Tarihimizin, özellikle Ankara tarihinin cumhuriyetin ilk yıllarında nasıl algılandığını, nasıl tarif edildiğini, nasıl okunmaya çalışıldığını merak etmişimdir. Tarih okumaları, okunduğu yıllar açısından büyük önem taşımaktadır. Siz de aynı merakı taşıyor iseniz gelin birlikte bu makaleyi okuyalım.
Tarihte Ankara
Ankara'nın tarihini yazarken bir yığın müşküllerle karşıla- şıyoruz. Bu müşküller, mehaz ve memba azlığı, mevcut olan membaların tasnif edilmemiş olması ve bir kısmının itimada lâyık bulunmaması gibi şeylerdir.
Ben burada bir Ankara tarihi yazacak değilim. Çünkü bu, aynı ve uzun bir iştir. Ancak Ankaraya dair bir kitap yazar- ken şehrin tarihi hakkında da bazı malûmat vermiş olmak için bu bahsi kısaca tetkik ve vak'aları sırasile kaydetmekle iktifa edeceğim. Ankara tarihini ayrı bir kitapta yazmak ve onu bütün tafsilâtile ortaya koymak işini başka zamana bira- kıyorum. Şu halde burada yazdığım tetkikler bir kalem tecrü- besi olarak kabul edilmelidir.
« Ankara » ismi nerden gelmiştir?
Şehrin tarihi hakkında tetkikler yaparken evvelâ Ankara isminin nereden çıkmış olduğunu araştırmak muvafik olacaktır. Bu hususta kendi fikrimi söylemeden evvel bugüne kadar yazılmış olan ve her yerde herkesçe tekrar olunan malumatı hulâsa olarak kaydedeceğim.
Söze başlamak için evvelâ bir makaleden bazı parçalar naklediyorum: [1]
« Şehre Ankara namının ne suretle verilmiş olduğuna dair Apollonyas, tan naklen müellif «Etien de Bysance», Ankaraya Coğrafi vaziyeti icabı olarak « Ansira» yani çenkel nami ve- rilmiş olduğunu
ve diğer bir rivayete göre Golvaların buralara
sahip olduktan sonra Mısırlılarla yaptıkları muharebelerde bunların galebe çalarak denizlere kadar sürüp elde ettikleri büyük muzafferiyetin teyidi namı için şehirlerine ansıra
ismini vermiş olduklarını «Pavsanyas» ti tekiden söyler. Mamafi pek esasa müstenit bir kavil değildir.>>
« «Ankaraya vaziyeti coğrafîsine göre, yahut Golvaların Mısır- bılara karşı elde ettikleri muzafferiyetin hatırası olmak üzere veyahut herhangi bir sebep tahtında «Çapa» ismi verilmiş ve bu ismi tekiden sikke ve madalyaları üzerinde çapa resmi nakşedilmiş olduğunu görmekteyiz. Bu ismin ne suretle verilmiş olduğu, Ankaranın çapa manasına gelip gelmediği tetkik edi- lecek bir meseledir. Kalaba köyündeki arslan heykeli, Taba- kane deresinde bulunan arslan kafası ve Ankaranın eski kabristanlarında kabir taşları meyanında müşahede edilen bazı taşlardan anlaşılmıştır ki, Ankarada pek eski zamanlarda başka bir kavim yaşamıştır. < Ankara hakkında şimdiye kadar yazılmış olan bir takım tarihi mütalâaları hulâsa eden bu satırlardan anlaşılıyorki şehrin tesis tarihi Gallerin buraları istilâsından daha evveldir Ansira yahut Ankira ismi de Gallere isnat olunan tarihî vakalar neticesinde meydana gelmemiştir. Biz gerek kamuslarda, gerek bir çok tarih kitaplarında ve meselâ, Şarl Teksiye gibi küçükasya » hakkında yazmış bulunan bazı zatların eserlerinde hep ayni membadan çıkan bu malumatı şimdiye kadar kendi kitaplarımızda da tekrar etmekte idik. Burada bu mevzu münakaşa etmek fikrile değil, sırf ankara kelimesinin nereden gelebileceği hak- kında bazı tahliller yapmak ve yine tarihî esaslara dayanarak mevzuu hulasa halinde mütalaa maksadile, bazı izahat vermek mecburiyetini duyuyorum. Bunun için Orta Anadolunun milâttan evvelki devirlerine kuş bakışı bir göz gezdirmek muvafik olacaktır. Kaynak: Ankara Vilayeti,Türkiye Seyahatnamesi No.1,Seyyah Kandemir,Ankara 1932