Bu yazımı CHP‘nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ayırdım. Kendisini 1992 yılında SSK Genel Müdürlüğü döneminden tanıyorum, yakın bir ilişkim olmamıştır. Bir Gazeteci ilişkisi dışında.
Ben İletişim Fakültesini bitirmiş genç bir Gazeteci olarak Günaydın Gazetesinde çalışıyordum. İşte o yıllar zaman zaman SSK ile ilgili haberler alır ve yazardım, bu sayede kendisini uzaktan tanıdım.
Çalışkan, Prensipli ve disiplinli bir yönetici olduğu söylenmişti bana. Basınla da sıcak ilişkileri vardı. Esas yakinen tanımam, 2002 yılında yapılan seçimlerde, TBMM’ ye girdiği dönemlere rastlar.
O tarihten itibaren de Meclisde, kulislerde görüşmelerimiz olmasına rağmen, yan yana oturup bir kahve içmemiz, ya da sohbetimiz olmamıştır. Bu, imkan yaratılmadığından değil, prensip olarak mesafeli bir gazeteci olmamdan kaynaklanmıştır.
Ancak, tanıdığım ilk günden beri, tutum ve davranışlarını hep taktir etmişimdir, kapsayıcı tutumu, prensipli bir Devlet adamı olarak ta hep kendisine saygı duymuşumdur. CHP için bir şans olduğunu da hep yazılarımda paylaşmışımdır.
Ancak ta ki, 8 Kasım 2023 tarihinde yapılan CHP Kurultayına kadar. Bu tarih de taraflarında ortak belirlediği kurultaydan Özgür Özel lider olarak çıkıncaya kadar.
Yaklaşık 13 yıl CHP Genel Başkanlığını yapan Kemal Kılıçdaroğlu Kurultayda yenilmiş ve partinin başına genç genel başkan Özgür Özel geçmiştir. Bu öyle gerçekleşmiş, böyle gerçekleşmiş benim konum değil.
Benim üzerinde durmak istediğim şu, bir kurultay yapılmış ve seçim sonunda gene CHP’ ninbaşına çalışkan ve hayatını CHP’ye adamış bir isim geçmiştir. Bu durum bütün partilerde böyle olmuştur.
Nedense bu değişiklik, CHP’nin içinde gizli bölünmelere neden olmuştur. Kılıçdaroğlu taraftarları, Özgür Özel taraftarları diye. Maalesef taraflar kabul etse de, etmese de bu böyle. Bu konuda daha yeni, muhalif diye bilinen bir vekil bana, bu durumu açık açık olarak anlatmıştı, bende anlatılanları bu sütunlarımda yazmıştım.
Burada, ben bu durumu kaşıyacak bir şey yazmayacağım, ancak bir gerçeği ortaya koymaya çalışacağım. CHP’ de Kılıçdaroğlu dönemi kapanmış, Özgür Özel dönemi başlamıştır.
CHP eski genel başkanı Kılıçdaroğlu bu gerçeği artık kabul etmeli ve değişime saygı gösterip amasız, fakatsız destek vermelidir. Gazetecilik yaptığım 49 yıl içinde eski liderlerden de ben böyle gördüm.
Şimdi sayın Kılıçdaroğlu’na haddim olmayarak şu tavsiyelerde bulunuyorum. Öyle ki,kendisi Demirel’li, Özal’lı ve Ecevit’li yılları yaşamış bir siyasetçi. O dönemlerde de gördüğü gibi, liderler oturduğu koltuğu amasız, fakatsız zamanı gelince dostca devrederlerdi. Üstelik ülkede kaosların yaşanmadığı dönemlerde bu gerçekleşirdi.
Şimdi öylemi, ülkenin içinde bulunduğu Ekonomik ve Siyasi kaosu en yakinen Kılıçdaroğlu bilmektedir. Öyleyse 13 yıl şerefle taşıdığınız o Atatürk’ün koltuğunu genç ve yakın mesai arkadaşınıza teslim etmekten dolayı onur duymalısınız.
Çünkü, bir başka değişle, TBMM’ de, 7 yıl hemen sağ koltuğunuzda oturttuğunuz Grup Başkan vekilinize teslim ettiniz o koltuğu. Hep söylediğiniz gibi, güvenilir bir liman olan mesai arkadaşınıza teslim ettiniz partiyi.
Hem de CHP tarihinde ilk kez, 47 yıl sonra yüzde 48’lere ulaşmış bir oy alarak partiyi teslim ettiniz Özgür Özel’e. Bundan onur duymalısınız sayın Kılıçdaroğlu. Özgür Özel benim yakınım değil, sadece bir kez makamında Gazeteci arkadaşlarla oturup bir kahvesini içmişimdir.
Şimdi, sayın Kılıçdaroğlu, siz bu Devlet sayesinde kimselere, kolay kolay nasip olmayacak makamlara geldiniz. Devlette en üst düzey bürokrat, siyasette kaç kişiye nasip olur bilemem,Atatürk’ün oturduğu o koltuğa 13 yıl gibi uzun bir süre oturmak.
Artık, partinin başında sizin yetiştirdiğiniz, ateş parçası gibi bir genç lider ve arkadaşları var. Partiyi almış oy olarak sınır ötesine taşımış ve taşımaktadırlar. Her cephede savaş vermekte, aldığım bilgilere göre sabaha karşı ancak yatağa girebilmektedir.
Sayın Kılıçdaroğlu lütfen, CHP ivme kazanmış, iktidara doğru giderken, lideri adeta bir savaş içine girmişken, yeni Kurultay hesapları içine girmek size hiç yakışmaz? gerekirse durdurun şu kurultayı, Bırakın CHP’ nin genç genel başkanı iktidar mücadelesini yapsın.
Size yakışan, çıkıp açık açık ilan etmektir ‘’ ben her şart da Partimin arkasındayım, yeni yönetimi sonuna kadar destekliyorum, şimdi bölünme değil, birleşme zamanı ‘’ demenizi beklerim. İnanın, artık iktidardan umudunu kesmiş bütün halk sizden bunu bekliyor.
Lütfen bu gidişin önünü kesmeyin verin bir avans Özgür Özel’e, öbür eski başkanlar gibi,sizde yanında durun. Yoksa tarih asla affetmez, mezarlar o gibi liderlerle dolu. Hadi siz gerçek kimliğiniz gibi durun partinizin arkasında.
