Zaman zaman, fırsat buldukça Anadolu kentleri gezmeyi, oradaki yaşam ve halkın düşüncelerini almaya özen gösteriyorum. Bu kez de yeşil ve muhteşem güzelliğe sahip tarihi kent Bilecik’i tanıtmaya çalışacağım.

Varlarla yoklar arasına sıkışmış bir kent olan Bilecik, bir tarafta sanayileşmenin yolunu tutmuş, öbür tarafta tarih, kültür ve sanat kokan şirinmi şirin bir ilimiz olan Bilecik’i olduğu kadar, buraya sevdalı iki siyasetçiyi sizlere tanıtmaya çalışacağım.  

Bilecik gerçekten her yerli ve yabancı misafirlerin gidip görmesi gereken bir ilimiz. Bu topraklarda kurulmuş Osmanlı imparatorluğu, yıllarca hüküm sürdüğü bu topraklara birçok tarih ve kültür eserlerini miras bırakmış Osmanlı İmparatorluğu.

Bir çanak içine yerleşmiş küçük bir kent düşünün, ipek yolu üzerinde, doğu ile batıyı birleştiren bir kültür merkezi Bilecik. Bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm yerel yöneticiler bu inanılmaz önemdeki, ilimizin tanıtımına gereken önemi vermemiş.

Bu yüzden kent bugüne kadar hep kapalı bir kutu gibi kalmış. Gizli kalmış kent. Bu ifadeleri yalnız ben söylemiyorum orada yaşayan esnaf ve vatandaşlarda söylüyor.

Sevgili okuyucular bu İlde kaldığım süre içinde Bilecik ve siyaseti ile ilgili birçok şey öğrendim. Yıllarca sağın kalesi olmuş bir ilimiz Bilecik, son 20 yılda hep AK Parti yönetiminde bulunmuş Kent. Şimdi Belediye ilk kez CHP’ ye geçmiş.

İnsanları sıcak kanlı, bir yabancı gördükleri zaman ne yapacağını şaşıran bir millet, güler yüzlü yardım seven bir halk yaşıyor kentte. Kente girdiğiniz zaman küçük bir Avrupa görüntüsü karşılıyor sizi.

Bu şirin İlimizde esas anlatmaya çalışacağım Bilecik’ in evladı olan iki siyasetçiyi tanıtmaya çalışacağım. Yaklaşık 35 yıllık gazetecilik hayatımda ülkemde hemen hemen tüm şehirlerimizi ve ilçelerimizi dolaşmışımdır.

Burada Bilecik’i ayrı bir yere koyuyorum, çünkü bu çanak içindeki tarihi kentin ilk kez yüzünün güldüğüne şahit oluyorum. İki gazeteci arkadaşım Hüseyin Bekar ve Nazım Doğan ile birlikte kentin cadde ve sokaklarını gezerken halk özellikle iki isim üzerinde durduklarını gördük.

Bunlardan birisi mankenlere taş çıkartacak güzellikte, gerçekten çok alımlı, zarif ve kibar bir siyasetçi olan kadın Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, öteki ise kendisini Meclis kulislerinden tanıdığım CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün.

Bu iki ismin Bilecik üzerinde ne kadar ağırlığı olduğunu bu gezimde şahit oldum.  Önce, yanında dururken insanın heyecanlandığı, diz kapaklarının çözüldüğü güzellikteki Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşın’ dan bahsetmek isterim.

Makamında bir saate yakın oturduğumuz Melek Mızrak Subaşı’nı dinlerken ekran yüzlerine taş çıkartacak güzellikte ama o kadarda akıllı bir Belediye başkanı ile konuştuğumu anladım. Bilecik halkı kendisine ismi gibi Melek Ana lakabını takmış.

Başkan Melek Mızrak Subaşı, yaklaşık bir yılda kentin sevgilisi olmuş, nasıl olmasın insan içeriye  girdiği zaman, güzelliği ve sevimli yüzü ve gülücükleri ile herkesi büyülüyor.

Sevgili okuyucular gerçekten iltifat etmiyorum, Bilecik’e gidip görmelisiniz bir sevgi nasıl olur. Başkan göreve başlar başlamaz halka dokunan projelere imza atmış. Çok sayıda sosyal projeleri uygulamaya koymuş.

Burada hepsini anlatmaya imkanım olmaz ama bir proje var ki, her Belediyeye ilham olması gerekir. Başkan durmamış hemen ‘’Anne Taksi’’ projesini uygulamaya koymuş. Bu proje ile hamile anne adayları 6 ay Belediyenin bütün imkanlarından yararlanıyorlar. Doğum öncesinden başlıyor bu Anne taksi hizmetleri, doğum sonrası ve ilk 6 ay boyunca bütün ihtiyaçları bu Anne Taksi imkanlarından yararlanıyorlar. Anne adaylarına her ay belli miktarda para yüklenen kartlar veriliyor. Anne adayları bu kartlarla sadece sokak aralarındaki esnaflardan alışveriş yapabiliyorlar. Bu projeyi daha anlatmamız gerekir ama bu sütunlara sığdıramam.

Fotoğraf çektirirken bile insanların bağlarının çözüleceği güzellikteki bu alımlı ve kibar Başkan Melek Mızrak Subaşı’nın çok daha fazla projeleri var ama onları da inşallah başka bir gezimde anlatmaya çalışırım.

Gelelim ikinci siyasetçiye, Bilecik CHP Milletvekili Yaşar Tüzün’e. Kendisini hemen hemen her gün meclis çalışmaları ve kulislerinden tanırım, güler yüzlü ama ciddi çalışmaları ile tanırım. Ancak Bilecik’e yaptığım bu gezi sırasında bambaşka bir siyasetçi ve Bileciklilerin sevgilisi ile karşılaştım.

Cadde ve sokaklarda rahat rahat dolaşan, Bilecik halkının gönlünü kazanmış bir siyasetçi ile karşılaştım. Ben yıllar önce Demirel’li yıllardaki politikacılara benzettim Yaşar Tüzün’ü. Evet Bilecik’in yerli evladı ama, halk ancak bu sevgiyi ve karşılamayı gerçek sevdiği insana yapar.

Bir ara sayın vekille caddelerde birlikte dolaştık, yolunu kesmeyen, bağırıp selam vermeyen bir kişi görmedim. Hep siyasetçileri yereceği değiliz, hak edene de hakkını vermek lazım. Yaşar Tüzün gerçekten çok sevilen ve aranan bir vekil, TBMM’ de ki odasının taşıp dolması yanında Bilecik halkının da gerçekten sevgilisi olmuş. Hizmet ediyor Kente.

Bilecik gezimde bu iki siyasetçiye tanık oldum, gördüklerimi duyup yazmazsam olmazdı. İyi ki varlar iyi ki birisi Belediye Başkanı olmuş, öbürü de bir Milletvekili. İkisini de halkın hizmetkarı oldukları için canı gönülden kutluyorum, darısı diğer siyasetçilere.