Önümüzdeki 28 Mayıs Pazar günü, önemli bir engel çıkmazsa Partili Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu gerçekleştireceğiz, bu...
Önümüzdeki 28 Mayıs Pazar günü, önemli bir engel çıkmazsa Partili Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu gerçekleştireceğiz, bu seçim sistemi bizim ilk tecrübemiz olacak, dileriz barış ve huzur içerisinde ikinci turu da tamamlarız.
Fransa’da 1981 yılının mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu yapılırken Paris’teydim. Kentin her tarafı seçime katılacak iki adayın, Sosyalist Parti lideri Mitterand ile mevcut cumhurbaşkanı Gisgcard d’Esteigne’in afişleri ile süslenmişti. Adayların taraftarları gruplar halinde ellerinde seçim afişleri, parti bayrak ve flamaları ile şarkılar söyleyerek caddelerde, sokaklarda dolaşıyorlar, toplu yürüyüşler yapıyorlar, danslar ediyorlardı, kimse ötekine kaşının üstünde gözün var demiyor, birbirlerini alkışlıyorlardı. İmrenerek izlemiştim o seçim çalışmalarını. Seçimi de muhalefetin birleştiği aday Sosyalist Parti lideri Mitterand kazanmıştı.
İşte o tarihlerden bu yana ülkemizde bir çok seçim yaşadık, devletimizi yönetecek kadroları seçerek meclise gönderdik, öyle ya da böyle hükümetler kuruldu, en zıt görüşten, ideolojiden partiler bir araya gelerek koalisyonlar oluşturdu, devleti yönettiler. O seçimlerde de siyasal çekişmeler, tartışmalar yaşanırdı ama, bu kadar öfke sınırlarını aşanına tanık olmamıştık.
Toplumun ve demokrasimizin giderek daha da gelişeceğini, daha hoşgörü, barış ve huzur ortamında seçimler yaşayacağımızı umut ederken, bu yeni sistemde kendimizi, iki zıt kutuba ayrılmış, iki yabancı ülke arasındakine benzer nefret söylemleri, bir tartışma ve çatışma ortamında bulduk.
Oysa, 85 milyonluk bu devlet, bu vatan, bu bayrak hepimizindir, kimsenin aile şirketi veya aile çiftliği değildir. İktidarı elinde tutmak veya ele geçirmek uğruna toplumu bu kadar sert kutuplara ayrıştırmanın, çatışma ortamına sürüklemenin kimseye yararı olmaz,
Siyasal seçimler bir hizmet yarışıdır, sportmence, centilmence yapılmalıdır. Toplumun karşısına çıkıp yaptıklarınızı, yapacaklarınızı anlatırsınız, adil bir şekilde gerçekletirilecek seçimde çoğunluğun istediği taraf devletin yönetimini ele alır, dönem sonrası yapılacak yeni seçimde hizmetleri beğenilirse yeniden seçilir, beğenilmezse iktidarı yeni seçilenlere devreder. Demokrasi budur. Bundan neredeyse 2500 yıl önce Yunanlı filozof Platon (Eflatun), “Demokrasi bir eğitim işidir, eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur, devam ederse demagoglar türer, demagoglardan da diktatörler çıkar, demokrasi despotluğa dönüşür” demiş.
Siyaset sahnesinde bu kadar ağır ve asılsız suçlamalara, hakeret ve söylemlere ne gerek var.
Gerginlikten çok yorulduk, nefes alamaz hale geldik. Bu kadar çatışmacı, bu kadar kavgacı, pervasızca tartışmalı bir seçim ortamını, geleceğimize nasıl taşıyacağız?
İkinci turun, kazasız, belasız bir ortamda adilce geçmesini diliyorum.