Emel ZALALTUNTAŞ

Karaciğer yağlanması basitçe karaciğerde yağ hücrelerinin artması olarak tarif edilebilir. Karaciğer yağlanması çeşitli sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabilir; alkolik karaciğer yağlanması alkol tüketimine bağlı olarak ortaya çıkarken, alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması hatalı beslenme alışkanlıkları ve yetersiz fiziksel aktiviteye bağlı olarak ortaya çıkar, birde ilaç kullanımına bağlı veya çeşitli hastalıklarla birlikte ortaya çıkan karaciğer yağlanması vardır.

Günümüzde obezitenin giderek artması önemli bir halk sağlığı sorunudur. Modern yaşam ile birlikte artan hazır gıda tüketimi ve sedanter yaşam dediğimiz hareketsizlik maalesef obezite için uygun zemini hazırlamaktadır. Obezitenin artık halk sağlığı sorunu haline geldiğini ve birçok kronik hastalığın oluşumu için alt yapıyı oluşturduğunu söyleyebiliriz.

Bizim kültürümüzde özellikle Anadolu bölgesinde tahıllar beslenme örüntümüzde önemli ölçüde yer kaplıyor. Birçok ailenin çocuğuna yemek yedirirken ekmek ye doymazsın şeklinde söylemlerine de şahit oluyoruz. Özellikle kilo sorunu yaşayanların hikayesi küçük yaşlarda başlıyor ve genelde ailede de bu sorunların olduğu ifade ediliyor. Belki karaciğer yağlanması ile bunun ne ilgisi var diye düşünenler olabilir bu nedenle konuya daha detaylı bir açıklama getirelim. Unlu ve şekerli besinleri sıklıkla ve fazla miktarlarda tüketen kişilerde kanda insülin miktarı artar çünkü insülin kan şekerini düşürmeye yarayan bir hormondur, pankreastan salgılanır ve kandaki şeker karaciğerde metabolize olarak karaciğerde ve kasta enerji kaynağı olarak kullanılmak üzere glikojene çevrilerek depolanır. Fakat zamanla pankreastan salgılanan bu insüline karşı hücrelerde bir direnç oluşur, kanda yüksek seyreden şeker karaciğere giderek yağa dönüştürülür ve organların etrafında depolanır. Bu organlar karın bölgemizdeki organlar olup karaciğerimiz de bunlardan biridir.

Karaciğer yağlanması olan bir kişide ALT, AST gibi karaciğer enzimlerine bakılır (ideal olan referans aralığının ortalarında olmasıdır.) Ayrıca ultrason çekilerek te bakılabilir. Karaciğer yağlanması olan kişilerde kolesterol, LDL veya Trigliseritlerin yüksek olduğunu görülür. Kişi alkol almadığını söylüyorsa ekmek, meyve veya şekerli besinleri ne kadar ve ne sıklıkta tükettiğini sorgularız. Yiyecek ve içecekler yoluyla aldığınız enerji harcadığınızdan fazla ise ve hareketsiz bir yaşam tarzınız varsa muhtemelen bu sorun bir gün kilo atışı ile birlikte karşınıza çıkacaktır.

Öncelikle beyaz un ve şeker içeren gıdaları sınırlamanızı tavsiye ederim. Tam tahıllı ekmekleri, kurubaklagilleri miktarına dikkat ederek tüketebilirsiniz. İdeal Kg başına 1 g protein alınmalıdır. Yağlı hayvan etleri tercih edimemeli, kaynağı belli et ve süt ürünleri tüketilmelidir. Raf ömrü uzun, katkı maddesi içeriği yüksek gıdalar tüketilerek karaciğer yükü birde bunlarla arttırılmamalıdır. Salam, sosis, sucuk gibi işlem görmüş şarküteri ürünleri, alkollü veya şekerli içecekler tüketmemelidir. Akdeniz diyetinin karaciğer yağlanmasında olumlu etkileri görülmektedir. Ben bir diyetisyen olarak karaciğer yağlanması olan bireyler meyve suyunu taze sıkılmış olsa bile önermiyorum çünkü 1 bardak meyve suyu elde etmek için neredeyse 3 porsiyon meyve kullanılmakta olup, günlük 1 porsiyondan fazla tüketmemenizi tavsiye ediyorum.

Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler içerdikleri vitamin, mineral, antioksidan sebebiyle karaciğer dostudur. Karaciğer dektoksifikasyonunda yeşil yapraklı sebze sularını tercih edebilirsiniz.

Karaciğer yağlanmasında düzenli, dengeli ve sağlıklı beslenme ilkeleri ile yüzme, yürüme, fitness gibi fiziksel aktiviteyi arttırmak gerekir. Ayrıca düzenli ve vaktinde uyumak vücudumuzdaki hormonal dengenin bozulmaması için ve stres yönetimi için oldukça önemlidir.