13 Mayıs 1981 günü, Vatikan'ın kalbi Aziz Petrus Meydanı'nda yaşanan kanlı olay, tarihin unutulmaz anlarından biri olarak hafızalara kazındı. Polonyalı Papa II. Jean Paul, inananları selamlamak üzere ilerlerken, 23 yaşındaki Türk genci Mehmet Ali Ağca'nın silahından çıkan kurşunlarla sarsıldı. Bu suikast girişimi, sadece Katolik dünyasını değil, tüm insanlığı derinden etkiledi ve beraberinde pek çok soru işareti getirdi.
MEHMET ALİ AĞCA VE GEÇMİŞİ
9 Ocak 1958'de Malatya'da dünyaya gelen Mehmet Ali Ağca'nın gençlik yılları, Türkiye'nin siyasi kutuplaşmalarının yoğun olduğu bir döneme denk geldi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde öğrenim gören Ağca, farklı ideolojik gruplarla ilişki kurdu.
Ancak adını ilk kez duyurduğu olay, 1 Şubat 1979'da Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'nin öldürülmesi oldu. Bu suikastın faili olarak yakalanan Ağca, Maltepe Cezaevi'ne konuldu. Ancak, 6 ay sonra şaibeli bir şekilde cezaevinden kaçırıldı.
Cezaevinden kaçışının ardından Avrupa'da dolaşan Ağca, Papa II. Jean Paul'ü öldürme kararını açıkladı. Bu kararın ardındaki motivasyon ve olası azmettiriciler uzun yıllar boyunca spekülasyon konusu oldu.
PAPA II. JEAN PAUL VE ETKİLERİ
18 Mayıs 1920'de Polonya'da doğan Karol Józef Wojtyła, 16 Ekim 1978'de Papa II. Jean Paul olarak Katolik Kilisesi'nin başına geçti. 455 yıl sonra ilk Vatikan dışı papa olarak tarihe geçen II. Jean Paul, karizmatik liderliği, güçlü anti-komünist duruşu ve barış çağrılarıyla dünya çapında saygı uyandırdı.
Özellikle Doğu Bloku ülkelerindeki Katoliklerin umudu olan Papa'nın, Berlin Duvarı'nın yıkılışı ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasında önemli bir rol oynadığı yaygın bir inanıştır.
AZİZ PETRUS MEYDANI VE SUİKAST ANI
13 Mayıs 1981 Çarşamba günü, saat 17:00 sularında Papa II. Jean Paul, üstü açık aracıyla Aziz Petrus Meydanı'nda ilerlerken, Mehmet Ali Ağca kalabalığın arasından çıkarak Browning marka 9 mm yarı otomatik tabancasıyla Papa'ya üç el ateş etti. Kurşunlardan ikisi Papa'nın karnına, biri ise eline isabet etti. Papa kanlar içinde yere yığılırken, meydanda dehşet verici bir panik yaşandı.
Ağca, olay yerinde güvenlik güçleri ve öfkeli kalabalık tarafından anında yakalandı. Ağır yaralanan Papa ise hızla Gemelli Hastanesi'ne kaldırıldı ve uzun süren kritik bir ameliyat geçirdi. Mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başaran Papa, suikastın izlerini ömrü boyunca taşıdı.
SUİKASTİN ARDI VE KOMPLO TEORİLERİ
Mehmet Ali Ağca'nın Papa'yı neden vurduğu ve bu eylemi tek başına mı planladığı soruları yıllarca yanıtsız kaldı. Ağca, sorgu ve mahkeme süreçlerinde çelişkili ifadeler vererek suikastın arkasında farklı güçlerin olabileceğini ima etti.
Sovyetler Birliği ve Bulgaristan gizli servisleri, İtalyan Gladio örgütü ve radikal dini gruplar, olası azmettiriciler olarak öne sürülen çeşitli komplo teorilerinde yer aldı.
Papa II. Jean Paul, suikast girişiminden sonra yaptığı açıklamalarda Ağca'yı affettiğini belirtmesine rağmen, olayın tüm karanlık noktaları aydınlatılamadı. 1983 yılında Papa, Ağca'yı İtalyan cezaevinde ziyaret ederek onu şahsen affetti. Bu tarihi buluşma, dünya kamuoyunda derin bir etki yarattı.
YARGI SÜRECİ
Mehmet Ali Ağca, İtalya'da Papa'ya yönelik suikast girişimi nedeniyle ömür boyu hapse mahkum edildi. Yaklaşık 19 yıl İtalyan cezaevlerinde yattıktan sonra, Papa II. Jean Paul'ün isteği üzerine 2000 yılında Türkiye'ye iade edildi. Türkiye'de Abdi İpekçi cinayeti başta olmak üzere çeşitli suçlardan dolayı hapis yatan Ağca, yasal düzenlemeler sonucu 18 Ocak 2010 tarihinde tahliye edildi.
Tahliyesinin ardından da kamuoyunun gündeminde kalmaya devam eden Ağca, 2014 yılında Vatikan'ı ziyaret ederek Papa II. Jean Paul'ün mezarına çiçek bıraktı. Bu ziyaret, suikastın üzerinden yıllar geçmesine rağmen olayın hala tazeliğini koruduğunu gösterdi.
SUİKASTİN ETKİSİ
Mehmet Ali Ağca'nın Papa II. Jean Paul'e yönelik suikast girişimi, 20. yüzyılın en çarpıcı olaylarından biri olarak tarihe yazıldı. Bu olay, uluslararası terörizm, Soğuk Savaş'ın karanlık atmosferi ve affetmenin insanlık için taşıdığı anlam gibi pek çok farklı boyutuyla hala tartışılmaya devam ediyor.
Suikastın ardındaki tüm sır perdeleri aralanamasa da, bu trajik olay, bir dönemin siyasi çalkantılarını ve bir liderin sergilediği insanlık dersini unutulmaz bir şekilde gözler önüne seriyor.