Türk havacılık tarihinin adeta bir sembolü haline gelen Vecihi Hürkuş'u vefatının 56. yılında saygıyla anıyoruz.

Sadece bir pilot değil, aynı zamanda mühendis, tasarımcı ve girişimci kimliğiyle de öne çıkan bir vizyoner olan Hürkuş, hayatı boyunca sayısız zorlukla mücadele etti, engelleri aşmak için yılmadan çalıştı ve Türk havacılığının temellerini attı.

Kendi uçağını tasarlayıp uçurarak "ilk Türk uçak tasarımcısı ve üreticisi" unvanını alan bu kahramanın destansı yaşam öyküsü, resmi kayıtlarda yer alan başarılarının ötesinde, az bilinen pek çok dramatik olayı ve ilginç detayı barındırıyor.

CESUR PİLOTUN DOĞUŞU

Vecihi Hürkuş'un havacılık tutkusu, genç yaşlarda Osmanlı ordusuna katılmasıyla başladı ve savaşların çetin koşullarında bile bu tutku hiç sönmedi.

  • İlk Havacılık Eğitimi ve Cephe Deneyimi (1916): Hürkuş, 1896 yılında İstanbul'da doğdu. Küçük yaşlardan itibaren havacılığa büyük ilgi duydu. I. Dünya Savaşı yıllarında, henüz 20 yaşındayken, Yeşilköy Tayyare Mektebi'nde pilotluk eğitimi aldı. Bu eğitimi tamamladıktan sonra cephelerde görevlendirildi.

Az Bilinen Bir Bilgi: Vecihi Hürkuş, pilotluk eğitimi sırasında o kadar yetenekliydi ki, dönemin en gözde öğrencilerinden biri oldu. Eğitimi sırasında katıldığı ilk hava muharebesinde gösterdiği cesaretle dikkat çekti ve bu, onun ilerideki "kahraman pilot" imajının ilk adımlarıydı.

  • İlk Türk Hava Zaferi ve Esaret (1917): Hürkuş, I. Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesi'nde görev yaparken, 1917 yılında bir Rus uçağını düşürerek Türk havacılık tarihindeki ilk hava zaferini kazandı. Ancak aynı muharebede uçağı vurularak esir düştü. Azerbaycan'daki Nargin Adası'nda esaret hayatı yaşadı.

İlginç Bir Bilgi: Esir düştüğü Nargin Adası'ndan inanılmaz bir kaçış hikayesi vardır. Esir kampında hastalanan Hürkuş, bir şekilde Rus hastanesine gitmeyi başarır ve oradan da bir Rus subayının yardımıyla kaçar. Buz tutmuş Hazar Denizi'ni yürüyerek geçip İran üzerinden ülkesine geri döner. Bu, onun azmini ve hayatta kalma becerisini gösteren çarpıcı bir örnektir.

Vecihi Hürkuş 4

  • İstiklal Savaşı'nda Görev: Esaretten döndükten sonra İstiklal Savaşı'na katılan Vecihi Hürkuş, Kâzım Karabekir Paşa'nın emrinde Doğu Cephesi'nde görev aldı. Keşif uçuşları, bombardıman görevleri ve düşman hatlarına saldırılar düzenleyerek destansı başarılara imza attı. Ankara'ya gelerek Batı Cephesi'nde de görev yapan Hürkuş, savaşın seyrini değiştiren birçok kritik operasyonda yer aldı.

Az Bilinen Bir Gerçek: İstiklal Savaşı sırasında, Türk ordusunun uçak sayısı çok sınırlıydı. Vecihi Hürkuş, bazen tek başına düşman hatlarına sızarak hem keşif yapıyor hem de düşmanı taciz ediyordu. Onun bu cesareti ve yeteneği, Milli Mücadele'ye büyük moral sağlamıştır.

UÇAK YAPMA TUTKUSU VE YOLUNA ÇIKAN ENGELLER

Savaş sonrası dönemde Vecihi Hürkuş'un en büyük hayali, Türkiye'nin kendi uçağını üretmesi ve havacılıkta bağımsız olmasıydı. Ancak bu süreç, büyük bürokratik engellerle doluydu.

  • Vecihi K-VI ve "Uçuş İzni" Dramı (1925): İstiklal Savaşı'ndan kalan parçalarla ilk sivil uçağını inşa etme fikriyle yola çıktı. Büyük zorluklarla İzmir'de Vecihi K-VI adını verdiği uçağını 1925 yılında tamamladı. Ancak havacılık alanında yasal bir düzenleme olmadığı için uçağına uçuş izni alamadı.

İlginç Bir Bilgi: Vecihi Hürkuş, izin alabilmek için defalarca Ankara'ya gidip gelmiş, ancak bürokratik duvarlara çarpmıştır. "Uçuş izni" diye bir kavram olmadığı için kimse sorumluluk almak istememiştir. Hürkuş, sonunda izinsiz olarak uçağı havalandırmış ve bu nedenle hapis cezası almıştır. Bu olay, onun azmini ve kararlılığını gösteren sembolik bir anıdır.

