Değerli okuyucularım; Sizler bu satırları okuduğunuz sırada Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Gölbaşı ilçesi Karaoğlan Mahallesi’ndeki atıl araziye kurulan ve Türkiye’nin en büyük tarım kampüsü ve rekreasyon alanı olarak tabir edilen “Başkent Ankara Kalkınma Projesi”nin (BAKAP) açılışı yapılmış olacak.
Tabi ben burada sizlere Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın “vizyon projesi” olarak nitelendirdiği, 3.5 milyon metrekarelik alana kurulan BAKAP Projesini anlatmayacağım. Aslında tabi ki bu projenin detaylarını, Başkente kazandırdıklarını anlatmayı çok isterdim sizlere ama maalesef yıllardır Ankara’da yerel gazetecilik yaparken bu tarz olayları sürekli dile getirip duyurmamıza rağmen sonuç bulamamızdan bahsedeceğim.Nedir o konu diyecek olur iseniz o kadar Başkent Ankara’da yerel gazetecilik yaparken sıklıkla başımıza gelen “ulusal medya” ve “yerel medya” ayrımı yapılması… Yani Ankara’da canla başla çalışan, kısıtlı imkanlarla, düşük maaşlarla mesai mevhumu olmadan görev yapan yerel medya mensuplarının yani bizlerin sürekli başına gelen bir mevzudur bu “ulusal – yerel” ayrımı. Anadolu’nun herhangi bir ilinde, ilçesinde, beldesinde yayın yapan bir yerel gazete, televizyon, radyo veya internet haber sitesi o bölgeye ilişkin haberler yaparken çok rahat ve kolay bir şekilde işini icra ederken bizler Ankara’da maalesef bunu yapamıyoruz. Daha doğrusu hep “ulusal medyanın” gölgesinde kalıyoruz. Ulusal medya kayırmacılığına maruz kalıyoruz.
Lakin bundan yaklaşık 4 yıl öncesine giderek Mansur Başkan’ın göreve geldiği sıralarda “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” münasebetiyle bir “medya buluşması” tertip etmişti. Fakat nedense hem seçim öncesinde hem seçim sonrasında manşetlerinden, sürmanşetlerinden Başkan Yavaş’ı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin düşürmeyen biz “yerel medya mensupları” bu toplantıya çağırılmadık, bu toplantı “ulusal medya temsilcileri” davet edildi.
Tabi biz yerel medya mensupları da doğal olarak buna anında tepki gösterdik ve bu tepkimize; bizlerin içinden çıkan, sevdiğimiz, saydığımız bir meslek mensubumuz olan Başkan Yavaş’ın Basın Koordinatörü kardeşim Volkan Memduh Gültekin’ten “Bu toplantıda yer darlığı neden ile sadece ulusal medya mensuplarını çağırdık, siz değerli yerel medya mensuplarımızı radyo temsilcileri ile birkaç gün içinde ayrı bir toplantıya davet edeceğiz” şeklinde bir açıklama geldi. Bizler de bu davete icabet ederek adeta “ağzımıza çalınan bal” ile yetinmek durumunda bırakıldık.
Bu olayın üzerinden yıllar geçti, bu süreç içerisinde Başkan Mansur Yavaş birçok toplantı yaptı, birçok açılış düzenledi. Bizler de bu açılış ve toplantılara davet edildiğimiz müddetçe katıldık, haberlerini geniş bir şekilde yaptık. Ve ayrıyeten bu süre zarfında Belediye Basın Bürosu tarafından tüm medyaya servis edilen haberlerin hemen hemen hepsini geniş bir şekilde gazetelerimizin sayfalarında ve internet haber sitelerimizde kullandık.
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere… Yazımın başında belirttiğim ve Cumartesi günü “görkemli bir şekilde” açılışı yapılan “Başkent Ankara Kalkınma Projesi”nin birkaç gün öncesinde tanıtımı “ulusal medya temsilcilerine” yapıldı. Evet yanlış okumadınız Başkan Mansur Yavaş Ankara’daki “ulusal medya temsilcilerine” BAKAP Projesi’nin açılış öncesinde gezdirerek kapsamlı bir tanıtım yaptı. Ve yine biz “dış kapının dış mandalları” olan “yerel medya mensupları” bu toplantıya davet edilmedik.
Toplantıya davet edilen birçok ulusal medya mensubu ne bu projeyi ne de Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin diğer projelerinden haberi yoktu, yayın organlarında hiç haber bile yapmamışlardı. Oysa ki neredeyse hemen her gün yerel gazetelerine, internet sitelerine “sayfa sayfa” bu haberleri kullanan ve tüm proje ve gelişmelerden kapsamlı bir şekilde bilgi sahibi olan biz “yerel medya mensupları” yine ötelendik, ayrıştırıldık.
Biraz uzun uzadıya içimi döktüm sizlere ancak maalesef bir gün Mansur Başkan’ın toplantısında olan bu “ayrıştırma” başka bir gün bir Bakan’ın toplantısında sürekli başımıza geliyor ve gelecek. Ne yazık ki, Başkent Ankara’nın sorunlarını, sıkıntılarını, güzelliklerini, yapılan iyi projeleri kamuoyuna duyuran biz “yerel gazeteciler” işimizi yani “tarafsız gazeteciliğimizi” yapmaya devam edeceğiz.
Esenlikle kalın…