Ankaralılar, Yenimahalle Demetevler girişindeki Küçük Tepe’yi iyi bilirler. Yumurta Tepe olarak da adlandırılır. 1980’lerin sonuna doğru,...
Ankaralılar, Yenimahalle Demetevler girişindeki Küçük Tepe’yi iyi bilirler. Yumurta Tepe olarak da adlandırılır. 1980’lerin sonuna doğru, Anadolu Medeniyetleri Müzesi burada kazı yapar. Yapısal olarak Tümülüse benzeyen yapıda, kazıya başlanmış ancak sit kısmında M.Ö. 3 bine, erken Tunç çağına tarihlenen bir yapı ve eserler bulunur. Çıkan eserler Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenir. Tümülüs olmasa da sit alanı olarak tescillidir.
Ancak burayla ilgili çok özel bir anekdot var ve Gazi Mustafa Kemal ile ilgili. Yine Haydar Köprülüoğlu’nun “Gün Aşımı” eserinden öğreniyoruz.
“Küçük Tepe – Ata’nın nüfus defterinde yalnızca doğum yılı yazılıdır. Gün ve ay yoktur. Halbuki rahmetli annesinin daima okuduğu mushafın bir sayısında günü, ayı ve saati yazılıymış. ‘Ankara Belediyesi’nce kendisine nüfus cüzdanı verilirken, bu durum hatırlatıldığında Atatürk şu yanıtı vermiş: “Doğum yılı yeterlidir. Bir gün gelir doğum günümü kutlamaya kalkarlar sonra padişaha benzerim… “
‘Orman Çiftliği’nin idare odasında Atatürk, Afet İnan, Münir Hayri Egeli, Çiftlik Müdürü Tahsin Bey’le bir Alman mimar, çiftliğin büyüme planlarının ele aldığı bir gün beraber bulunuyordu. Çiftliği Ankara-İstanbuI Karayolu’na bağlayan beton köprünün (Bu günkü hayvanat bahçesi yanı) karşısındaki küçük tepeciğe sıra gelir, oraya bilmem hangi tavuk çiftliği düşünüldüğü söylenince Ata, durarak:”Olmaz!.. Bu tepe üzerinde başka bir fikrim var” diyerek Münir Hayri Egeli ‘ye dönerek: “Benim için nasıl bir kabir düşünürsün?” diye sorar. O sırada odaya bir suskunluk hakim olur. Afet İnan söze karışarak:
“Böyle güzel bir günde, aklınıza nasıl böyle şeyleri getirebiliyorsunuz?” der. Atatürk’ün yüzünde o gün, gerçekten sıhhat ışıkları parlıyordu. Sözlerine devam ederek:”Ölüm, beşerin değişmez kaderidir. Önemli olan unutulmamaktır. Bununla birlikte bunlar benim fikrim. Türk Ulusu günü gelince elbet bana bir yer yapar” der ve konu bu şekilde kapanır.
Bu küçük tepe şu satırları yazdığım sırada boş durmaktaydı. Biraz geriden bakılınca, büyüyecek toprak yığınını andıran bu tepeyi, ebedi yatacağı yer olarak seçmesinde Atatürk’ün büyük bir alçakgönüllülük gösterdiği anlaşılmaktadır. Ankara-İstanbul karayolunu, ‘Atatürk Orman Çiftliği’ kavşağından, Demetevler’e Dönülünce sol tarafta görülen tepeye, daha doğrusu Tepecik’e yaz aylarında gençler, Ata’nın bu anısını bilerek veya bilmeyerek çıkmaktaydılar, şimdi ne oldu bilmiyorum. Atatürk’ün kendisine ‘Kabir’ olarak seçtiği bu tepeye Münir Hayri Egeli’nin isteği yetkililerce yerine getirilmemiştir. Münir Hayri Egeli yanm asır önce ‘Atatürk’ün bilinmeyen anıları’ kitabını yazarken, bu tepeye ‘Hatıralar Tepesi’ denmesini, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin de bulunmasını istemişti.”