Sokak köpekleri kim bilir kaç zamandır hayatımızda. Hepimiz kendimizi bildiğimiz günden beri illaki bir can dostumuz vardı sokağın birinde. Bizler onlarla yaşamaya alışmış, onları beslemeyi, onlarla beraber yol yürümeyi bir şekilde biliyorduk. Kimimiz de bir travmadır yıllardır onlardan korkuyor, onlara bir türlü yaklaşamıyor hatta onların varlığından kimi zaman rahatsız oluyoruz. Fakat rahatsız olanlar dahi onlar için bir ölümü eminim istemiyor.
Sokaklarda evimize, işimize, dostlarımızla bir kahve içmeye oturmak için adımları sayarken görüyoruz onları. Kimi zaman soğuktan titrerken, kimi zaman sıcaktan gölgelere kaçarken susuz ve bitap düşmüş şekilde. Onlar sokak köpekleri. Sokağın köpekleri. Tanıyoruz on’ları çünkü onlar o sokağın köpekleri. Semtin ve yalnızlığın bekçileri.
Yarın onlar için bir karara oturacak parlamento. Ölümlerini oylamak üzere geçecek milletvekilleri sıralarına ve parmaklarını bu garabete kaldıracaklar belki.
Sosyal medya ve sokaklar bu kararla resmen karışmış durumda. 1910 yılında Osmanlı Devleti’nin Fransa ile yaptığı bir antlaşma sonucu 80.000 köpek Fransa’ya gönderilmek üzere toplatılmıştı. Halk ne kadar bu karara karşı dursa da gerek askerlerle gerek baskıyla köpekler bir şekilde tecrit altına alınmıştı. Fransa bu isteğinden vazgeçmiş ve bu köpekler Sivri Ada’ya götürülüp açlığa ve sefalete mahkûm bırakılıp telef edilmişti. İstanbul’un sahil şeridini ceset kokuları sarmış ve sonra bu ada o günden bugüne “Hayırsız Ada” diye anılmaya başlamıştı. Biz bu karardan sonra nereyi hayırsız olarak anacağız? Nerenin adını, kimin adını hayırsız koyacağız?
Benim hayırlı olduğundan, hayırlı bir fikri olduğundan emin olduğum bazı yetkililer var. Özellikle hayırlı fikirlerini birebir dinlediğim bir yetkili var. Mamak Belediyesi’nin Başkanı Veli Gündüz Şahin. Şahin seçimlerden önce projelerini sıralarken can dostlarla alakalı önemli bir maddeyi söylemişti. Başkan, “Onlara barınak değil, yaşam alanları tahsis edeceğiz” demişti.
Başkan şimdi değilse ne zaman? Sözünü tutma, katliama dur deme zamanı. Bizim gücümüz ancak klavyenin minik tuşlarına yetiyor. Sen onlara yardımcı ol ve sen bu projeni gerçekleştirirken bizler de elimize kazma kürek ne almak gerekiyorsa o köpekleri defnetmek için değil, onlara yeni bir kent kurmak için çalışalım…
Gazetemiz adına change.org üzerinden bir kampanya başlatıyor ve herkesi bu kampanyayı imzalamaya davet ediyoruz…