  • "Tayyare Mektebi" ve Uçak Fabrikası Hayali: Hürkuş, pes etmedi. Kendi imkanlarıyla bir uçak okulu kurmak istedi ve bu yolda büyük zorluklar yaşadı. Uçaklarını yapabilmek için zaman zaman mücevherlerini satmak, eşinden dostundan borç almak zorunda kaldı.

Az Bilinen Bir Gerçek: Hürkuş, uçak fabrikası kurma hayaliyle Anadolu'nun farklı şehirlerinde dolaşmış, yerel halktan ve iş insanlarından destek bulmaya çalışmıştır. Ancak yeterli finansmanı hiçbir zaman tam olarak sağlayamamıştır. Bu durum, onun yalnız bırakıldığının ve vizyonunun dönemin şartlarında tam olarak anlaşılamadığının bir göstergesidir.

Unutulan Katliam: Markale Katliamı
Unutulan Katliam: Markale Katliamı
İçeriği Görüntüle

Vecihi Hürkuş 2

  • İlk Sivil Havacılık Okulu ve "Türkkuşu" Başlangıcı: 1932 yılında ilk sivil havacılık okulu olan "Vecihi Sivil Tayyare Mektebi"ni kurdu. Bu okul, genç pilotlar yetiştirmekle kalmayıp, Türkiye'de sivil havacılığın temellerini atmıştır. Daha sonra Türk Hava Kurumu bünyesinde kurulan "Türkkuşu"nun ilk kurucularından ve baş eğitmenlerinden biri olmuştur.

İlginç Bir Bilgi: Türkkuşu'nun kuruluşunda Vecihi Hürkuş'un emeği çok büyüktür. Ancak zamanla TKK (Türk Hava Kurumu) içinde yaşanan bazı anlaşmazlıklar nedeniyle kurumdan ayrılmak zorunda kalmıştır. Bu da onun havacılık tutkusunun sürekli engellerle karşılaşmasının bir başka örneğidir.

YALNIZ BİR MÜCADELE

Vecihi Hürkuş'un hayatı, Türk havacılığını ileriye taşıma çabasına rağmen, sürekli bürokratik engeller, mali zorluklar ve yanlış anlaşılmalarla doluydu.

  • THY'ye Pilot Olma Girişimi: İlerleyen yaşlarında maddi sıkıntılar yaşayan Hürkuş, pilotluk yapmak için Türk Hava Yolları'na başvurmuştur. Ancak "Uçuşa elverişli değildir" gerekçesiyle başvurusu reddedilmiştir. Bu, Türk havacılığına ömrünü adamış bir kahraman için acı bir ironidir.

Az Bilinen Bir Gerçek: THY'nin kendisini reddetmesi üzerine, Hürkuş'un yaşadığı hayal kırıklığı büyük olmuştur. Oysa ki, o dönemde Türkiye'de ondan daha deneyimli ve yetenekli çok az pilot vardı.

  • Son Yılları ve Vefatı (1969): Hayatının son yıllarını büyük maddi sıkıntılar içinde geçirdi. Kendi uçağını yapma hayalinden hiç vazgeçmedi, ancak koşullar ona bir daha böyle bir fırsat tanımadı. 16 Temmuz 1969'da hayatını kaybetti. Vefat ettiğinde, cebinde sadece birkaç kuruş vardı.

İlginç Bir Bilgi: Vecihi Hürkuş, ölmeden kısa bir süre önce bile uçma isteğiyle yanıp tutuşuyordu. Hastane yatağında bile sürekli uçaklardan ve havacılıktan bahsediyordu.

BİR EFSANENİN MİRASI

Vecihi Hürkuş, yaşadığı tüm zorluklara rağmen, Türk havacılığının bugünkü seviyeye gelmesinde paha biçilmez bir rol oynamıştır.

  • Öncü Ruh ve İnovasyon: O, sadece bir pilot değil, aynı zamanda mühendislik ve inovasyon ruhuyla da öne çıkan bir vizyonerdi. Kendi imkanlarıyla uçak tasarlayıp üretme çabası, Türk mühendisliğine ve sanayisine ilham vermiştir.
  • Demokratik Havacılığın Savunucusu: Hürkuş, havacılığın sadece askeri bir alan olmaması, aynı zamanda halkın da havacılığa erişebilmesi gerektiği fikrinin savunucusuydu. Kurduğu sivil havacılık okulu bunun en somut göstergesidir.
  • Unutulmaz Bir Kahraman: Vecihi Hürkuş'un adı, Türk havacılık tarihinde altın harflerle yazılmıştır. O, zorluklar karşısında asla pes etmeyen, hayallerinin peşinden giden, vatansever ve cesur bir kahramandır. Bugün birçok havalimanı, sokak ve okul onun adını taşımaktadır.

Vecihi Hürkuş'un yaşam öyküsü, sadece Türk havacılığının değil, aynı zamanda bir milletin azminin, fedakarlığının ve vizyoner bir liderin öncülüğünün de destansı bir anlatısıdır.

Vecihi Hürkuş 3

Onun mirası, genç nesillere ilham vermeye ve Türkiye'nin havacılık alanındaki hedeflerine ulaşmasında yol göstermeye devam edecektir.

Muhabir: Barış Berkant Oğuz