20. yüzyılın başlangıcında, Avrupa'nın karmaşık siyasi dengeleri, milliyetçi ideolojiler ve sömürgecilik yarışının fitilini ateşlediği I. Dünya Savaşı'nın (1914-1918) mirasını inceliyoruz. D

ört yıl süren bu küresel dehşet, imparatorlukları yıktı, haritaları yeniden çizdi, on milyonlarca insanın hayatına mal oldu ve insanlığın savaş anlayışını kökten değiştirdi.

"Büyük Savaş" olarak da anılan bu çatışma, sadece siperlerdeki kanlı mücadelelerle değil, aynı zamanda diplomatik entrikalar, teknolojik ilerlemeler ve milyonlarca sıradan insanın kaderini değiştiren az bilinen detaylarla doludur.

Osmanlı İmparatorluğu için ise bu savaş, bir imparatorluğun sonu ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşuna giden sancılı bir sürecin başlangıcıydı.

AVRUPA'NIN BARUT FIÇISI

I. Dünya Savaşı'nın tek bir nedeni yoktu; aksine, yıllardır biriken siyasi, ekonomik ve ideolojik gerilimlerin bir sonucuydu.

  • Avrupa'daki Güç Dengesi ve İttifak Sistemleri:
    • Üçlü İttifak (Merkez Devletler): Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya (savaşın başında saf değiştirerek İtilaf Devletleri'ne katıldı). Bu ittifak, Almanya'nın yükselen gücüne ve Bismarck'ın Avrupa'daki denge politikasına dayanıyordu.
    • Üçlü İtilaf (İtilaf Devletleri): İngiltere, Fransa ve Rusya. Almanya'nın artan gücüne karşı bir denge unsuru olarak kurulmuştu. Bu ittifak sistemleri, bir yerel çatışmanın bile hızla büyük bir savaşa dönüşme riskini taşıyordu.
  • Sömürgecilik Yarışı ve Ekonomik Rekabet: Sanayi Devrimi sonrası büyük güçler, hammadde kaynakları ve pazar arayışıyla sömürgecilik yarışına girmişti. Afrika ve Asya'daki sömürgeler üzerindeki rekabet, devletlerarası gerilimi artırıyordu. Özellikle Almanya'nın sömürge pastasından daha fazla pay alma isteği, İngiltere ve Fransa ile sürtüşmeye neden oluyordu.
  • Milliyetçilik Akımı: Balkanlar'da Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflamasıyla birlikte ortaya çıkan Slav, Sırp, Yunan, Bulgar milliyetçilikleri, bölgeyi bir "barut fıçısı"na çevirmişti. Pan-Slavizm ideolojisi, Rusya'yı Balkanlar'daki Slavları desteklemeye iterken, Avusturya-Macaristan'ın bölgedeki yayılmacı politikalarıyla çatışıyordu.
  • Silahlanma Yarışı: Büyük güçler, olası bir savaşa hazırlık olarak devasa ordular kurmuş, donanmalarını güçlendirmiş ve yeni silahlar (büyük toplar, savaş gemileri, denizaltılar) üretmeye başlamıştı. Bu durum, karşılıklı şüpheyi ve gerginliği tırmandırıyordu.

SARAYBOSNA SUİKASTİ

Beklenen kıvılcım, Avusturya-Macaristan Veliaht Prensi Franz Ferdinand'ın öldürülmesiyle çaktı.

