İzmir'de Resim Öğretmeni Serpil Subaşı (51) görevdeyken gittiği Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören çocuklara verdiği sözü tutarak, emekli olduktan sonra ders vermeye başladı.
Çocuklarla birlikte bir yıl boyunca yaptığı resimlerden sergi açan Subaşı, "Resim öğretmeni olmadığını görünce, emekli olduktan sonra geleceğimi söyledim. Buradaki öğretmenlerim, 'Hocam, emekli olduktan sonra burayı unutursunuz' dedi. Ancak ben geçen yıl emekli oldum ve gönüllü olarak gelmeye başladım" diye konuştu.
Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 1995 yılında açılan hastane sınıfında öğretmenler, tedavi gören çocukların eğitimlerinden geri kalmaması için görev yapmaya devam ediyor.
Kahramanlar Mustafa Öğütveren İlkokulu kadrosunda bulunan öğretmenler, hastane sınıfının yanı sıra öğrencilerin başucunda da ders veriyor. Çiğli Fen Lisesi'nde resim öğretmenliği yapan Serpil Subaşı (51), sosyal sorumluluk projesi kapsamında geldiği hastanede, hastane sınıfı öğretmenleriyle tek tek tanıştı.
Bu süreçte hastane sınıfında öğretmenlik yapmak isteğini söyleyen Subaşı'nın talebi, görev yaptığı ilçenin farklı olması nedeniyle gerçekleşmedi. O dönemde emekli olduktan sonra gönüllü olarak hastaneye geleceğini söyleyen Serpil Subaşı, geçen yıl emekli oldu ve sözünü tuttu.
Haftada bir gün hastaneye gelip çocuklara resim dersi vermeye başlayan Subaşı, öğrencilerle birlikte yaptıkları resimleri bir yıl boyunca biriktirerek hastanede sergi açtı.
"Serginin açılışını Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Dilek Orbatu yaptı. Geçen yıldan bu yana gönüllü olarak haftanın bir günü geldiğini söyleyen Serpil Subaşı, "Resim öğretmeni olmadığını görünce, emekli olduktan sonra geleceğimi söyledim. Buradaki öğretmenlerim, 'Hocam, emekli olduktan sonra burayı unutursunuz' dedi. Ancak ben geçen yıl emekli oldum ve gönüllü olarak gelmeye başladım. Özellikle onkoloji, endokrin ve birçok serviste yatan çocuklarımız ile birlikte resim yapıyoruz" dedi.
SUBAŞI: ÇOCUKLARIMIZI MUTLU ETMEK İÇİN ONLARLA BİRLİKTE OLMAYA KARAR VERDİM
Çocukların odasına ilk kez resim dersi için gittiğinde kendisini hemşire sandıklarını dile getiren Subaşı, "Öğretmen olduğumu, birlikte resim yapacağımızı söylediğimde çok mutlu oluyorlar. Başta isteksiz olanlar bile daha sonra resim dersi keyifle bitiriyor. Karaciğerimden rahatsızlandığım için ben de bir süre hastanede kaldım. Bu nedenle tedavi gören çocukları daha da iyi anlayabiliyorum. Tedavi gören çocuklarımızın en çok morale ihtiyacı var. Onları mutlu etmek, moral vermek adına çocuklarımızla olmaya karar verdim" açıklamasında bulundu.
ÇOCUKLARIN MUTLULUK KAYNAĞI
Serpil Subaşı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Nezih Yaşar Bor ve Gülistan Çelik Hocam da çok iyiler, bana kucak açtılar ve seve seve geliyorum. Bir tuval üzerindeki resimde aslında çok sayıda tedavi gören çocuğumuzun çizgileri, boyaması var. Bunu yan yana gelip birlikte yapamasalar da bitirdiklerinde aslında birlikte bir çalışmanın sonucu olduğunu söylüyorum. Bunu bilmek bile onlar için bir sosyalleşme aracı ve mutluluk kaynağı oluyor. Bana tekrar ne zaman geleceğimi sorduklarında çok mutlu oluyorum. Kaybettiğimiz öğrenciler de oldu, onların derin hüznünü hissediyoruz ama elimizden geldiğince soğukkanlı olup diğer çocuklarımıza destek oluyoruz."
'ÖĞRETMENLERİMİ ÇOK SEVİYORUM'
7 aydır lösemi tedavisi gören 7'nci sınıf öğrencisi Nevzat Efe Susam (12) ise "Serpil Hocamla resim yaparken çok mutlu oluyorum. Derslerde yaptığımız resimlerimizi sergilediği için de ayrıca mutlu oldum. Sağlık durumumuz nedeniyle sergiye katılamadık ama fotoğraflara bakacağız. Resim yaptıkça motive oluyorum, mutlu oluyorum. Onları görmesem de resimleri diğer arkadaşlarımla yapmış oluyorum. Bize böyle destek çıktıkları için onları çok seviyorum" ifadesinde bulundu.
