(Ceridei Resmiye ile neşir ve ilânı: 28 Mart 1337 - No. 8 )
No. 55 BÎRİNCÎ MADDE - Düğünlerde alelıtlak cihaz teşhiri, cihazın açıktan nakli, erkek tarafından iki kattan fazla elbise ihdası, düğün günlerine münhasır olmak üzere bir günden ziyade çalgı çaldırılması ve ziyafet verilmesi, nişan, çevre merasimi ile ağırlık ve hedaya itası ve köçek oynatılması gibi israfat memnudur.
ÎKÎNCÎ MADDE - Her livanın mecalisi umumiyesi işbu kanun ile kavanini saire ahkâmına mugayir olmamak şartiylemahallî ve idarî talimatnameler tanzimine ve gerek ona müstenit tedabirin Hükümet marifetiyle tatbikini takibe mecburdur.
ÜÇÜNCÜ MADDE - îşbu mevat ve talimatnameler hilâfında hareket edenler mahallî belediyelerine ait olmak üzere elliden yüz liraya kadar cezayi nakdî ita veya bir aydan altı aya kadar hapis ile mücazat olunurlar.
DÖRDÜNCÜ MADDE - îşbu mevaddan mütevellit mesail sulh mahkemelerinde rüyet olunur. Bu baptaki hükümler katî ve lâzimülinfazdır.
BEŞÎNCÎ MADDE - Hitan cemiyetleri için masraf ihtiyariyle düğün yapmak memnudur.
ALTINCI MADDE - îşbu kanun ile menedilen eşya müsadere ve mahallî belediyeleri namına bilmüzayede füruht ve irat kaydedilir.
YEDÎNCÎ MADDE - îşbu kanun tarihi neşrinden itibaren mer’idir.
SEKÎZÎNCÎ MADDE - îşbu kanunun icrayi ahkâmına Büyük Millet Meclisi Dahiliye ve Adliye vekilleri memurdur.
25 teşrinisani 1336 ve 13 rebiyülevvel 1339 Tarih No. Makam Büyük Millet Meclisi Riyasetinden tebliği : 22 teşrinievvel 1336 25 Kasım 1920’de çıkarılan en enteresan kanunlardan birisi “Düğünlerde Men’i İsrâfat Kanunu” dur. Meclisin bu kanunu çıkarmaktaki amacı Milli Mücadele nedeniyle toplumun birikimlerinin israf edilmesini önlemektir. Amaç düğünlerdeki israfı ve toplumdaki bozulmayı önlemektir. Önemli bir geleneğimiz olan düğünlerde halkımız ölçüyü kaçırıldığından ve gösterişe yöneldiğinden düğünlerde yapılan savurganlıklar sosyal sıkıntıların oluşmasına neden olmuştur.
Düğün masrafları artınca evlilikler ve dolayısıyla nüfus artış hızı azalmış ve toplumsal ahlak erozyona uğramıştır. Kız kaçıranlar çoğalmıştır. Cezaevine girenlerin % 90’ı kızlar için çok para istenmesinden dolayı kız kaçıranlardan veya kız kaçıranların öldürülmesinden dolayı içeri girenlerden oluşuyordu.
Bu gösteriş merakı yüzünden insanlar borçlanarak evlenme yoluna gitmişler ve evlilik borçla başlayınca da aileler sıkıntıya düşmüşlerdir. Zenginlerin düğünlerde şatafat içerisinde olması dar gelirlinin düğün yapamaması borçla yapanında maddi sıkıntıya girdiği ve fakirleştiği bir gerçek halini almıştır. Düğünlerin gösterişe dönüşmesi toplumun huzurunu bozmaya başlamış, bu durum basına da yansımıştır. Basında israfın önlenmesi konusunu desteklemiştir.
Düğünlerde para harcamak bir şeref meselesi olarak görüldüğünden düğün masraflarının karşılanabilmesi için insanlar hayvanlarını ve tarlalarını satmışlar birikimlerinin tamamını düğün için harcamışlardır. Bu durum karşısında aileler yoksulluk içerisine düştüklerinden devletten çare üretmesi dile getirilmiştir. İlk TBMM bu duruma kayıtsız kalmamış, aynı zamanda savaş yıllarında bulunulduğundan bütçe, bu olağanüstü koşullara göre düzenlenmiştir. Tasarruf tedbirleri içerisinde devlet memurlarının ve milletvekillerinin yolluklarında kısıtlama, resmî dairelerde kışın günler kısaldığı için öğle yemeği tatili kısaltılarak gereksiz yere soba yakılması engellenmiştir. Acil olmayan yazışmaların telgrafla yapılmaması gibi tedbirler alınmıştır.
Devlet sonunda bu soruna el atmış ve müzakere edilen “Düğünlerde Men’i İsrâfat Kanunu” 25 Kasım 1920 tarihinde meclis genel kurulunda görüşülerek kabul edilmiş, 28 Mart 1921 tarihinde 55 numara ile yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak kanunun uygulanması sırasında aksaklıklara da rastlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, 20 Eylül 1966’da bu kanunu çok sayıda gerekçeyle oy çokluğuyla iptal etmiştir. İptal kararı 8 Mayıs 1967’de Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlükten kaldırılmıştır.