  • Saraybosna Suikastı: Avusturya-Macaristan Veliaht Prensi Franz Ferdinand ve eşi Sophie, 28 Haziran 1914'te Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'yı ziyareti sırasında, Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip tarafından suikasta uğradı.
  • Ultimatom ve Savaş İlanları: Avusturya-Macaristan, suikasttan Sırbistan'ı sorumlu tuttu ve Sırbistan'a ağır bir ultimatom verdi. Sırbistan'ın bazı maddeleri reddetmesi üzerine, Avusturya-Macaristan 28 Temmuz 1914'te Sırbistan'a savaş ilan etti. Bu durum, zincirleme reaksiyonu başlattı:
    • Rusya, Sırbistan'ı desteklemek için seferberlik ilan etti.
    • Almanya, Rusya'ya ve Fransa'ya savaş ilan etti.
    • Almanya'nın Belçika üzerinden Fransa'ya saldırması üzerine İngiltere, Almanya'ya savaş ilan etti. Böylece Avrupa, dört yıl sürecek kanlı bir felakete sürüklendi.

Az Bilinen Bir Bilgi: Gavrilo Princip'in ilk suikast girişimi (el bombasıyla) başarısız olmuştu. Ancak Ferdinand'ın konvoyu yanlış bir yola sapınca, Princip tesadüfen yol kenarında Ferdinand'ın aracını gördü ve ölümcül atışları yaptı. Bir tesadüf, tüm dünyanın kaderini değiştirdi.

I. Dünya Savaşı 1

İMPARATORLUKLARIN AMACI

Her büyük güç, bu savaşa girerken kendi stratejik, ekonomik ve ideolojik amaçlarını taşıyordu.

Edirne'nin Geri Alınması
Edirne'nin Geri Alınması
İçeriği Görüntüle
  • Almanya: Avrupa'da hegemonya kurmak, sömürge imparatorluğunu genişletmek ve İngiliz deniz gücüne rakip olmak. Schlieffen Planı ile hızlı bir zafer hedefleniyordu.
  • Avusturya-Macaristan: Balkanlar'daki milliyetçi hareketleri (özellikle Sırp milliyetçiliğini) bastırmak ve imparatorluğun birliğini korumak.
  • Osmanlı İmparatorluğu (Savaşa Giriş Sebepleri):
    • Alman Hayranlığı ve İttifak Arayışı: Özellikle Enver Paşa liderliğindeki İttihat ve Terakki Hükümeti'nde güçlü bir Alman hayranlığı vardı. Osmanlı, topraklarını korumak ve kaybettiği bölgeleri geri almak için güçlü bir müttefik arayışındaydı. İngiltere ve Fransa ile müttefik olma çabaları başarısız olunca, Almanya ile gizli bir anlaşma imzalandı.
    • İngiliz Tehdidi ve Donanma Güçlendirme Hayali: İngiltere'nin, sipariş edilen iki savaş gemisini (Reşadiye ve Sultan Osman I) teslim etmeyip bedelini de iade etmemesi, Osmanlı kamuoyunda büyük tepkiye neden oldu. Bu durum, Almanya'dan satın alınan Goeben ve Breslau gemilerinin (Yavuz ve Midilli) Osmanlı donanmasına katılmasıyla birleşince, savaşa giden süreci hızlandırdı.
    • Kapitülasyonlardan Kurtulma: Osmanlı Devleti, ekonomik bağımsızlığını kısıtlayan kapitülasyonlardan kurtulmak için bu savaşı bir fırsat olarak görüyordu.
    • Panslavizm Tehlikesi: Rusya'nın Panslavizm politikası, Osmanlı'nın Balkanlar ve Kafkaslar'daki egemenliğini tehdit ediyordu.

I. Dünya Savaşı 4

  • İngiltere: Almanya'nın yükselen deniz gücünü ve Avrupa'daki hegemonyasını engellemek, sömürge imparatorluğunu korumak.
  • Fransa: Almanya'dan 1871'de kaybettiği Alsace-Lorraine bölgesini geri almak ve Almanya'nın Avrupa'daki gücünü kırmak.
  • Rusya: Panslavist politikalarını Balkanlar'da yaymak, Osmanlı İmparatorluğu'nun Boğazlar üzerindeki kontrolünü ele geçirmek ve sıcak denizlere inmek.
  • İtalya: Savaşa başlangıçta Merkez Devletler safında girmesine rağmen, İtilaf Devletleri'nin toprak vaatleri (Trentino, Güney Tirol, İstirya, Dalmaçya kıyıları) üzerine saf değiştirerek onlara katıldı.

