Simit 25, ayran 20 lira! Olacak iş değil.

Okulların açılmasıyla birlikte kantinlerdeki fiyat artışları hem öğrencileri hem de velileri düşündürüyor. En ucuz yiyecek olan poğaçanın 25 liradan satıldığı kantinlerde, tost ve ayran gibi temel ürünler de zamlı tarifelerle öğrencilere sunuluyor.

Yeni eğitim-öğretim yılına girerken öğrenciler, kantinlerde beklenmedik fiyatlarla karşılaştı. Geçen yıla göre yüzde 20-25 oranında zamlanan ürünler, pek çok öğrenciyi evden beslenme çantası getirmeye yönlendirdi.

Ankara’daki devlet okullarında fiyat artışları dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl 70 liradan satılan kaşarlı tost bu yıl 85 liraya çıktı. Simit ve poğaça 20 liradan 25 liraya yükselirken, ayran da 15 liradan 20 liraya çıktı. Bu tablo hem öğrencileri hem de velileri zor durumda bırakıyor.

Bazı okullarda ise tabldot yemek seçeneği bulunuyor. Ancak en uygun menü 190 liradan başlıyor. Bir öğrencinin bir ay boyunca tabldot yemek yemesi yaklaşık 3 bin 800 lirayı buluyor. Bu maliyet, özellikle dar gelirli ailelerin bütçelerini ciddi şekilde zorluyor.

Devlet okullarında fiyatlar belirli standartlarla düzenlense de özel okullarda durum farklı. Özel kurumlar, kantin fiyatlarını kendi politikalarına göre belirliyor.

Artan kantin fiyatları, öğrencilerin beslenme alışkanlıklarını doğrudan etkilerken, velilerin de bütçe planlamasında yeni yükler oluşturuyor. Kimi veliler çocuklarına evden yiyecek hazırlamayı tercih ederken, kimileri fiyatların mutlaka yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlar, öğrencilerin sağlıklı ve uygun fiyatlı beslenebilmesi için acil çözüm önerilerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Eğer bu gidişat böyle devam ederse, “kantin” kelimesi çocuklar için yemek değil, uzaktan bakılan bir vitrin anlamına gelecek.

Peki öğrencilerin beslenme konusunda uzmanlar neler söylüyor : “Okul çağındaki beslenme çocuğun büyümesini, gelişmesini, vücut yapısını ve vücut bileşenlerini etkilemektedir. Yeterli ve dengeli beslenme, beş besin grubundan besinleri içeren, gelişimle ilgili tüm ihtiyaçları karşılayan bir beslenme tarzı olup aynı zamanda sağlıklı beslenme olarak tanımlanmaktadır. Okul çağında beslenme, doğru yaşam alışkanlıklarının da kazanıldığı dönem olması nedeniyle çocukların sağlıklı yaşam alışkanlığı edinmesi açısından da önemlidir.

TÜİK İstatistiklerle Çocuk 2022 raporuna göre ülke nüfusunun yüzde 27’sini 0-17 yaş arası çocuk nüfusu oluşturmaktadır. Çocuk nüfusunun dörtte üçü okul çağındadır. Rapordaki verilere göre; Türkiye’de ekmek, makarna gibi yiyecekleri tüketen çocuk oranı yüzde 62,4; meyveyi her gün tüketen çocukların oranı yüzde 50,5; sebzeyi her gün tüketen çocukların oranı yüzde 33, et, balık tüketen çocukların oranı yüzde 10,2’dir.”