“ Filistin ile İsrail arasında başlayan savaş, dünyada şok etkisi yarattı, coğrafyamız ateşler içerisinde, şimdi ‘ Yeni Anayasa’ tartışmasının zamanı mı?” diye soranlar olacaktır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı her konuşmada gündeme getiriyor, “Yeni anayasayı milletimize kazandırana kadar çalışmayı, gayret etmeyi, mücadeleyi asla bırakmayacağız. Parlamentodaki tüm gruplarla konuşacak, görüşeceğiz. Bu işe olumlu bakarlarsa yolumuza devam edeceğiz. Cumhur İttifakı olarak buna hazırız. Tüm siyasi partilere, sivil topluma, akademi mensuplarına sesleniyorum, en ideal anayasa metnini bulmak için konuşalım, tartışalım, müzakere edelim” diyor.


Ben de halkın içerisinde yaşayan, olanakları ölçüsünde memleket meseleleri ile ilgilenen sade bir vatandaş olarak, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu çağrısından aldığım cesaretle ‘Yeni Anayasa’ tartışmaları hakkındaki izlenimlerimi, fikir ve görüşlerimi kısaca özetlemek istiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Anayasa önerisini şöyle özetliyor: “12 Eylül yönetiminin ülkemizin kalbine sapladığı en büyük hançer, üzerinde halen konuştuğumuz, tartıştığımız 1982 darbe anayasasıdır. Her ne kadar 1987’den itibaren 23 kez değiştirilmiş, hatta 2017’de tarihi bir yönetim sistemi değişikliğine gidilmiş olsa da elimizdeki metin hala bir darbe anayasasıdır... Milletin ortak değerlerini, ülkenin ortak geleceğini, devletin bekasını, insanların doğuştan gelen hak ve özgürlüklerini, siyasi aktörlerin uzlaşmasını velhasıl tüm bunları şüpheye yer bırakmayan bir meşruiyet zemininde kuşatan yeni anayasanın, Türkiye’ye çok şey katacağı açıktır. İnsanı önceleyen, milletin çeşitliliğini ve zenginliğini yansıtan, toplumun gerisinde kalan değil, topluma dinamizm katan bir anayasa hedefliyoruz...”
Vatanımız, milletimiz, devletimiz, hatta insanlık adına müthiş bir proje değil mi?.. “İnsanı önceleyen, milletin çeşitliliğini ve zenginliğini yansıtan, topluma dinamizm katan bir anayasa...”


Ancak bu ‘Yeni Anayasa’ projesi ve önerisi, 20 yılı aşkın zamandır güçlü bir parlamento çoğunluğu ile iktidarda bulunan ve devletin tüm güçlerini kendi tek elinde toplayan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan değil de muhalefet partilerinden birileri tarafından gündeme getirilseydi, sanıyorum daha inandırıcı olurdu, “İçimizi ferahlatan yeni bir başlangıç, yeni bir arayış” denilebilirdi.


Halk arasında “20 yıldan beri devletimizi yöneten, anayasada, yasalarda ve uygulamalarda istediği her değişikliği yapan, 2017 yılında Partili Cumhurbaşkanlığı gibi dünyada eşi benzeri bulunmayan bir sistemi inşaa ederek, şahsına özgü tek adam rejimini hayata geçiren Ak Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Yeni Anayasa’ ile neleri hedefliyor?” diye soruluyor.


6 Şubat’ta yaşadığımız tarihin en büyük deprem felaketinin yaraları henüz sarılamamışken, ülkede ağır bir ekonomik kriz yaşanırken, yıllardır içeride palazlanmış uluslararası suç örgütleri ve terörle mücadelenin yeniden hız kazandığı, coğrafyamızın ateş çemberi içerisine gömüldüğü şu günlerde, ‘Yeni Anayasa’ ile hangi eksiklerin giderilmesi amaçlanıyor? 2014 yılında yapılan yerel seçimleri ezici bir çoğunlukla kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanları ile bir toplantı yapmıştı, televizyonlarda dikkatle izlediğim bu konuşmasında söylediği şu sözleri hiç bir zaman unutamam:
“Belediye başkanlarımız, ‘Ben artık bu şehrin belediye başkanı seçildim, parti rozetimi çıkarıp bir kenara bırakıyorum,’ demeyecektir, öncelikle sizleri bu koltuklara oturtan Ak Partililere hizmet edeceksiniz...”


Ak Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, yirmi yılını hep bu politika ile ve güçlenerek devam ettirdi, 2002’de birlikte yola çıktığı, iktidara geldiği partili arkadaşlarından bir teki bile şu anda yanında kalmadı, kimini başarısız bulup kenara çekti, kimini dönem kuralları ile kimini yaşlılık nedeni ile emekliye ayırdı... Maşallah kendisi ne yoruldu, ne yaşlandı, ne dönem kuralına takıldı, anayasa ve yasa hükümleri ona hiç bir engel teşkil etmedi, şimdi üçüncü kez Cumhurbaşkanı seçildiği dönemde “Yeni bir Anayasa yapalım” diyor.


Yeni Anayasa önerisi ve tartışmaları ile ilgili halkımızdan edindiğim bazı sorular şöyle:
“İktidarı sürecinde Anayasa Mahkemesinin bazı kararları karşısında ‘Kabul etmiyorum, saygı da duymuyorum’ diyen Erdoğan, ‘Yeni Anayasa’ ile neleri amaçlıyor?”
“Mevcut anayasamıza göre üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olabilmesi mümkün değilken üçüncü kez aday olan ve cumhurbaşkanı seçilen, yine anayasamıza göre cumhurbaşkanı seçilebilmek için en az dört yıllık yüksek öğrenim diploması gerektiği halde bugüne kadar net şekilde diploması açıklanmayan Erdoğan, ‘Yeni Anayasa’da hangi eksikleri gidermek istiyor?”


“Yasama, Yürütme, Yargı erklerini tek elinde toplayan Ak Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek adam rejiminin katı ve sert uygulamaları ile susturulan, cezaevlerinde tutulan diğer denetim ve baskı gruplarına, gazeteci, yazar ve medya mensuplarına, sivil toplum kuruluşlarına, hatta seçilmiş belediye başkanlarına, milletvekillerine ‘Yeni Anayasa’ ile neleri vadediyor, topluma nefes aldırabilecek hangi adımları atacak?..” “Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemini gerçekleştirirken, yüzde 50 artı bir kuralını kendisi getiren ve üçüncü seçimi de yüzde 52 civarında oy oranı ile kazanan Erdoğan, bu kuralı da kaldırmak ve en yüksek oyu alanın Cumhurbaşkanı seçilebilmesini sağlamak mı istiyor?”


“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maksadı, ‘Yeni Anayasa’ ile her dönem aday olabilmesinin önündeki tüm engelleri kaldırmak, emri hak vaki oluncaya kadar Cumhurbaşkanı olarak kalmak mı, yoksa gerçekten de nefesi tıkanan demokrasimizin önünü açmak mı?”
Dileriz bu tartışma, vatanımız, milletmiz, devletimiz için en hayırlı şekilde  sonuçlanır.