Bir çiçeğin sessiz çığlığına kulak verin...
Dünyada yalnızca Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yetişen, zarifliğiyle doğanın bir mucizesi olan Sevgi Çiçeği, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Belki adını ilk kez duyuyorsunuz: Sevgi Çiçeği… Halk arasında “hasırcı çiçeği”, “yanar döner” ya da “gelin düğmesi” olarak da biliniyor. Bu özel çiçek, sadece Gölbaşı’nın Hacı Hasan Köyü çevresinde doğal olarak yetişiyor. 1848 yılında Rus bilim insanı Pierre de Tchihatcheff tarafından keşfedilen bu endemik tür, bugün yaşam mücadelesi veriyor.
Sevgi Çiçeği, Avrupa'nın Yabani Hayatı Koruma (Bern) Sözleşmesi kapsamında kesin olarak korunması gereken türler arasında yer alıyor. Türkiye de bu sözleşmeye taraf olarak çiçeğin korunmasını yasal güvence altına almış durumda.
Ayrıca, Mogan ve Eymir gölleri çevresi 1990 yılında "Özel Çevre Koruma Bölgesi" ilan edilerek bu nadir çiçeğin yaşam alanı koruma altına alındı.
Ancak tüm bu önlemlere rağmen, Sevgi Çiçeği her geçen yıl biraz daha sessizliğe gömülüyor. Nedeni açık: Tarım ilaçlarının aşırı kullanımı, göl çevresindeki yoğun yapılaşma ve doğaya olan ilgisizliğimiz… Bu güzel çiçek, en çok da insan eliyle tehdit ediliyor.
Her yıl Nisan sonunda çiçeklenmeye başlayan Sevgi Çiçeği, Haziran başında en canlı haline ulaşıyor. Göz alıcı renkleriyle tarla kenarlarını, yol boylarını süslüyor. Ama artık o renkleri görmek giderek zorlaşıyor. Çünkü sayıları azalıyor, toprakları daralıyor.
Gölbaşı Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün çabaları sayesinde, Sevgi Çiçeği bugün hâlâ varlığını sürdürebiliyor. Ancak bu yeterli değil. Doğayı korumak, sadece bir kurumun değil hepimizin sorumluluğu.
Çünkü bir çiçeğin susması, doğanın bize gönderdiği son uyarıdır.
Lütfen unutmayın:
* Sevgi Çiçeği’ni koparmayın.
* Yetiştiği alanlara zarar vermeyin.
*Tarımda bilinçli ilaç kullanımını savunun.
* Yapılaşmanın doğayı yok etmesine sessiz kalmayın.
Doğa bize sevgiyle yaklaşıyor. Şimdi, Sevgi Çiçeği’ne sevgiyle sahip çıkma zamanı.