Bundan tam 80 yıl önce, 29 Ekim 1944 yılında temeli atılan, sonrasında hayalet şehir haline gelen Saraçoğlu mahallesi, konuklarını yıllar sonra yeniden ağırlamaya başladı.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’yi yöneten kadrolara barınma olanağı sunan Saraçoğlu mahallesi, boşaltıldıktan sonra uzun yıllar ıssız bir alan olarak kalmıştı.
Güvenpark'ın hemen arkasındaki Adnan Ötüken Kütüphanesinden başlayan Saraçoğlu mahallesi, Ankara’da sayıları giderek artan bürokratların barınma ihtiyacını karşılamak üzere, Alman Mimar Paul Bonartz’ın çizimiyle inşa edildi. İlk konukları 1946 yılında evlerine geçti.
Uzun yıllar üst düzey bürokratların, emniyet müdürlerinin ve askerlerin oturduğu yer olan Saraçoğlu mahallesinde evler, lojman anlayışıyla yapıldı. Mahalle 1979 yılında tescillenerek koruma altına alındı.
Türkiye’yi yönetenlerin oturduğu mahalle olarak bilinen, içerisinde, sosyal alanlar, kütüphane, marketler, eczane bulunan Saraçoğlu mahallesi, iki kez yıkılma tehlikesi geçirdi. İlkinde Cumhurbaşkanı olarak Süleyman Demirel yasayı veto etti, ikincisinde ise Abdullah Gül yıkılmaması yönünde görüş belirtti.
Yüksek binalar ve AVM yapılması böylece önlenen Saraçoğlu mahallesi, atlattığı bu badirelerden sonra, restore edilerek geçtiğimiz aylarda halkın kullanımına açıldı.
Konut olarak kullanılan binaların bir bölümü Cafe’lere dönüştürüldü ve kiraya verildi. Biraz tepede kalan büyük binanın otele dönüştürülmesi çalışmaları devam ediyor.
İçerisinde 4 bine yakın farklı bitki barındıran Saraçoğlu Mahallesindeki bu özellik tamamen korunmuş durumda. Üç ana caddesi bulunan mahallenin caddelerini kaplayan Meşe ve Çınar ağaçları, kocaman gövdeleri ile bu mahallenin ne kadar eski olduğunu belgeliyor. Eskiden içinden küçük bir dere geçen Saraçoğlu Mahallesindeki bu bölüm ise gölet yapısı ile Ankara’nın ortasında bir vaha olduğunu müjdeliyor.
Saraçoğlu mahallesi, giderek dolan kafe ve diğer işletmeleri ile Ankara’nın en canlı noktalarından, hatta florası ile şehrin göbeğindeki en gözde mesire yerlerinden birisi olmaya aday.