Tarih 1 Ekim 2009… Aslında 1,5 ay daha geriye giderek anlatırsak daha iyi olur. 2009 yılının Ağustos ayında Ankara’da günlük olarak yayınlanmak üzere bir ‘yerel gazete’ hazırlığının olduğu daha doğrusu bu ‘yerel gazeteyi’ hayata geçirebilmek üzere tarafıma bir davet geldi.
O gün itibari ile bu medya girişimciliğine talip olan iş insanının büyük bir holdingin Yönetim Kurulu üyesi ve aynı zamanda eski bir gazeteci olduğunu öğrendim. O tarihte Rusya’da bir iş gezisinde olduğu için kendisi ile görüşmeden önce, Ankara’nın ‘yerel gazetelerinden’ biri olan ve aynı zamanda matbaacılık sektöründe de faaliyet gösteren SONSÖZ GRUP Matbaacılık ve Gazetecilik’in imtiyaz sahibi, duayen gazeteci, meslek büyüğümüz Abdi Pehlivan’ın daveti üzerine kendisi ile ve yine meslek büyüğümüz kızı Bahar Pehlivan ile görüştüm. Görüşmemizde söz konusu adı geçen yeni ‘yerel gazeteyi’ Ankara’da yayın hayatına başlatmak üzere anlaşmaya vardık. Daha sonra Rusya seyahatinden dönen ve kuracağımız gazetenin kurucusu olacak olan duyan gezeteci Önder Sürenkök ile tanışarak anlaştık.
Ve 1 Ekim 2009 tarihinde “YIL 1, SAYI 1, BİSMİLLAH” diyerek yayın hayatımıza başladık. KIRMIZI BEYAZ ismi ile yayın hayatına başlattığımız ve çok kısa bir sürede başkentte ‘yerel gazetecilik’ adına doğru, tarafsız ve hızlı bir medya vizyonu ile adımızı duyurduk.
Zamanla kadromuzu büyüterek, genişleterek Başkent Ankara’nın nabzını tutmaya çalışan, ‘yerel medya anlamında özel ve örgün haberlerimizle tüm basına örnek olan, ulusal medyaya altyapı sağlayan bir ‘yerel gazete’ çıkarmanın haklı ve mutlu gururunu yaşamaya başladık.
Bünyemize kattığımız duayen meslek büyüklerimizin yanı sıra İletişim Fakültesi’nden yeni mezun olan ‘genç gazeteci adayları kardeşlerimize’ bilgi birikimlerimizi, mesleğin gerekliliklerini öğrettik. Ve bu genç arkadaşlarımızın bir çoğu da bizlerden öğrenmiş olduğu bilgilere kendi azimlerini de ekleyerek ‘ulusal gazetelere’, ‘televizyonlara’, ‘Ajanslara’ transfer oldular. Birçoğu ile halen görüşürüz ve güzel dönüşler alırız.
Tabi yıllarca söylediğim gibi Ankara’da en büyük problemlerimizden biri de başkentte ‘yerel habercilik’ yapmaktı. Daha doğrusu Ankara’da ‘yerel gazetecilik’ olgusunu kamu kuruluşlarına, haber kaynaklarımıza anlatmakta zorlandık. Anadolu’da ‘yerel gazeteciliğin’ çok daha güzel ve kolay bir şekilde yapıldığını, yerel haberciliğin ‘ses’ getirerek işlediğini dile getirdik.
Yıllar içerisinde her mecrada bu sorunlarımızı dile getirdik. ‘Yerel haberciliğin’ Başkent Ankara’da daha güçlü bir şekilde işlemesi için sürekli müdahale ettik, uğraş verdik.
2014 yılında Basın İlan Kurumu’nun tavsiyelerini de değerlendiren dönemin ‘yerel gazete patronları’ gazete sayılarının 18-19’a yükselmesini de göz önünde bulundurarak ‘birleşme’ kararı alarak 9 yerel gazeteye düşürüldü. Bu tarihten itibaren Ankara’da ‘yerel gazetecilik’ yeni oluşumlar ile yayın hayatına devam etti.
Yerel ve ulusal gazetelerin tirajlarının düşmesi ve teknolojinin ilerleyişi ile gazetecilik ve habercilik te yeni bir ivme kazandı. Bu yeni sürecin adı ise ‘internet gazeteciliği’ idi. Haberin çok daha hızlı, doğru ve direk okuyucuya ulaşmasını sağlayan bu süreçte Basın İlan Kurumu yerel gazetelere öncülük ederek ‘internet haber sitelerini’ daha aktif hale getirmelerini sağladı.
Ve yerel gazetelerin mevcut internet haber sitelerinin kadrolarını ve içeriklerini yenilemesi ile ‘internet haber siteleri’ Basın İlan Kurumu tarafından ‘resmi ilan-reklam’ pastasına dahil edildi ve desteklendi.
‘Yeni nesil gazetecilik’ diye tabir edilen bu dönemin ardından Ankara’da yayın yapan 9 yerel gazeteden Gazeteciler Cemiyeti’nin yayın organı olan 24 Saat Gazetesi basılı yayın hayatını sonlandırma kararı aldı. Kalan 8 gazete ise ikili birleşmeler ile 4’e düştü. Oluşun bu süreçte 15 yıldır ‘Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü’ görevini üstlendiğim ZAFER Gazetemizin son sayısını bugün sizlere sunmanın burukluğu içerisindeyim.
Yeni sürecin başta yerel gazetelerimize ve sahada görev yapan meslektaşlarımıza hayırlı olmasını diliyor, sektörün daha verimli ve aktif bir şekilde devamını temenni ediyorum.
15 yıldır kesintisiz sürdürdüğümüz yayın hayatımızın sonlandırırken uzun yıllardır birlikte çalışrığım tüm meslektaşlarıma katkılarından ötürü minnetlerimi sunarken, en büyük teşekkürü ise siz kıymetli okuyucularıma sunmak istiyorum.
Sağolun varolun, sağlıcakla kalın…
Elveda ZAFER…