Fırtınalar koparılıyor, Kürtlere özgürlük ve eşitlik diye, aylardır ülkemiz bu mesele ile yatıyor, bu mesele ile kalkıyor. MHP Genel Bakanı Bahçeli’nin yaktığı bir ışık ortalığı toz duman haline getirdi.
PKK nihayet o beklenen açıklamayı yaptı. Hemen aynı dakikalarda bütün kanallar ve siyaset hareket geçerek destekleyen ya da eleştiriler arka arkaya gelmeye başladı.
İşin böyle olacağı ta 40 yıl öncesinden de belliydi, iş kangren haline getirilmişti. Şimdi kangrene neşter vuruluyor. Gerçekten kangrene neşter mi vuruluyor, yoksa muhalefetin dediği gibi sırf Cumhurbaşkanının önünü açmak için mi PKK ve DEM ile anlaşma yolları aranıyor.
Bu çok ciddi bir iddia, muhalefet sorarsanız ülkede bir Kürt sorunu asla yok. Kürt kardeşler bu ülkede bugüne kadar hep birinci sınıf vatandaş olarak yaşadılar ve yaşıyorlar.
Mesele ana dilde Kürtçe ise o nasıl olacak, ana dili Türkçe olan bir ülkede daha okuma yazma bilmeyen, Türkçe konuşmasını da bilmeyen bir Kürt vatandaşı bu ülkede ortak yaşantı nasıl kuracak.
Derdini çıkıp resmi kurumlarda nasıl anlatacak, hukuk karşısısın da kendisini nasıl savunacak. O halde kendi ana dilini istediği yerde özgürce kullanmaktır. Onu da resmi işlemler hariç artık ulu orta her yerde konuşabiliyorlar.
Bugüne kadar 40 yıldır başımıza dert olmuş PKK sorununu çözmenin esas meramı, DEM’ in oylarını yanına alarak bir Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ömür boyu iktidarda kalmasını sağlamaktır. Buda PKK sorununun çözümü ile büyük ölçüde sağlanmış ve bu konuda hallolursa Erdoğan hedefine ulaşmış olacaktır.
Umarım kaş yapalım derken göz çıkmaz, zira sorun PKK’nın silah bırakması ve kendisini fes etmeyle bitmiyor. Kuzey Suriye’de yıllardır kümeleşmiş, PYD, HPG, YPG, PJAK, HRK, PÇDK ve YBŞ güçleri ne olacak, onlarla ilgili bir açıklama var mı? yok. Peki onlarla ilgili ne karar alınacak. Bunlarda silahlı güçler ve sınırlarımızın hemen ötesindeler.
Yetmedi PKK’nın kendisini fes etmesi ve silah bıraktım demesi ile sorun zaten bitmeyecek bunu Hükümetimizde biliyor, bu karardan sonra daha çok sular akacak çok krizler çıkacaktır mutlaka.
Peki, iyi güzel PKK kendisini fes etti ve kayıtlı silahlarını teslim etti, ancak bunlardan daha önemlisi 40 yıldır ülkemize Kabus yaşatan ve çoluk, çocuk, aslan gibi evlatlarımızı aldığı kararla katleden PKK’nın başındaki isimlere ne olacak.
Onlara da af gelecek mi? ve kana buladıkları bu güzelim topraklarda hiçbir şey yokmuş gibi siyaset yapıp halkın arasına mı katılacaklar? Bunlar hemen, hem de her şeyden önce ortaya konmalıdır.
Bu karar yalnız dengelerimi altüst etmiştir? Hayır, ülke gündemi tamamen değişmiştir. İş iktidarın tamda istediği gibi olmuştur. Gündemin birinci sırasındaki konular geri plana atılmış, kamuoyunun PKK sorunuyla ilgilenmesi sağlanmıştır. Ama şunu asla unutmamak lazım Şehit ve Gazi aileleri ortada durmaktadır.
Ancak, Cumhur Hükümetinin bu taktiği tutmuş, Pazardaki yangın, emeklilerin feryatları, alev alev olan çarşı pazar, meydanlarda ki hak hukuk arayışları, Artarda gelen siyasi tutuklamalar hepsi ikinci plana itilmiştir.
Peki ne için, gelin birlikte bir bakalım bu sıcak gündeme. Türkiye’ de bir Kürt sorunu var mı? bence ve uzmanlarca kesinlikle yok. Çocukluk yıllarımdan beri Kürt Türk kardeşçe yaşamasını biliyor. Her yerde beraberiz, en ufak bir ayrım kesinlikle olmamıştır.
Onlarla aynı okullarda okuduk, aynı mekanlarda beraber çalışıyoruz, Siyaseti beraber yapıyoruz, Mecliste aynı sıralarda, yan yana oturuyoruz, iktidar muhalefet hangi haklara sahipse Kürt partileri de aynı haklara sahiptir. TBMM Başkanı, Başbakan, Bakan, Cumhurbaşkanı ve kamu kurumlarında yönetici rahatlıkla olabiliyorlar. Hep beraber bizleri yönetiyorlar, tarihimizin her dönemi bu örneklerle doludur.
İnanın bütün bunları, Kürt ve PKK sorununu yakından bilen ve yıllardır bu konuda çalışmalar yapan uzman bir isimle konuştuktan sonra kaleme aldım. Bende aynı fikirdeyim, ülkemizde asla bir Kürt sorunu yoktur, asırlardır birlikte iki kardeş gibi yaşadık, Kurtuluş savaşlarını birlikte yaptık ve geliştik. Kız aldık, kız verdik, nüfusumuzu ortak paylaştık. Kürt kardeşler ne istiyor, Türk ismimi onlara zor geliyor.
Bizim sadece, binlerce vatan evladını katleden PKK sorunumuz vardır. Oda Suriye’de değişen dengeler nedeniyle bütünüyle hal yoluna girmek üzeredir. Sorunumuz yurt içinde değil, Suriye’dedir. Hem Bahçeli’nin şartsız, şurtsuz sözünü de unutmamak lazımdır.