ikinci kere ama bu defa gerçek anlamda hapse girince intihar eden Amerikalı hiper zengin Epstein davasında, reşit olmayan çocukların seks köleliği yaptırıldıkları ünlü, zengin, politikacı isim listesi üzerindeki mahkeme gizlilik kararı kalktı ve liste 4 Ocak 2024’de açıklandı. Öyle bir liste ki; iki tane Amerikan Başkanı var, ünlü Amerikan iş insanları var, beyaz perdede izlediğimiz bir sürü yakışıklı var, yeteneklerine hayran olup filmlerini kaçırmadan seyrettiğimiz çok ünlü yönetmenler var, İsveç eski Başbakanı bile var. İsimleri okudukça şekilden şekle, renkten renge girip midenize bir taş oturuveriyor. Nasıl bir sahte dünyadır bu?
Epstein multi milyarder ekonomistti, tanımadığı zengin ya da politikacı yoktu. 2005 yılında lise öğrencisi kızları fuhuşa zorlama ve başkalarına satma suçu ispatlanmıştı ama nedense hükümet devreye girmiş ve 18 ay hapis cezası almıştı. Ama hapis nasıl bir hapisti? Amerika’da hafif suçlulara verilen sabah işinize gidip çalışma, akşam işinizden çıkıp hapisteki hücrenize dönüp yatma hakkı ona da tanınmıştı, oysa adam pedofili suçundan hüküm giymişti, bu haktan yararlanması imkansızdı. 13 ay her sabah cezaevinden çıkıp işine gitti, 12 saat dışarıda kalıp akşamları sadece yatmaya hapse döndü. Hapis cezasının kalan 5 ayında ev ve işi dışında bir yerde bulunmamak koşuluyla şartlı tahliye edildi ama sivil toplum temsilcileri o beş ayda uçağına binip kendine ait özel adasına giderken bile fotoğraflarını çekip polise götürdüler ve polis hiçbir şey yapmadı. Neden mi?
2005 yılında açılan davanın suça göre inanılmaz hafif cezasını isteyen savcısı Costa, sonradan Bakan olmuştu. Yani adam adalet uygulayıcısından çok gözü yukarılarda hırslı bir kişilikmiş. O zaman Epstein’in hükümette kimlere bu küçük kızları peşkeş çektiği açıklanmadı ama davaya hükümetin doğrudan müdahalesi olduğuna dair kimsenin kuşkusu yoktu. Epstein kadar hükümette de korunması gereken kirli kişiler vardı çünkü. Dolayısıyla Epstein’e kimse dokunamadığı gibi hükümet tarafından korundu.
Epstein’ın bir adası vardı, hem de muhteşem bir ada… Üzerinde malikaneler, yüzme havuzları, plajlar yapılmış. Şimdi “pedofili adası” adı takılmış. Bu adaya Bill Clinton gelmiş; Hillary Clinton ile bildiğimiz anlamda evliliklere hiç benzemeyen tuhaf bir siyasi ihtiras birlikteliği yaşayan bu ilginç Başkan, uçak kayıtlarına göre zengin pedofilinin özel jetine tam 26 kere binmişti ama şimdi adaya gittiğini kabul etmiyor. Adada özel baz istasyonları kuran bir mühendis bir defasında havuzda İngiltere Kraliçe’sinin oğlu prens Andrew’i çıplak bir küçük kızla ön sevişme yaparken görmüş. Bir defasında da Bill Clinton’u veranda da otururken gördüğünü söylüyor. Prens Andrew konusu çok önce alevlenmişti ama ona da kimse bir şey yapamadı.
Zengin pedofili yüzlerce reşit olmayan kızı taciz ve tecavüz etmiş ve başkalarına satmıştı. Bu kız çocukları fahişe değil, lise öğrencileriydiler. Neden mi bu adamın eline düşüyorlardı? Pedofilinin yaşadığı zengin memleket Florida’da Palm Beach denilen yer öyle bir yer ki bir köprünün birbirine bağladığı iki tarafta iki apayrı dünya var. Köprünün bir tarafında hiper zenginlerin malikaneleri, yarım saat uzaklıktaki diğer tarafında ise parasız ve çaresiz insanların sefil hayatları... Bizde de aynısını Yıldız mahallesinden Dikmen’e gitmek için vadinin içindeki kestirme yoldan geçerken hissederdim. Yıldız ve Oran semtlerinin lüks hayatlarıyla Dikmen vadisinin sefillik içindeki talihsizlerini beş dakika arayla görebilirdiniz. Hayat neden beş dakika mesafede yaşayan insanlara bu kadar farklı yüzler gösterirdi, anlamak mümkün değildi.
Zengin pedofili evine yarım saat uzaklıktaki fakir muhitin lisesindeki kız çocuklarını 200 dolar karşılığı kendisine masaj yapmaları için evine çağırıyordu, çoğu kere kendi kadar sapkın İngiliz kız arkadaşı bu çocukları bulup getiriyordu. Yaşları 14 ile 16 arasındaki bu kız çocuklar fakir ailelerin yapayalnız çocuklarıydılar. Anaları babaları parasızlık ve çaresizlikten sertleşmişti; çoğunun evinde acı, şiddet, yalnızlık gibi her türden sıkıntı vardı. Onlara 200 dolar verildiği sürece yaşlı bir zenginin masaj görüntüsü altında tacizine de tecavüzüne de katlanıyorlardı çünkü bu çocuklar hayatın güzel bir yüzünü görmemişlerdi. Zaten berbat olan hayatları içinde değil başlarına gelenin büyük bir haksızlık olduğunu anlamak, zengin pedofilinin evinde gördükleri muameleyi belki de şans sayıyor olmalıydılar ki tekrar tekrar o korkunç eve geliyorlardı.
2019 yılında ise adaletin peşini bırakmayan vicdan sahibi sivil toplum kuruluşlarının karşısına gerçek bir savcı çıkıverdi ve gerçek bir karar verdi. Satın alınamaz, ileride Bakan olmaya aldırmayan, kafasında adalet duygusu olan bu kişi sayesinde Epstein gerçek bir hapse girdi ve duruşmaya çıkmadan önce hapiste intihar etti. Ülkenin üst tabakasından kimlere reşit olmayan kızları gönderdiğini açıklayamasın diye öldürüldüğü ya da korkutularak intihar ettirildiği söyleniyor, biz gerçeği muhtemelen hiç bilemeyeceğiz.
Çocuklarımızın başının üstünde gerçek bir aileden oluşan çatının, o çatının altında tokluğun, sevginin ve ilginin olmasının onları nelerden koruyabileceğinin ispatıdır Epstein davasında ifade veren ve şimdi hepsi travmatik kişilikler olmuş bir zamanların lisede okuyan sahipsiz kız çocukları…