Yıl 1943. Ankara. Önce Taşhan, Taşan, sonra Hakimiyeti Milliye, sonrada Ulus adını alacak meydandayız. Meydanın bir...
Yıl 1943. Ankara. Önce Taşhan, Taşan, sonra Hakimiyeti Milliye, sonrada Ulus adını alacak meydandayız. Meydanın bir köşesinde T.A.Ş. diye bilinen Vehbi Koç’un binası var. Hergün ögle tatilinde girişte bir çocuk ayakkabı boyamaktadır. Adının Turhan olduğunu Haydar Köprülüoğlu’nun “Gün Aşımı” eserinden öğreniyoruz. Babası aile bütçesine katkı olsun diye ona bir boya sandığı almıştır. Öğle saatleri de Ulus meydanında hareketlilik çok fazladır.
Bir gün Vehbi Koç mağazaya gelerek durumu görür. İçeridekilere; “Kapıda ayakkabı boyayan çocuk bizim değil mi?” diye sorar.
Çalışanlar da;”Evet bizim çocuk. Öğle tatilinde bir saat ayakkabı boyuyor” derler.
Vehbi Koç çok sinirlenir. “Çağırın şunu!” der. Turhan’ı çağırırlar. Vehbi Koç Ankara’lı ağzıyla;”ÜLEN IRZI GIRIK! BENİM NAMOSOM YOK MU? KAPIMIN ÖNÜNDE AYAKKABI BOYUYON!…”
Sonrada yanındakilere dönerek; “Kaç para veriyoruz buna?”
Yanıtı aldıktan sonra da Koç; “Arttırın bunun maaşını!” der.
Turhan ayakkabı boyayamamıştır ama maaşına zam almıştır.