CEPHELER VE KANLI MÜCADELELER

I. Dünya Savaşı, Batı Cephesi'ndeki siper savaşları, Doğu Cephesi'ndeki geniş çaplı hareketli savaşlar ve diğer coğrafyalardaki çatışmalarla karakterize oldu.

  • Batı Cephesi (Siper Savaşları): Fransa ve Belçika'da, Alman ve İtilaf Devletleri orduları arasında kilometlerce uzunluğundaki siper hatları oluştu. Verdun, Somme ve Ypres gibi muharebeler, milyonlarca cana mal olan korkunç siper savaşlarına dönüştü. Yeni teknolojiler (zehirli gaz, tanklar, uçaklar) ilk kez bu cephede kullanıldı.
  • Doğu Cephesi: Almanya ve Avusturya-Macaristan ile Rusya arasında çok daha hareketli bir cepheydi. Rusya, ağır insan kayıpları ve iç karışıklıklar (Bolşevik Devrimi) nedeniyle 1917'de savaştan çekildi.
  • Çanakkale Cephesi (Gelibolu, 1915-1916): Osmanlı İmparatorluğu için hayati bir cepheydi. İtilaf Devletleri, Rusya'ya yardım ulaştırmak ve Osmanlı'yı savaş dışı bırakmak amacıyla İstanbul'a deniz ve kara saldırıları düzenledi. Mustafa Kemal'in liderliğindeki Türk ordusu, destansı bir direniş göstererek bu saldırıları püskürttü ve Çanakkale Zaferi'ni kazandı. Bu zafer, Türk Kurtuluş Savaşı'nın lider kadrosunun ortaya çıkmasına zemin hazırladı.

İlginç Bir Bilgi: Çanakkale Savaşları sırasında, İngiliz ve Fransızlar, Türk siperlerine sahte emirler bırakarak veya radyo yayınları yaparak Türk askerlerinin moralini bozmaya çalışmışlardır. Ancak bu girişimler genellikle başarısız olmuştur.

  • Kafkas Cephesi: Osmanlı ve Rusya arasında, zorlu kış şartlarında kanlı muharebelerin yaşandığı bir cepheydi. Sarıkamış Harekatı, Osmanlı için büyük bir felaketle sonuçlandı.
  • Mezopotamya ve Filistin Cepheleri: İngilizler, petrol bölgelerini ele geçirmek amacıyla Osmanlı topraklarına saldırdı. Kut'ül Amare zaferi ve ardından yaşanan yenilgilerle Osmanlı, bu cephelerde ağır kayıplar verdi.
  • Deniz Savaşları: Kuzey Denizi'ndeki Jutland Muharebesi gibi büyük deniz savaşları yaşandı. Denizaltı savaşları (özellikle Alman U-Botları), ticaret gemilerine büyük zarar verdi.

SAVAŞIN YÜZLERİ

Savaş, tarihe adını yazdıran pek çok askeri ve siyasi lidere sahne oldu.

  • Mustafa Kemal Atatürk (Osmanlı/Türkiye): Çanakkale Cephesi'ndeki başarıları ve Kurtuluş Savaşı'ndaki liderliğiyle modern Türkiye'nin kurucusu oldu.
  • Kaiser II. Wilhelm (Almanya): Almanya İmparatoru ve savaşın önemli figürlerinden biri.
  • Georges Clemenceau (Fransa): Fransa Başbakanı ve "Kaplan" lakabıyla bilinen sert politikacı.
  • David Lloyd George (İngiltere): İngiltere Başbakanı ve savaş dönemi liderlerinden.
  • Çar II. Nikolay (Rusya): Rus İmparatoru, Bolşevik Devrimi ile devrildi ve ailesiyle birlikte idam edildi.
  • Enver Paşa (Osmanlı): Osmanlı Harbiye Nazırı ve İttihat ve Terakki'nin önde gelen isimlerinden. Osmanlı'nın savaşa girişinde önemli rol oynadı.
  • Paul von Hindenburg ve Erich Ludendorff (Almanya): Alman Genelkurmayı'nın önemli komutanları.
  • Woodrow Wilson (ABD): Savaşın sonuna doğru ABD'yi savaşa sokan ve "14 İlke" ile barış görüşmelerine yön veren ABD Başkanı.

