Hazar Türk Devletinden Dünya Tek Devletine - II

-Programın başında da söyledim. Bu birkaç programla devam edecek bir şey gibi görünüyor. Ancak ben bu zenginliği herkesin çok merak ettiği, son yıllarda çok da ismini duyduğu, benim de dilime pelesenk ettiğim bu şeyler meselesi var. Rothschilds aileleri meselesi var. Hafif oraya bence bir dokunalım.

Rothschilds Kızıl Kalkan. Doğu Avrupa Musevileri. Eşkenazı Müsevisi Yahudi değil. Çünkü Yahudi'ye hem bir inancı tanımlar ama şimdi son yapılan genetik incelemeler bugün Musevilik dinine inananların büyük bir kısmının Hazar kökenli olduğunu ispatlıyor. Bu benim iddiam değil. Bir rivayet de değil, bilimsel bir araştırma. Niye? Bunlar Hazarlar kalabalık bir toplum olarak doğuya sürüldükçe orada Musevilik daha çok yaygınlaşmış. Paganizm unutulmuş. Musevilik daha çok yaygınlaşmış.

Ama Türkler her halükârda bunu mış gibi yaptıkları için faizli işlere bulaşmışlar. Çünkü hem Hristiyanlıkta hem Müslümanlıkta hem de Musevilikte faiz cehennemlik bir suçtur. Yani faizli para almak, vermek, tefecilik cehennemlik bir suçtur. O yüzden hem Hristiyanlar hem Müslümanlar bu işten uzak durur hem de Museviler. Fakat Musevilerde bir açık kapı vardır. O açık kapı Musevilerin Musevilerden faize paralık vermesi yasaklanmıştır. Çünkü para görülenmiş. Mecburen faizli alışverişi günah olmasın diye. Bugünkü kanalizasyonu temizlemek kadar iğrenç bir iş görüldüğü için Musevilere yaptırmışlar.

Şimdi sanayi devrimine kadar veya sanayi devrimi biraz öncesine, Amerika'nın keşfine kadar falan olan şeylerde bu işler çok büyük işler değil. Daha ziyade borç parayı alan, çünkü üretimin finansmanı diye bir dert yok. Finansman daha ziyade devletlere gerekiyor. Devletler ne bileyim büyük saraylar, tapınaklar falan yaptıracaksa. Orduyu beslerken büyük savaşlara gidecekse veya bir saldırı karşısına bir savaş gücü oluşturacaksa finansmana ihtiyaç duyuyor. Ve onlar borç alıyorlar. Yani daha ziyade sorun asiller denilen sınıfa ait bir sorun.

Ama sanayi devrimi ile beraber finansman üretimin ana girdilerinden biri olmuş. Finansman üretimin ana girdilerinden biri olunca, ticaretin ve üretimin ana girdilerinden biri olunca, faizi para alıp vermekten imtina etmeyen Museviler’de çok büyük bir servet toplanması olmuş. İnanılmaz bir servet toplanması olmuş. Bunun da zirve noktalarından biri Rothschild ailesidir. İşte bu Mayer Rothschild zamanında 5 oğlunu dünyanın 5 önemli başkentine yerleştirerek, bu devletlerin yatırımlarını, bu devletlerin savaşlarını finanse ederek müthiş bir zenginlik oluşturmuş ve riski dağıtmış. Daha sonra dünyada bir finans imparatorluğu doğmuş. Zat-ı aliler de Abdülhamid Han'ın fevkalade iyi ahbabıdır. Abdülhamid Han'a çok ciddi bir fon sağlamıştır. Onunla çok özel ilişkileri vardır. Hatta Abdülhamid meşhur Türk tütününden ona özel sigaralar yaptırmıştır, hediye etmiştir, nişanlar takmıştır. Ve Filistin'e Musevi yerleşkelerine izin verilmesi de o dönemdedir.

-Ama Rothschild ailesi o günlerde bir başka programda da bunu konuştuğumuzu hatırlıyorum. Abdülhamid ile bu al-ver hikayesi sırasında başka coğrafyaların pazarlanması konusunda da etkin oldukları anlaşılıyor. Yani müthiş bir siyasal şeye dönüşmüş. Sadece şey değil, iktisadi zenginlikten söz etmiyoruz.  Yönetim meselesi.

*Rothschild'in bir söylemi vardı. Bir ülkenin parasını kim basıyorsa hükümran olan odur der. Özellikle altın para rejimi ortadan kalktıktan sonra, kaime ya da kağıt para, para olarak kabul edilip ticaretin ana konusu olduğu andan sonra bu parayı basma yetkisine ait olan kişi, grup, kuruluş asıl egemen odur. Bugün Amerika Birleşik Devletleri'ne Federal Reserve dediğimiz FED, Bank of London, London City, Vatikan. Vatikan da ilginç bir bölgedir. Dünyada birkaç tane kuru para kaynağı vardır. Bunlardan bir tanesi kilise parasıdır. Bir tanesi petro dolardır. Bunların nerelerde göllendiği ve nerelerde kullanıldığı çok önemlidir. Ve bu parayı basan her kimse dünyayı da onlar yönetir.

-Osmanlı döneminde de bizim paramızı biz basmıyorduk.

*Şimdi Osmanlı'da iki ayrı dönemden bahsetmek lazım. Paranın altın para olduğu dönem. Osmanlı para tarihi de çok ilginçtir ama o ayrı bir konu. Bir de kayme dediğimiz yani altın para yerine geçerli olan kağıt para biz basmıyorduk. Osmanlı Bankası da adı Osmanlı'ydı ama kendisi ecnebi bir bankaydı. İtalya bankasıydı. Tabii ilk yerli ve milli banka olarak İş Bankası'ndan bahsetmemiz gerekiyor. Dolayısıyla bu bizim işte 7-8. yüzyıllardaki Hazarlar, dünyanın son 300-400 yılına şekillendiren o Hazari dediğimiz topluluğun kaynağıdır.

