Yazıma “Uzaya bir iki, uzaya bir iki” şeklinde bir başlık koymayı geçirdim aklımdan, ancak böyle bir esprinin, uzaya ilk giden kahraman pilotumuza saygısızlık olacağını düşünerek vaz geçtim.

İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, Florida’dan fırlatılan ABD’li uzay aracı ile maceralı yolculuğuna çıkarken, onun sağ salim gidip gelmesi için dua ettim. Geçmişte bu şekilde başlayan uzay yolculuklarında yaşanan kazalar geçti aklımdan, dilerim sağ salim dönerler.

1969 yılında Apollo uzay aracı ile yola çıkan ve Ay’a ilk ayak basan astronotlar Neil Armstrong, Edvin Aldrin ve Maykıl Kollins’i hatırladım. Aradan 50 yılı aşkın zaman geçti ve bilim dünyası, teknolojisini daha da geliştirdi,  ama, yine de bilinmeyen bir yolculuktu uzay yolculuğu,  zaman zaman uzay mekiklerinde yaşanan arızalar ve kazalar hafızalardan silinemiyordu.

Astronotumuzun uzay yolculuğuna başlarken yaptığı kısa açıklama ise göğsümüzü kabarttı, gözlerimizi yaşarttı. Astronot giysileri içerisinde ellerini sallayarak ne demişti Alper Gezeravcı:

“Yüce Atamızın sözleri ile bu anı hatırlatmak istiyorum, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önderimiz Atatürk’ün ‘İstikbal göklerdedir’ sözleri ile yola çıkıyorum.”

Alper Gezeravcı’nın bu sözlerinden iyi bir Atatürkçü olduğunu, kendisini bilime adadığını öğenince cesaretim daha da arttı. Yüz yıl önce “İstikbal göklerdedir” diyen Atamızın açtığı yoldan yürümeyi becerebilseydik, şimdi bilim ve teknolojide çok daha ileri düzeylerde olabilirdik. 

Sonra hakkında bilgiler yayıldı medyada:

Türk ordusunun başarılı bir pilotu iken 2012 yılında Fetö’nün casusluk kumpas davaları ile ordudan ihraç edilmiş, açtığı davayı 2020 yılında kazanarak yeniden orduya dönmüş, şimdi de kendi isteğiyle ve severek uzay yolculuğuna çıkıyor.

Ne yazık ki geçtiğimiz süreçte yaşanan kumpas davalarından, akıl ve bilim düşmanlıklarından, Alper Gezeravcı’nın da nasiplendiğini görüyoruz.

İlk astronotumuzun uzaya gitmesi, ülkemizde büyük heyecan yarattı, özellikle bu uzay projesini maddi ve manevi olarak hazırlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iktidarı, tarihi bir başarıya imza atmış olmanın gurur ve sevincini uzun uzun paylaştılar. Ancak, bu uzay yolculuğunu da siyasal ranta dönüştürme çabalarına girişmeseler, çok daha da iyi olacaktı.

ABD’li, İspanyol, İsveçli ve biri de Türk olmak üzere dört astronotla yola çıkan uzay aracının, bir buçuk gün sürecek yolculuğun sonunda Uzay üssüne ulaşacağı bildiriliyor. Uzay üssünde onları, değşik ülkelerden 7 astronot karşılayacak, on dört günlük bilimsel araştırma ve çalışmalardan sonra dünyaya dönecekler.  

Bir yandan bakınca da, 55 milyon dolar ücret ödeyerek ilk astronotumuzu ABD’li uzay aracı ile yolculuğa çıkarmamız, bana pahalı bir dolmuş yolculuğu gibi geliyor.  Büyük kentlerimizin dolmuş duraklarını hatırlıyorum, “Uzaya bir iki, uzaya bir iki” diye espriler geçiyor aklımdan.

Bir yanda da ABD’li uzay aracı ile bir dolmuş yolcusu gibi uzaya açılan astronotumuzun yanından özel  lüks arabaları ile geçen varlıklı insanlar geçiyor gözlerimin önünden.

Dileriz bu ilk adım, bilim ve teknolojiye açılan kapımız olur. İlerleyen süreçte Allah’ın bize verdiği aklımızı kullanarak, kendi ürettiğimiz, çağa uygun lüks araçlarımızla uzay yolculuklarına çıkarız.