YIKILMIŞ BİR İMPARATORLUKTAN ÇIKAN YENİ DEVLET

Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı'ndan ağır kayıplarla çıktı ve bu savaş, imparatorluğun sonunu getirdi.

I. Dünya Savaşı 3

  • Savaştan Çekilme ve Mondros: Osmanlı İmparatorluğu, ağır kayıplar ve müttefiklerinin yenilgisi üzerine 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaştan çekildi.
  • Toprak Kayıpları: Osmanlı, savaş sonunda Orta Doğu'daki tüm topraklarını kaybetti. Arap toprakları İngiltere ve Fransa arasında paylaşıldı.
  • İşgal ve Kurtuluş Savaşı: Mondros'un ardından Anadolu toprakları işgal edildi. Ancak Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki Türk milleti, destansı bir Kurtuluş Savaşı vererek işgalcileri yurttan attı ve 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.
  • Sevr ve Lozan: Osmanlı Hükümeti'ne dayatılan ağır Sevr Antlaşması, Türk milleti tarafından reddedildi. Kurtuluş Savaşı'ndaki askeri zaferlerin ardından, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye'nin bağımsızlığı ve uluslararası alandaki varlığı tescil edildi.

SAVAŞIN AĞIR BİLANÇOSU

I. Dünya Savaşı, insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir yıkıma yol açtı ve 20. yüzyılı derinden etkiledi.

  • Devasa Can Kayıpları: Yaklaşık 9 ila 11 milyon asker ve 7 ila 10 milyon sivil olmak üzere toplamda 18 ila 20 milyon insan hayatını kaybetti. Milyonlarca insan sakat kaldı veya travma yaşadı.
  • Ekonomik Yıkım: Savaşa katılan ülkelerin ekonomileri büyük ölçüde zarar gördü, altyapıları çöktü.
  • İmparatorlukların Yıkılışı: Osmanlı, Avusturya-Macaristan, Rus ve Alman İmparatorlukları yıkıldı. Yerlerine yeni ulus devletler kuruldu.
  • Yeni Haritalar ve Sınırlar: Avrupa ve Orta Doğu'nun siyasi haritası yeniden çizildi.
  • Versay Antlaşması ve İkinci Dünya Savaşı'nın Tohumları: Savaşı bitiren Versay Antlaşması, Almanya'ya ağır şartlar dayattı. Bu durum, Alman toplumunda büyük bir hoşnutsuzluk yarattı ve 20 yıl sonra İkinci Dünya Savaşı'nın çıkışına zemin hazırladı.
  • Uluslararası İlişkilerde Değişim: Milletler Cemiyeti gibi uluslararası kuruluşlar kuruldu, ancak barışı kalıcı kılmakta başarılı olamadılar.
  • Teknolojik Gelişmeler: Savaş, tanklar, uçaklar, denizaltılar, zehirli gazlar ve otomatik silahlar gibi birçok yeni askeri teknolojinin gelişmesine yol açtı.

I. Dünya Savaşı, insanlığın bir daha asla tanık olmamasını dilediği, ancak ders çıkarmak zorunda olduğu büyük bir felaketti. Onun mirası, bugün bile jeopolitik dengeleri, uluslararası ilişkileri ve ulusların kimliklerini derinden etkilemeye devam ediyor.

Muhabir: Barış Berkant Oğuz