-Hatta bununla ilgili şey var hocam. Tagarma Yahudi literatürüne göre bütün Türkler'in, bütün Türk halklarının babasıdır diye bir tanımlama var bunlara dair. Bu müthiş bir şey ya.

*Tabii işin senin, işte bildiğin gibi Lenin boyutu var. Lenin'in bir Musevi olması.

-O da çok şey değil, daha doğrusu çok eski bir bilgi değil. Yeni bir bilgi Murat bu. Yani Moskova Devlet Tarihi Müzesi'nde şu anda sergileniyor. Vladimir Ilyich Ulyanov Lenin'in ablası 1932'de Stalin'e bir mektup yazıyor. Stalin'in gelecekte nasıl anlatılması gerektiği konusunda ipuçları veren bir mektup. Şu anda sergileniyor orada. Ve mektupta annesinin, babasının yani Musevilik anne tarafından geliyor. Büyük babasının yani annesinin babasının musevi olduğunu söylüyor ve Tatar'dır. Türk Tatar aynı manada kullanılır.

Hatta şimdi notlarıma bakıyorum. Dedenin vaftiz sertifikasında Sitomir'de yaşayan Moses Blank adında biri olduğunu ve bu mektubu da Stalin tarafından gizlendiğini biliyoruz. Zaten gizlendiği anlaşılıyor. Şimdi sergileniyor. Daha 1990'da ortaya çıkmış bu mesele. Sovyetler Birliği çöktükten sonra. Çöktükten sonra, evet.

*Lenin ve Mustafa Kemal arasındaki dostluk ve o destek ilişkisi sanıldığından daha derindir. Pişin açığı eğer Sovyetlerin verdiği bu destek olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti'ne… Bir gözüm bir gönlüm İnebolu'da diyordu Mustafa Kemal'e. Kurulması fevkalade zordur.

Burada sayın seyircilerimiz bu ilişkiyi görmek istiyorlarsa internetten Taksim Anıtı'nı açsınlar. Taksim Anıtı'ndaki iki Rus generalin heykelini görsünler. Ruslar sadece silah ve para yollamamıştır.

Daha doğrusu Lenin diyelim Ruslar demeyelim. Lenin sadece silah ve para yollamamıştır. Generallerine de yollamıştır yardımcı olmaları için. Dahası bir noktada bu da rivayet. İngilizlere ültimatom verdiği siz bu işe dahil olursanız. Yunanların yanında fiilen savaşa kalkışırsanız. Karşınızda sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi ordusunu görmezsiniz. Emperyalizme karşı mücadele eden bizleri de görürsünüz dediği rivayet olunur.

-Öyle olduğu anlaşılıyor. İngilizler belli ki Yunanlar da buradan müştekiler zaten. Yeterince destek almadıklarına dair şeyleri de var.

*Komünizmle mücadele çatısı altında konuşulmayan konulardan bir tanesi Yunanistan'da baş gösteren, özellikle Yunan ordusunda baş gösteren sosyalist askerlerin ayaklanması. Hatta yüzlercesinin idam edildiği, Anadolu'ya sefere çıkmayı. Onların Rusya için birlikte örgütlendikleri biliniyor. Hatta bizde bir filmde de konu bile edilmişti bu.

Bilinmeyen konulardan bir tanesi mühürlü vagondur. Değil mi? Almanya'dan gelen. Almanya'dan gelen. Alman istihbaratı ile Türk istihbaratının Lenin’i Moskova'ya getirmeler. Türk tarihi birçok gizemi barındırır. Tam senin gizlenenin peşindenin kalemidir. Buna Hindistan'dan gelen altınlar da dahildir. Değil mi? Türk tarihinin en önemli operasyonlarından biridir. Türk istihbarat tarihinin en önemli operasyonlarından biridir.

İngilizlerin burnu dibinden İngiliz işgali de olan bir toprağa, İngiliz sömürgesi sömürgesinden çok külliyetli bir miktarda para, Halifenin adı kullanılarak alınıp getirilmiş Mustafa Kemal Paşa'ya verilmiş. Adamlar orada bir hilafet komitesi kurmuşlar. Gandhi oraya para bağışlayanlardan biridir.

Ve sonra o para hem Kurtuluş Savaşı'nda kullanılmış hem de sonra İktisadi Kurtuluş Savaşı için İş Bankası'na sermaye olarak konulmuş bir kısmı. Ya bunlar hilafet komitesiyse, halifeye yardım edeceklerse, niye parayı daha kolay olduğu halde İstanbul'a götürüp, Vahdettin'e teslim etmediler de Vahdettin'in idam emri çıkardığı Mustafa Kemal'e getirdiler diye kimse sormaz.

Daha sonra da bir yanılgı oldu. Daha sonra da hilafet komitesi hilafet falan kaldırınca, toplanıp da ne yaptınız bizim paraları biz halife için göndermiştik falan diye bir şey dememiştir. Bunlar konuşulmaz. Netice olarak iktisat tarihi önemlidir. İktisat tarihini iyi bilmek önemlidir. Sermaye hareketleri devletler ve toplumlar için çok önemlidir. Aslında devletleri yöneten bu manada paradır. Para kimdeyse devletleri o yönetir. Ve son 300 yıldır da 300 belki 400 yıldır da para hazarilerde.