CHP Meydanlara, sokaklara indi, ancak şu gerçeği göz ardı ediyor gibi. Tecrübeli, ancak genç genel başkan Özgür Özel ve ekibi bazı gerçekleri gözden kaçırıyorlar gibi geliyor bana. Erken seçim konusunda.

Tabi ki, bir Ana Muhalefet Partisinin tek hedefi iktidara gelmektir, bunun için nasıl olursa olsun siyasi mücadeleyi elden bırakmaması lazım. Ancak Ana Muhalefet ve Muhalefet Partileri şunu unutmuş gibi gözüküyorlar.

23 yıldır iktidarda olan bir Parti var, ülkemizde ve onun başında da hiçbir siyasetçiye nasip olmayacak güçte ve siyasi akla sahip bir lideri var. Sizler, yerel yönetim seçimleri hariç, bu sürede hiçbir genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamamışsınız. Bunu neden söylüyorum aşağıdaki yazımda bulacaksınız.

Bunu da çeşitli sebeplere bağlayabilirsiniz, ancak ortada yatsı namaz bir gerçek var. AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı siyaseten 23 yıldır alaşağı edememişsiniz.

Bunu ona ve buna bağlayabilirsiniz, ancak bu 23 yıllık AK Parti döneminin ilk 7-8 yılı başarılarla geçmiş bir dönem, gerçi, o dönem iktidar kadrolarında bulunan liyakat sahibi isimlerle bu başarı gelmiştir.

Sonra giderek bozulan dengeler ve o liyakatli kadroların uzaklaştırılması, ya da tasviyesi ile birlikte AK Parti’nin güç kaybettiği kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıkmış ve artık Erdoğan döneminin sona geldiği hesapları bile yapılmaya başlamıştır.

Yaklaşık 40 yıldır siyasetin içinde bulunan bir Gazeteci olarak, bizler Demirel’li, Özal’lı, Ecevit’li ve Erbakan’lı yılları yaşamış kişiler olarak o dönemlerde de siyasi oyunlarla alaşağı edilen Hükümetler gördük.

O dönemlerde de ülkede çeşitli Ekonomik ve siyasi problemler vardı, ancak şunu unutmamak lazım ki o dönem siyasi partiler ve liderleri alışagelmiş klasik siyasilerdi. Bunu Erdoğan’la bağdaştırmamak lazım.

Şimdi öylemi? düşünün bir kere İmam Hatipten mezun, İktisadı bitirmiş, ancak inanılmaz güçlü siyasi iradeye sahip bir lider Recep Tayyip Erdoğan. Uzun yıllar öyle veya böyle yenilmeyen bir siyasi lider karşınızda. Ülkeyi bu isim yönetiyor, üstelik tüm yetkiler kendisinde toplanmış bir tek adam gücüyle.

Şimdi inanıyorum ki böyle bir ifade kullandığım için bana kızanlar olacaktır, bu kızgınlığın muhalefetten de geleceğini biliyorum. Ancak gerçekler insanı kızdırabilir. Bu gerçeği kabul ederseniz daha sağ duyulu kararlar alabilirsiniz.

Başta ana muhalefet bu gerçeği kabul etmek mecburiyetindedir. Bu nedenle tecrübeli bir gazeteci ve siyaseti okuyan birisi olarak diyorum ki en az 2 yıl geçmeden bir Erken seçim düşünmeyin.

Bunu neden söylüyorum, gelin birlikte bir bakalım. 23 yıllık bir iktidar, üstelik tepeden tırnağa değişmez bir iktidar modeli oluşturmuş durumda. Bu modele rağmen, iktidardaki parti son yıllarda sürekli kan kaybediyor. Bunu çeşitli sebeplere bağlayabilirsiniz.

Muhalefetin iddiasına göre, bu tek adam rejiminden kaynaklanıyor. Bütün bunları kabul etsek bile, muhalefetin iddiasına göre, AK Parti Hükümeti ve lideri aldığı yanlış kararlar yüzünden puan kaybediyor.

