22 Mayıs 1960 tarihinde, Güney Amerika ülkesi Şili, insanlık tarihinin en büyük depremiyle sarsıldı.
Merkez üssü Valdivia yakınları olan ve Moment Magnitüd ölçeğine göre 9.5 büyüklüğünde kaydedilen bu deprem, sadece Şili'yi değil, Pasifik Okyanusu'nu aşarak binlerce kilometre uzaklıktaki bölgeleri de vuran devasa tsunamilerle küresel bir felakete dönüştü.
"Valdivia Depremi" olarak da bilinen bu olay, deprem bilimciler için önemli bir çalışma alanı oluştururken, afet yönetimi ve bina standartları konusunda da dünya çapında önemli dersler çıkarmıştır.
ÖNCÜ SARSINTILARLA GELEN ANA ŞOK
Büyük Şili Depremi, aslında 21 Mayıs 1960 sabahı Concepción'da başlayan 8.1 büyüklüğündeki öncü sarsıntılarla kendini hissettirmeye başlamıştı.
Bu öncü şoklar, bölgede zaten büyük hasara yol açmış, telekomünikasyon bağlantılarını kesmiş ve bazı binaları yıkmıştı. Ancak asıl felaket, 22 Mayıs 1960 günü TSİ 15:11 (UTC 19:11:14) civarında, Pasifik Okyanusu'nun altında, Nazca ve Güney Amerika tektonik plakalarının çarpıştığı megathrust fay hattında meydana geldi.
Yaklaşık 10 dakika süren bu korkunç sarsıntı, yerkürenin 1 cm kadar titremesine neden oldu ve bilinen en uzun süreli deprem olarak kayıtlara geçti.
ÜLKEDEKİ YIKIM
Depremin ana şoku, Şili'nin güney ve orta kesimlerinde yıkıcı etki yarattı.
Özellikle Valdivia, Puerto Montt, Angol, Los Angeles ve Talcahuano gibi şehirler büyük hasar gördü. Puerto Saavedra tamamen yıkılırken, Puerto Montt'taki binaların %90'ı, Angol'dakilerin %82'si, Los Angeles'tekilerin %70'i ve Valdivia'dakilerin %40'ı tahrip oldu.
Deprem, araziyi birkaç metre yukarı veya aşağı kaydırdı, Şili manzarasını temelden değiştirdi.
Toprak kaymaları, nehirlerin yön değiştirmesi ve yer yer volkanik faaliyetlerin tetiklenmesi gibi jeolojik etkiler de gözlemlendi. Depremden iki gün sonra Puyehue Yanardağı faaliyete geçerek 8 kilometre yüksekliğe kül bulutu püskürttü.
YIKICI TSUNAMİ'NİN GELİŞİ VE KÜRESELE ETKİSİ
Depremin kendisi kadar, hatta ondan daha da yıkıcı olan şey, hemen ardından gelen devasa tsunamilerdi. Depremden sadece 15 dakika sonra, Şili kıyılarını 25 metreye kadar ulaşan dalgalar vurdu.
Bu dalgalar, kıyı şeridindeki birçok yapıyı ve yerleşim yerini adeta yuttu. Ancak tsunaminin etkisi Şili ile sınırlı kalmadı. Pasifik Okyanusu'nda yayılan tsunami dalgaları, binlerce kilometre yol kat ederek dünyanın dört bir yanındaki kıyı bölgelerini vurdu.
- Hawaii: Depremden yaklaşık 15 saat sonra, 10.000 kilometre mesafedeki Hilo, Hawaii'yi vuran tsunami, 61 kişinin ölümüne ve 500'den fazla evin yıkılmasına veya hasar görmesine neden oldu. Özellikle Waiakea bölgesi neredeyse tamamen yok oldu.
- Japonya: Depremden yaklaşık 22 saat sonra Japonya kıyılarına ulaşan tsunami, 138 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3.000 evin yıkılmasına yol açtı.
- Filipinler: Filipinler'de de tsunami nedeniyle en az 21 kişi hayatını kaybetti veya kayboldu.
- Diğer etkilenen bölgeler arasında Tahiti (Fransız Polinezyası), Yeni Zelanda, Amerikan Samoası, Alaska (ABD) ve Kamçatka (Rusya) da bulunuyordu. Gelgit ölçerleri, tsunami dalgalarının Atlantik ve Hint Okyanuslarında bile kaydedildiğini göstererek, bu tsunamiyi kaydedilen ilk küresel tsunami haline getirdi.
CAN KAYIPLARI VE ZORA GİREN EKONOMİ
1960 Büyük Şili Depremi ve ardından gelen tsunamilerde tahmini can kaybı 1.000 ila 6.000 arasında değişmektedir. Depremin gündüz saatlerinde meydana gelmesi ve öncü sarsıntıların insanları dışarıya çıkarması, can kaybının büyüklüğünü bir miktar azaltmış olabilir.
Ayrıca, bölge halkının tsunami konusunda deneyimli olması ve hızlı tahliye çabaları da can kaybının daha da artmasını engellemiştir.
Ancak, 2 milyonun üzerinde insan evsiz kaldı ve ülke ekonomisi büyük bir darbe aldı. Maddi kayıpların günümüz değeriyle milyarlarca doları bulduğu tahmin edilmektedir.
DEPREM BİLİMİNE KATKISI
1960 Büyük Şili Depremi, sismoloji bilimi açısından da büyük önem taşımaktadır. Depremin yarattığı devasa yer titreşimleri ve yeraltında yayılan dalgalar, jeofizikçilere yeraltının yapısı hakkında birçok bilgi edinme fırsatı sunmuştur.
Bu deprem, dünyanın ekseninde küçük bir oynamaya bile neden olduğu tahmin edilmektedir.
Şili, bu yıkıcı deneyimden önemli dersler çıkarmış ve depreme karşı dayanıklılık konusunda dünya liderlerinden biri haline gelmiştir. Depremden sonra ülke, bina kodlarını güncelledi ve tüm yeni binaların 9.0 büyüklüğündeki bir depreme dayanacak şekilde inşa edilmesini zorunlu kıldı.
Bu sayede, 2010 yılında meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki Maule Depremi gibi büyük depremlerden çok daha az can kaybı ve hasarla kurtulmayı başarmışlardır.
1960 Büyük Şili Depremi, doğal afetlerin yıkıcı gücünü ve küresel etkilerini en çarpıcı şekilde ortaya koyan, insanlık tarihinin unutulmaz felaketlerinden biri olarak tarihe geçmiştir.