Türk ve dünya tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan İstanbul'un Fethi'nin 572. yıl dönümü bugün büyük bir coşkuyla kutlanıyor.
29 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmed komutasındaki Osmanlı ordusunun, Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'i fethetmesi, sadece bir şehrin değil, bir çağın kapandığı ve yeni bir çağın açıldığı tarihi bir olay olarak görülmektedir.
Bu zafer, stratejik dehası, ileri görüşlülüğü ve azmiyle öne çıkan Fatih Sultan Mehmed'in liderliğinde gerçekleşmiş, Doğu Roma İmparatorluğu'nun bin yıldan fazla süren hükümranlığına son vermiştir.
FETHİN ARKA PLANI
Konstantinopolis, coğrafi konumu itibarıyla yüzyıllardır büyük medeniyetlerin gözdesi ve Avrupa ile Asya'yı birleştiren kritik bir nokta olmuş. Şehir, hem ekonomik hem de stratejik açıdan eşsiz bir değere sahipti.
Bizans İmparatorluğu, fetih öncesinde eski gücünü kaybetmiş, dar bir alana sıkışmış ve siyasi çalkantılarla boğuşuyordu. Ancak surları, şehrin geçilmez bir kale olmasını sağlıyordu.
Osmanlı İmparatorluğu için Konstantinopolis'in fethi, sadece siyasi bir hedef değil, aynı zamanda dini ve kültürel bir arzusuydu. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in "Konstantiniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o asker ne güzel askerdir" hadisi şerifi, bu fethin manevi boyutunu daha da arttırıyordu.
II. MEHMED'İN HAZIRLIKLARI
Genç yaşına rağmen büyük bir vizyona sahip olan Fatih Sultan Mehmed, tahta çıktığı andan itibaren Konstantinopolis'i fethetme arzusunu taşıyordu. Bu büyük hedef için titiz ve kapsamlı hazırlıklar yaptı:
- Rumeli Hisarı'nın İnşası: Boğaz'ın kontrolünü ele geçirmek ve denizden gelecek yardımı engellemek amacıyla Yıldırım Bayezid'in yaptırdığı Anadolu Hisarı'nın karşısına, sadece dört ay gibi kısa bir sürede Rumeli Hisarı'nı inşa ettirdi. Bu, Osmanlı'nın mühendislik ve stratejik yeteneğinin bir göstergesiydi.
- Top Dökümü: Şehrin kalın surlarını aşmak için o dönemin en büyük ve etkili toplarını döktürdü. Macar top döküm ustası Urban'ın da katkılarıyla "Şahi" adı verilen devasa toplar hazırlandı. Bu toplar, fethin en kritik unsurlarından biri olacaktı.
- Donanmanın Güçlendirilmesi: Kara ordusunun yanı sıra, denizden de kuşatmayı destekleyecek güçlü bir donanma oluşturuldu.
- Askeri ve Lojistik Hazırlıklar: On binlerce kişilik bir ordu toplandı, askeri eğitimler verildi ve lojistik destek hatları kuruldu.
KUŞATMA VE FETİH
Kuşatma, 6 Nisan 1453'te başladı. Osmanlı ordusu, hem karadan hem de denizden şehri kuşattı. Bizans İmparatoru XI. Konstantinos Paleologos ve şehrin savunucuları, tüm imkanlarıyla büyük bir direniş gösterdi.
Kuşatma sırasında yaşanan en büyük zorluklardan biri, Haliç'e gerilen zincirdi. Osmanlı donanmasının Haliç'e girişini engelleyen bu zincir, Fatih Sultan Mehmed'in dehasıyla aşıldı.
Gemilerin Karadan Yürütülmesi: 22 Nisan 1453 gecesi, Osmanlı gemileri, karadan yürütülerek Kasımpaşa'dan Haliç'e indirildi. Bu eşsiz stratejik hamle, Bizanslıları şaşkına çevirdi ve şehrin moralini derinden etkiledi. Bu olay, fethin en ikonik anlarından biri olarak tarihe geçti.
Kuşatma tam 53 gün sürdü. Şahi toplarıyla surlar yıkılırken, Osmanlı askerleri karadan ve denizden sürekli saldırılar düzenledi. 29 Mayıs 1453 sabahı, büyük hücum başladı.
Kanlı çarpışmaların ardından, Topkapı ve Edirnekapı civarındaki gediklerden içeri giren Türk askerleri, şehri ele geçirmeyi başardı.
AYASOFYA
Fethin ardından Fatih Sultan Mehmed, şehrin en büyük ve önemli yapısı olan Ayasofya'ya gelerek şükür namazı kıldı. Ayasofya, fethin sembolü olarak camiye çevrildi ve İslam dünyasının önemli ibadethanelerinden biri oldu.
Fatih, şehre ilk girdiğinde can ve mal güvenliği sözü vererek şehrin yağmalanmasını önledi, din ve vicdan özgürlüğünü teminat altına aldı. Bu tavır, fethin insancıl yüzünü ortaya koydu.
FETHİN SONUÇLARI VE TARİHE ETKİSİ
İstanbul'un Fethi, sadece Bizans İmparatorluğu'nun sonunu getirmekle kalmadı, aynı zamanda dünya tarihinde önemli sonuçlar doğurdu:
- Çağ Kapanıp Çağ Açıldı: Orta Çağ'ın kapanışı, Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edildi.
- Osmanlı'nın Yükselişi: Osmanlı İmparatorluğu, artık bir dünya gücü haline geldi ve başkentini İstanbul'a taşıyarak güçlü bir imparatorluk olmanın kapılarını araladı.
- Bilim ve Kültürün Yayılması: İstanbul'un fethi sonrası birçok Bizanslı bilgin ve sanatçı, Batı'ya göç ederek Rönesans'ın başlamasına katkıda bulundu.
- Ticaret Yollarının Değişimi: İpek Yolu ve Baharat Yolu gibi önemli ticaret yollarının Osmanlı kontrolüne geçmesi, Avrupalıları yeni ticaret yolları aramaya itti ve Coğrafi Keşifler'in başlamasında etkili oldu.
- Siyasi ve Dini Dengelerin Değişimi: İslam dünyası için büyük bir zafer olan fetih, Hristiyan dünyasında ise büyük bir şok ve endişe yarattı.
FATİH SULTAN MEHMED 'FETHİN BABASI'
Fatih Sultan Mehmed, bu büyük zaferle "Fatih" unvanını alarak tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Onun askeri dehası, mühendislik bilgisi, vizyonu ve hoşgörülü yönetimi, fethedilen topraklarda farklı inanç ve kültürlerin bir arada yaşamasını sağlamıştır.
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olarak yüzlerce yıl farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, bir hoşgörü ve kültür merkezi haline gelmiştir.
Bugün, İstanbul'un Fethi'nin 572. yıl dönümünde, bu destansı zaferin anlamı ve Fatih Sultan Mehmed'in mirası, Türk milleti için hala ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Şehir, Fatih'in ruhuyla yoğrulmuş, köprüleri ve kültürel zenginlikleriyle geçmişle geleceği birleştiren bir dünya metropolü olarak varlığını sürdürmektedir.