Bizde siyasetimize damga vurmuş ve ülkemizin kaderine imza atan ünlü isimler, çocukluk yıllarında belki akıllarından bile geçirmedikleri makamlara ve mevkilere gelmişlerdir.
Gerçekten de şöyle gerilere gittiğimiz zaman, ülkenin kaderini değiştiren veya değiştirmeye katkısı olan siyasetçiler ve üst düzey bürokratlar çok ilginç geçmişlere sahipler.
Bu ülke öyle isimler yetiştirmiştir ki, babadan oğula geçen padişahlar görmüş, Cumhuriyet tarihimiz de çiftçilikten, su, simit satana, sokak çalgıcılığından, çobanlığa kadar birçok meslekten siyasetçiler gelmiş geçmiştir siyasi hayatımızdan.
Bu özellik bütün dönemlerde görülmüştür. Bunları neden söylüyorum, gelin bir bakalım. Kimsenin ihtimal bile vermediği geçmişi başarılarla dolu Türk siyasetinin renkli ve ünlü isimlerine.
Böyle ünlü isimlere benim meslek hayatım boyunca da rastlamışımdır. Çok değil 1965’li yıllardan başlayarak günümüze kadar çocukluk yıllarında ihtimal bile verilmeyen isimlerden başbakanlar, cumhurbaşkanları çıkmıştır.
Devlete hakim olan başka mesleklerin, başarılı isimlerini daha saymıyorum. Geçmiş dönemin ünlü isimleri, Çoban Süleyman Demirel lakaplı Cumhurbaşkanı, Tonton amca lakaplı ismi, Cumhurbaşkanı Özal, Karaoğlan lakaplı ismi Başbakan Ecevit ve nüktedan Başbakan Erbakan’ın çocukluk yıllarına baktığımız zaman geldikleri nokta gerçekten parmakla gösterilecek özellikte.
Siyasi tarihimizden bir Süleyman Demirel geldi geçti, Çobanlıktan çıkarak ülkenin başına Cumhurbaşkanı olarak geçinceye kadar zekası ve baba hoşgörüsüyle siyasetimize damga vurmuş bir isim.
Benim meslek hayatına atılışımdan itibaren, Türk siyasetine ilginç noktalardan gelerek, damga vuran ünlüleri görmek ve tanımak bir Gazeteci olarak bana da nasip oldu.
Çobanlıktan, başarılarla dolu bir siyasi geçmişe sahip bir Çoban Süleyman Demirel, Tonton lakaplı siyasetimize damga vuran bir başka ünlü Turgut Özal’da geçti hayatımızdan. Çocukluğunda pilot olma hayali kurarken birdenbire Türk siyasetinin içinde buldu kendisini Turgut Özal.
Gelelim kara oğlan diye Türk siyasetine damga vuran CHP eski Genel Başkanı Başbakan Bülent Ecevit’e. O da gençlik yıllarında şair, yazarlık ve gazetecilik peşinde koşarken, İnönü’ nün siyasete çektiği isimlerden biri oldu.
Ecevit sade bir vatandaş iken ve kitap yazarken, önce CHP Genel Başkanlığı, sonra Başbakan ve birdenbire Kıbrıs Fatihi Karaoğlan olarak siyasetimize damga vurdu. Gelelim 23 yıldır iktidarda olan ve Türk siyasetinin her alanına damga vuran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a.
Kim ne derse desin, Türk siyasetinin çok renkli bir ismi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. O da çocukluğunda su, simit satarak, kitap parasını çıkaran bir siyasetçi olmuştur. Düşünün bir kere bu ülke su, simit satan ve İmam Hatip okullarından mezun olan bir ismi, önce lider, sonrada Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak Türk siyasetine kazandırmıştır.
Sevgili okuyucular şimdi gelelim esas konum olan, bir genç kuşak Siyasetçilerinden birisini anlatmaya. Yukarda da belirttiğim gibi bu ülke, çobanlıktan, simit, su satan siyasiler yetiştirmiş, ancak daha sayamadığımız çok sayıda mesleklerden gelen ünlülerde olmuştur.
Fakat bir isim var ki çocukluk yıllarından itibaren, sokak sanatçılığından gelerek, Siyasetçi olarak hayatımıza girmiştir. Bu isim CHP Genel Başkan yardımcısı ve Parti sözcüsü Deniz Yücel’dir. Çocukluk ve gençlik yıllarında sokak çalgıcılığı ve sesi ile dikkatleri üstüne çekmiştir.
Meclis kulislerinde, mütevazi, ama birazda sert görünümü ile tanınan, Deniz Yücel, başarılı siyasi hayatının yanında, profesyonel sanatçılara taş çıkartacak bir sese de sahip bence.
Kendisini yakından tanımam, ancak meclise geldiği zaman kulislerde görüyorum. Pek Basının arasına sokulmaz, sessiz sedasız meclise gelir ve gider.
Ancak şunu itiraf etmeliyim, Meclis de birçok özelliğe sahip, saz çalandan, türkü söyleyene kadar birçok vekil tanıyorum, ancak Deniz Yücel gibi muhteşem bir sese sahip siyasetçi görmedim. Siyaseti bıraksa işi hemen hazır bence.
Gizli kalmış bir kabiliyet, ben genel başkan Özgür Özel’in yerinde olsan her miting öncesi onu kürsüye çıkartır gitarıyla ‘’ yiğidim aslanım’’ şarkısını söyletirim. İnanın meydanlar hop oturup hop kalkar.
Bugünkü yazımın konusu sadece Deniz Yücel olacaktı, ancak Türk siyasetinde çobanlıktan su , simit satan ve ülkemizin kaderini ellerine almış siyasetçilerden bahsetmezsem haksızlık olurdu.
Son sözüm olarak şunu söylemeliyim ki, sert ve soğuk görünümlü bir siyasetçi olan CHP’nin sözcülüğünü de yürüten, Sanatçı ruhlu, İzmir Milletvekili Deniz Yücel’i, başarılı götürdüğü siyasetin yanında, sokaklardan gelen sanatçı ve siyasetçi kimliğinden dolayı da kutluyorum.
Başarılı siyasetinin yanında, güzel sesini de bu Milletten kaçırmamasını diliyorum.