Üstelik, Ekonomi gerçekten yerlerde, ben, enflasyonla mücadele ve faizlerin düşürülmesinden bahsetmiyorum. Tabi ki bunlarda bir hükümetin düşürülmesi için kafi gerekçelerdir. Şayet bu ortam Demirel’li, veya Özal’lı yıllar olsaydı çoktan hükümetler alaşağı edilmişti.

Şimdi öylemi, meclis çoğunluğu ile, devlete ve bütün kurumlara tam olarak sahip bir iktidar var. Bütün bunların yanında, ülke ekonomik sıkıntı içinde, emekliler, memurlar, doktorlar, eczacılar, ev kadınları, esnaf ve çiftçiler, şimdide gençler ayakta ve eylem peşindeler.

Enflasyon düşme eğilimini tam olarak göstermiyor, faizler öyle. Pazarlar alev alev, evlerde tencereler kaynamıyor. Sokaklarda açık açık sıkıntılarını dile getiren ve göz yaşlarıyla haykıran emekliler var.

Hükümet bütün bu tablo karşısında ülkenin refahını artıracağız, diyerek umut aşılamaya devam etmektedir. Yurt içindeki bu tablo yanında birde, yurt dışında ülkemiz kıskaca alınmaya çalışılmaktadır.

Kardeş diye bağrımıza bastığımız Türki Cumhuriyetlerinin yediği naneye bir bakın, Kıbrıs’ı, yani bizi tanımamak gibi cürete düşmüşlerdir. Kim ne derse desin, iş tamda böyledir. Bu kadar önemli bir kararı asla görmemezlikten gelemeyiz.

Bütün bunların yanında, şu an Avrupa ile bağlarımız kopmuş gibi, hiçbir ülke yanımızda olduğunu göstermemektedir. Bunların yanında ne zaman sağdan ne zaman soldan vuracağı belli olmayan bir ABD Başkanı iş başına gelmiş, herkes için soğuk rüzgarlar estirmektedir.

Şimdi sorarım size, bırakın AK Partiyi, CHP iş başında olsaydı bu durumda bir erken seçime gider miydi? Bence asla bir erken seçime gitmezdi. Bu nedenle CHP yönetimini ve onun liderli genç genel Başkanı Özgür Özel’i uyarıyorum, enerjinizi Erken seçim için harcamayın, en az 2 yıl seçim olmayacakmış gibi davranın.

Tabi ki, önümüzdeki seçime şimdiden hazırlanmanız çok doğaldır, tabi ki mitingler düzenleyin, ancak daha uzun bir süre seçim olmayacakmış gibi hazırlanıp halka inin, kapı kapı dolaşarak kendinizi tanıtın, programlarınızı anlatın.

Çok daha önemlisi, bir Ana Muhalefet Partisi olarak, öteki muhalefet partileri ile ortak programlarda anlaşın. Çok acil yapmanız gereken bir konuda, bu boşluk zamanınızda, parti içi birlik ve beraberliği sağlayın. Sayın Özgür Özel, sadece partiniz içindeki aktif vekillerinizi bir hafta sonu toplayıp onların gönlünü alın ve şikayetlerini dinleyin.

İnanın tarafsız bir gazeteci olarak iddia ediyorum, küskün ve kırgın vekiller aranızda dolaşıyor. Kendilerini yalnız hisseden, hiçbir görev verilmeyen, adeta barut fıçısına dönmüş vekiller TBMM Kulislerinde dolaşıyor. Bizlere açık açık bu şikayetlerini dile getiriyorlar. Tabi ki isim vermemiz mümkün değil.

Son cümle olarak bence erken seçim iddianızı en azından bir süre askıya alın ve önce inanmadığınız parti içi beraberliği sağlayın, ondan sonra iktidarla mücadele edin. Benden söylemesi.