Adalet avans verdi. Gidin sorunlarınızı içinizde çözün dedi. Bence tamda böyle oldu. Şimdi yaraları sarma zamanı, artık davayı konuşmayın, onu bir kenara bırakın Eylül’e kadar zamanınız var.

O tarihe kadar bu köprünün altında çok sular akar. Şimdi birlik ve beraberliğin zamanı. Ne güzel söyledi CHP’nin önceki Genel başkanlarından Hikmet Çetin ‘’ artık davayı konuşmayın, partinin en ufak üyesinden, en tepeye kadar her kez artık ülke gündemine dönmelidir ‘’ dedi.

Bence de Genel Başkan Özgür Özel en kısa sürede partiyi yeniden toparlamalı ve birlik ve beraberliği sağlamalıdır. Çünkü umut oldunuz, ülke sizden çok şeyler beklemektedir.

19 Mart’tan itibaren izlediğin yol her kez tarafından benimsendi, senin de liderliğin perçinlendi. Öyleyse bir lider olarak partiyi çekip çevirmek size düşer. Kırgınları, küskünleri mümkünse amasız, fakatsız bir araya getir.

Gerekirse bir hafta sonu ayırım yapmadan ailelerle beraber kampa götür. Söylemeliyim bu işi AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan çok iyi beceriyor. Tabloyu sezdiği an hemen ya Kızılca hamam, ya da Afyon’da soluğu alıyor.

Sizde bunu yapabilirsiniz, bakın göreceksiniz o iki günlük balayı tatili CHP’ yi kendine getirecek ve dahada güçleneceksiniz. Sayın Özgür Özel inanın buna muhalif diye bilinen vekillerde karşı çıkmayacaktır.

CHP’nin bir tek şeye ihtiyacı var, o da iç huzur. Onu da sağlayabilirseniz inanın en az iki ya da 3 puan hanenize yazılacaktır. Bu konuda bir tespit’ imi sizlere aktarayım.

Ankara’da, kararsızlardan bir dostuma rastladım. Kendisi gerçekten kararsız, daha önce AK Partiye oy vermiş bunu da inkar etmiyor, ancak son yıllardaki gelişmeler, kendisinin kenara çekilmesine sebep olmuş.

Şimdi pusuya yatmış milyonlar gibi bekliyor. İşte bu dostum dedi ki, ‘’ kararsızım, bu kez kesinlikle AK Partiye oy vermeyeceğim. Ama CHP’nin içerdeki bu bölünmüşlüğü ve daha içerdeki kargaşayı çözemeyen bir parti nasıl ülke yönetecek, işte kafamdaki sorular bunlar. ‘’

İşte pusuda bekleyen bir vatandaşın söyledikleri. Bende aynı görüşteyim. Sayın Özgür Özel, bugüne kadar çok yol kat ettiniz, halledin şu işi, iç huzuru sağlayın. Sağlayın ki kimsenin mazereti kalmasın.

Bir çift sözümde eski lider Kemal Kılıçdaroğlu’na. Sayın Kılıçdaroğlu, sizi SSK Genel Müdürlüğü döneminizden tanıyorum. Tam bir devlet adamı imajı çizdiniz şimdiye kadar.

Partisine gönülden bağlı, onun için göğsünü siper eden, yollara düşen, saldırıya uğrayan bir lidersiniz. Bunu niye yaptınız CHP için. Ve onun semeresini de gördünüz, tam 13 yıl CHP Genel Başkanı oldunuz.

Bu yetmez mi? kaç kişiye Atatürk’ün koltuğu nasip olur? Bu nu siz başardınız, başarılar, başarısızlıklarla dolu 13 yıl, işte sizin bundan sonraki göğsünüze takılan madalyalar bunlar olmalıdır.

Ben tarafsız ve 45 yıllık bir gazeteci olarak size hatırlatmak isterim ki, CHP’nin eline ilk kez böyle bir fırsat geçiyor. Tek başına bir iktidar fırsatı. Bunda sizin de emeği olmuştur. İşte bunun için yıkmayın bu umutları.

Bir abi, bir baba olarak bırakın partinin başına geçme sevdalarını, bırakın kayyum kaygılarını, bırakın, sizin yetiştirdiğiniz, evlatlarım dediğiniz bu kadro onun hakkından gelir. Güvenin o kadrolara. Sorarım size? Sizin yetiştirdiğiniz Genel Başkan Özgür Özel, Atatürk’ün emanetini doldurmuyor mu?

Halka göre dolduruyor, hem de öyle bir dolduruyor ki, inanın Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı bir kenara bırakalım CHP’nin başında bu koltuğa yakışan bir genç oturuyor diyorlar.