Bu kez de söz savunmada. Evet sevgili okuyucular, çok acı ve göz yaşlarıyla dolu Kartalkaya yangının üzerinden aylar geçti, ne göz yaşları dindi, nede gerçek failler hizaya çekildi. Ancak, devlet bu kez işin üzerinde ciddi şekilde duruyor.
Birinci dereceden suçlu gösterilen Turizm Bakanlığı, Bolu Belediye Başkanlığı ve Bolu İl Özel İdaresi arasında top bir o yöne, bir bu yöne gidip geliyor.
Davalar sürüyor, sorumluluğu birinci derecede üstüne alan kimse bugüne kadar ortaya çıkmadı. Ancak tarafları tek tek dinleseniz hepsi sorumluluğun kendisinde olmadığı iddia ediyor.
Ben olayın birinci derecede şahidi ve dinleyeni olmadım, ancak sorumlu mevkide olan yetkililerin yazılı ve görsel medyada anlattıkları ile bilgi sahibi olmaya çalışıyorum.
Bu nedenle bir girişim yaptım ve birinci derecede sorumlu olduğu hep öne sürülen Turizm Bakanlığından bilgileri almak üzere Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’ı makamında ziyaret ettim.
Kendisini önceki yıllardan, mesafeli bir şekilde tanıyorum. Zaman zaman TBMM’ye gelir, özellikle ilgili komisyonlarda Bakanlık temsilcisi olarak gümbür gümbür konuşan bir siyasetçi olarak izlediğim oldu.
İlk kez kendisini Bakanlıkta ki makamında ziyaret ettim. O hep güler yüzü ve centilmen bir şekilde beni karşıladı. Biliyordum geçmiş tecrübeleri ve deneyimleri ile iyi bir bürokrat olduğunu.
Gerçekten hep aradığımız, liyakatli bir Bakan yardımcısı Alpaslan, bence Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok isabetli bir atama yapmış, bakanlık personeli dahil, siyasi kadrolar ondan memnun.
Yalnız bir şikayeti var bakan yardımcısının, özellikle Kartalkaya yangını ile ilgili başından beri Bakanlığın yanlış anlaşıldığını öne sürüyor. Bu konuda Turizm Bakanlığının birinci derece sorumlu olmadığını ısrarlı bir şekilde söylüyor Nadir Alpaslan.
Kendisini dinledikçe hak vermemek mümkün değil. Yaklaşık bir saate yakın yaptığımız görüşmede inanın ilk kez, ilgili ilk ağızdan Kartalkaya olayını dinliyorum.
Bakan yardımcısı Nadir Alpaslan’ı, hiç sözünü kesmeden dinledim. Kendisi bu konuya o kadar çok çalışmış ki ve araştırıp incelemiş ki, anlattıklarına inanmamak mümkün değil.
Bakan yardımcısının o hep gülen yüzü, iş Kartalkaya yangınına gelince, inanın günah çıkarır gibi bir hal alıyor. Bunu suçlu oldukları için değil. Bir baba, bir eş, olarak o yanıp kül olan canlara üzüldüğünü görüyorum.
Bakan yardımcısı Nadir Alpaslan, özellikle yanlış makamlarda suçlu arandığını ısrarlı bir şekilde söylüyor. Birincisi Turizm Bakanlığının görevi bu tür tesislere ruhsat vermekten ibaret olduğunu söylüyor.
Ondan sonraki işlemlerin Bolu İl Özel İdaresi ve Bolu Belediyesine ait bir sorun olduğunu belirtiyor. Bakan yardımcısı Sayın Alpaslan ’’ biz ruhsattan sonra belli aralıklarla denetimlerimizi yapmışız, hatta yangından bir ay önce yine bizim yükümlülüğümüzde ki denetimleri yapılmış ‘’ diyor.
Esas sorunun İl Özel İdaresi ve Bolu Belediyesinin yetkilerinde olduğunu söylüyor Bakan yardımcısı. Esasen Bolu Belediyesi de yangından kısa bir süre önce, Otel tarafından yapılan başvuruyu, tesise giderek yaptığı incelemeler sonunda 8 noktada eksiklik tespit etmiş.
Bu maddelerin yerine getirilmesi için bir ay süre verilmiş, yatırımcı ne yapmış? başvuruyu geri çekmiş. Sonra ne olmuş, aynı kurum bu kez otel önünde küçük bir ilave için izin başvurusunda bulunmuş ve bu izni almış.
İşte Bakan yardımcısı bütün bu olanları büyük bir dikkatle anlatıyor. Yetmedi Sayın Alpaslan, birde İl Özel İdaresinin sorumluluğundan bahsediyor. Bu tür başvurularının esas sahibi, birinci derecede sorumlu bu kurumun İl Özel İdaresi olduğunu iddia ediyor.
Nedenler, niçinler ve kim sorularıyla dolu bir yangın, ancak son derece deneyimli bir siyasetçi ve bürokrat olan Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’dan dinlediklerim şayet doğruysa gerçekten birinci derece sorumlu Turizm Bakanlığı değil gibi gözüküyor.
Bakan yardımcısı Nadir Alpaslan’la yaptığım bu görüşme şunu da gösterdi, deneyimli bir siyasetçi ve bürokrat olan Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, bu vesileyle hem bakanını ve hem de bakanlığını savunmada gayet başarılı.
Bakan yardımcısı Alpaslan, bir daha böyle acı olaylarla karşılaşmamak için yeni bir yönetmelik hazırladığını da söyledi. Bu yönetmelik de iki nokta önemli, birincisi bundan sonra 4-5 yılda bir işyeri açma ruhsatının yenilenmesi istenecek, diğeri ise 2 yılda bir yangın uygunluk tespitinin yapılması şart olacak.
İşte böyle sevgili okuyucular, kamuoyu tarafından birinci derece suçlu gösterilen Turizm Bakanlığının savunmasını son derece deneyimli bir siyasetçi olan Bakan yardımcısı Nadir Alpaslan’ dan dinledim.