‘Değişimciler’in adayı CHP’nin yeni Genel Başkan Özgür Özel, parti içi uygulamaları ve politikaları ile umutları tüketiyor. Memleket ekonomik kriz, iç ve dış politikalardaki savrulmalar, Mart sonunda yapılacak yerel seçimler için siyaset sahnesinde oynanan akıl almaz oyunlarla şaşkına dönmüşken Özgür Özel, yüz yıllık CHP’yi, yeniden şekillendirmenin telaşını yaşıyor. Yüz yıl ayakta duran kaya gibi sağlam bir binanın alt katında açacağı dükkan alanını genişletmek için kolonları, kirişleri kesen düşüncesiz bir işletmeci gibi, önündeki en küçük depremde o binanın üzerine çökeceğini göremiyor sanki.
Manisa’da 03.02.2024 Cumartesi günü partisinin toplantısında yaptığı konuşmada şöyle diyor: “Listelerimiz dört dörtlük olmayabilir ama bu değişim inancıyla bu parti değişecek, gençleşecek ve iktidara yürüyecek.” Bu konuşmasının bir bölümünde de ‘CHP’yi yaşlıların elinden kurtarıyoruz’ gibi bir söz kaçırdı ağzından. Sen bu dar zamanda, yeni bir futbol takımı mı kuruyorsun Sayın Başkan?
Yüz yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nin bilgi, birikim ve tecrübelerle dolu yaşlılarını bir kenara iteleyerek yaptığın yanlış yetmiyormuş gibi, ülke nüfusunun en büyük kesimini oluşturan emeklileri, yaşlıları da rencide ettiğinin farkında değil misin?! Tansu Çiller’in Başbakan olduğu 1994’lerde Eskişehir Milletvekili İbrahim Yaşar Dedelek, bir konuşmasında “Başçavuşun eşeği” gibi bir laf etmiş, o zaman 200 bin nüfusu bulunan Emekli Astsubaylar Derneği ile birlikte toplumun geniş kesimlerinden büyük tepki görmüş, ertesi gün Milletvekili Dedelek ile partili bir grup, Derneği ziyaret ederek özür üstüne özür dilemişlerdi.
Her seçimde olduğu gibi önümüzdeki yerel seçimlerde de topluma yön verecek olan en etkili kesim, emekliler ve yaşlılardır, onların sevgi ve güvenini kazanmadan seçimlerde başarı sağlayamazsınız. Siyasette, toplumsal kesimleri karşınıza alarak, rencide ederek, küstürerek hiç bir yere varamazsınız. Yaşlılar ve emekliler, ülkenin akil insanlarıdır ve her zaman onların bilgi, birikim ve tecrübelerinden yararlanmasını bilmelisiniz. Yerel seçimler için aday belirleme çalışmalarında, yok şu değişim karşıtıymış, yok bu değişimden yanaymış, şu şunun hemşerisi, bu bunun arkadaşıymış diye ortalığı hallaç pamuğu gibi atacağınıza, karşınızda halen bir dev gibi duran yirmi küsür yıllık Ak Parti iktidarına karşı politikalar üretin, mücadele edin.
Örneğin, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ı yeniden partinin adayı göstermeniz toplumda ne kadar takdirle karşılanmışsa, İzmir’de Tunç Soyer’i bir kenara itelemeniz de en az o kadar şaşkınlık yaratmış ve tepki toplamıştır.
Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, ilerleyen yaşına karşın sadece Eskişehir’de değil, tüm ülkede efsane belediye başkanı haline gelmişti, kendi isteği ile artık dinlenmeye çekilmesi ile pek rahatsızlık yaratmadı ama, bu parti için olağanüstü çabalar göstermiş, tüm olumsuzluklara karşın geçtiğimiz Mayıs seçimlerinde toplumun yüzde 48’inin oyunu toplamış Kemal Kılıçdaroğlu’nu kabuğuna hapsetmemelisiniz.
CHP eski genel başkanlarından Deniz Baykal’ın mezarı başındaki anma toplantısında bu partinin geçmişteki Cumhurbaşkanı adayı olan son derece başarılı bir politikacı Muharrem İnce’yi yanıbaşınızda görenlerin vicdanları sızladı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan için gösterdiğiniz hoş görüyü, Muharrem İnce için de gösterebilir, her ne pahasına olursa olsun onu yanınızda tutabilirdiniz.
Bu satırları karaladığım sıralarda parti içi politikalarınızdan rahatsızlık duyan yılların CHP’lisi Gürsel Tekin’in istifa ettiği haberleri yansıyor televizyon ekranlarına. Dileriz bir istifa sağanağına tutulmazsınız.
Sizin amacınız, kişisel egolarınızı tatmin etmek mi, yoksa Cumhuriyetimizin tek umudu haline gelmiş ana muhalefet partisi CHP’yi güçlendirerek iktidara taşımak ve ülkeyi içerisinde boğulmakta olduğu karanlıktan kurtarmak mıdır?
“Küçük olsun benim olsun” düşüncesi ile hareket ederseniz, önümüzdeki yerel seçimlerde o binanın sabun köpüğü gibi çöktüğünü görürsünüz, sizden daha çok bu partiye umut bağlamış toplumsal kesimleri hüsrana uğratırsınız. Siyasal tarihimiz, geçmişte bu tür parlayıp bir anda tarihin sarı sayfalarına gömülen parti isimleriyle doludur.
Yazık olur!