“Düello” heyet-i temsiliye ya da temsil heyeti, 1920’lerin başı Ankaradalar, elbette yoksulluk günleri, Mazhar Müfit yemek işlerinin genellikle organizasyonları ile ilgili. Muhtemelen aylardır et yememişler. İçinde pirzolada barındıran bir menü hazırlatılır ve heyet-i temsiliye üyeleri akşam buluşurlar. Aylardan sonra ilk defa, pirzola yenmiştir. Temsiliye heyetin üyelerinden, Alfred Rüstem, bazı kaynaklarda Ahmet Rüstem olarak da geçiyor. Aslında Osmanlı’nın Amerika Washington sefiri. Yemeğin bittiğini düşünerek, tütün tabakası çıkarır ve sigarasını sarar. O sırada Gazi Mustafa Kemal, bu durumu görür ve “bekleyin, bekleyin” diye, hatta biraz yüksek bir ses tonuyla, bu eylemini durdurur.

Çünkü o biliyordur, yine aylar sonra, pirzolanın üstüne bir de irmik helvası yenecektir. Aslında onun “bekleyin, bekleyin” biçimindeki uyarısının ardında bu yatar. Ancak belki de dönemin önderleri açısından, böyle şeyler bir gurur meselesi yapıldığı anlaşılıyor. Kendisinin, o kalabalıkta onuruyla oynadığını düşünüyor Gazi Kemal’in ve yemekten sonra masaya giderek, Gazi Kemal’i çok ciddi bir biçimde düelloya davet ettiğini söyler. Hatta der ki “silahı da Mustafa Kemal seçsin. Mazhar Müfit’in ilk tepkisi, “ya milletin tek ümidi var, ne yani, sen onu öldürecek misin?” dediğinde, “hayır, o beni öldürür ama ben şerefimi kurtarmış olurum” der. Tabi bu durum Mustafa Kemal’e iletilir, hatta silah olarak neyi seçtiği sorulur, onun cevabı çok ironiktir. “Seçtim, seçtim” der, “süpürge sopası”.