Bugün depremin yıl dönümü aradan tam bir yıl geçti. Yüzyılın en büyük depremi ulusumuzu büyük üzüntüye boğdu.
Kaç kişi öldü, kaç kişi yaralandı, kaç kayıp var? kaç kişi kaçırıldı? Bilinmiyor. Tabi ki bu konularda resmi rakamlara ihtiyaç var.
Ben de çok güvendiğim Demokrat Parti Milletvekili Salih Uzun’un twitter’da paylaştığı rakamlarla sizleri bilgilendirmek istedim.
“İki gündür # deprem kayıpları sayılar üzerinden tartışılıyor. HER SAYININ BİR CAN OLDUĞUNU UNUTUYORUZ. Üstelik sayılar da kafa karıştırıyor Bugün AFAD ve Nüfus İşl. Gen. Müdürlüğü nezdinde temaslarda bulundum.
Toplam vefat sayısı: 53 bin 537 Resmi makamlara bildirimi yapılan kayıp sayısı: 135 İllere göre vefat
Sayıları Adana: 688 Adıyaman:8561 Diyarbakır:433 Gaziantep:3904 Hatay: 24174 Kahramanmaraş: 12718 Kilis:33 Malatya: 1256 Osmaniye:907 Şanlıurfa:200 Deprem bölgelerinden başka şehirlerin hastanelerine gönderilmiş ve oralarda vefat edenlerin sayısı:663 Bunun yanısıra; Kimsesizler mezarlıklarının tamamen açıldığı, DNA incelemeleri ile hepsinin kimlik tespitleri yapıldığı ve kimlik tespiti için beklenen kalmadığı yönünde de tarafıma bilgi verilmiş olmasına rağmen bu bilgiyi kuşku ile karşıladım. Netleştirmeye çalışacağım. Nitekim Başsavcısı Ahmet Çelikkol, sadece Hatay için bugün şu açıklamayı yaptı. “Vücut bütünlüğü bozulmuş 193 cenazenin DNA örnekleri alınmış ancak eşleme yapılamadığından yakınlarına teslim edilememiştir.” Ayrıca bugün Meclis’e de gelen kayıp yakınları, kayıp sayısını 145 olarak veriyor. Halbuki yetkililerin bana verdiği bilgiye göre ; resmi makamlara bildirimi yapılan kayıp sayısı 135. Arada 10 Can var. Şunu da söylemeliyim: Bu mesele benim gibi bir ya da birkaç milletvekilinin bireysel gayreti ile aydınlatılamaz. DOĞRU YÖNTEM ŞUDUR: Muhalefet partilerinin verdiği önergeler kabul edilmeli ve TBMM’DE DEPREM KAYIPLARINI ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULARAK KONU HER YÖNÜYLE AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMALIDIR. #deprem #Depremi UnutmaUnutturma”
Evet… Salih Uzun’un twitter paylaşımı aynen böyle…
Ben de depremin yıl dönümünü Hatay’da geçireceğim. Bir yıldır neredeyse bütün deprem bölgelerini gezdim. Hatay gibi büyük zarar gören bir yere rastlamadım. Yılbaşını çadırda geçirdim. Herşeyi güllük gülistanlık göstermek hiç kimseye fayda sağlamaz. Çadır bulamayan var mı bilmem ama konterner’e geçemeyenlere rastladım. Geçenlerin de tepesine yağmur yağdığı şikayetleri var. Zaten konteyner kentlerde üzerleri çadır bezi ile örtülmüş durumda. Konteyner’da yangın çıktığı söyleniyordu. Tehlike büyüktü. Ankara’ya döndüğümüzde konteyner’da yangın çıktı ve iki çocuk vefat etti. Haberini aldık. Bu benim için çok üzücü bir haber oldu.
Yıl boyunca duyduklarımıza değil gördüklerimize inandık. Duyduklarımızla gördüklerimizin hiç alakası yoktu.
Hızlı çalışılmalı hepsi yuvalarına kavuşturulmalıdır. Lafla peynir gemisi yürümediğini millet olarak çok iyi biliyoruz. Kış halen bitmedi. Çetin bir şekilde devam ediyor. Hepsi sıcacık bir yuvayı hakediyor. Kendilerinden ziyade ufak çocukları için yaşamaya ayakta durmaya çalışıyorlar.
Yaşlılarına da sahip çıkıyorlar. Onları depremin yıl dönümünde unutmayalım, yardımlarımıza devam edelim. Bugün onların başına gelenin yarın hepimizin başına gelebileceğini aklımızdan çıkarmayalım.
Ölenlere rahmet, kalanlara sağlık dilerim.
Depremin Yıl Dönümü
Mustafa Aydemir
Yorumlar