Bugün size mavi ladini anlatmak istiyorum. Buna ömrünü vermiş bir büyüğüm var ve yeni kuşak bu süreci takip eden, beyefendinin oğlu da yanımızda. Ahmet İnci Bey çok önemli biri, çok değerli biri. İnternette tarama yaparsanız onun Türk tarımına yaptığı katkıları, özellikle arıcılığa yaptığı katkıları da görürsünüz diye düşünüyorum. Ahmet Bey, çok bilimsel çalışıyor, uluslararası ilişkileri de var. Anadolu coğrafyasında el yordamıyla bir üretimin içinde değil, son derece akademik sayılabilecek bir çalışma içerisinde. Ahmet Bey merhaba.
-Burası hakikaten bir cennet. Biz Kahraman Kazan’dayız ve Kahraman Kazan’ın merkezindeyiz. Burası bir bir orman. Mavi ladin meselesini merak ediyoruz, izleyicilerimiz de merak ediyor. Çok kısaca mavi ladini insanlar anımsarlar, renkleriyle mavi çam diye bildikleri bir haldir ama bu hangi coğrafyada üretildi, dünyaya nereden yayıldı, siz bununla ne zaman, nasıl tanıştınız ve şu anda mavi ladini nereye taşıdınız?
-Ben tarım mühendisiyim. Üniversitede okurken, Bağ/Bahçe bölümünde okudum. Bölümün binalarının önünde iki tane mavi ladin ağacı vardı. 1966 yılında. O ağaçlara girer, çıkar bakardık biz. Hocalarımız da bize peyzaj dersi verirdi, o zaman. Peyzajı da veren hocalar, önce mavi ladinden başlarlar tanıtmaya. Üniversiteyi bitirdim, hayata atıldık. Arıcılık benim başka bir işim, arıcılık yapıyorken, bu mavi ladin işini de, çok popüler bir ağaçtı, böyle mavi renkte bir ladin bulma imkanı yoktu Türkiye'de. Dünya yerinde durmuyor tabi, mavi ladinin Amerika'dan çıkıp da, Avrupa'ya, kuzey yarım küreye yayılırken, bütün ülkelerde kullanılmaya başlandı, peyzajda kullanılmaya başlandı. Ana vatanı Amerika Birleşik Devletleri, Göller bölgesinin daha batısı, buğday tarımının yaygın yapıldığı yer. Neden buğday tarımı diyorum? Buğday tarımı yapılan o coğrafyada, iklim şartları Ankara ve çevresi ile, Anadolu ile çok uyumlu. Kışın kurak, soğuk ve donlu. Yazın kurak ve sıcak. O coğrafyada yetişen mavi ladini, Anadolu'da da yetiştiririz düşüncesi gelişti. 80’li yıllarda mavi ladinin peşine düştüm. Bulduğum yerlerden, mütevazi bahçemizde mavi ladinleri getirip, bulabildiklerimi dikiyordum ama çoğu yeşil, yeşilimtırak vesaire ama 90'lı yıllarda, Türkiye'de ithalatın önü açıldı. Orijinal mavi ladin klonları gelmeye başladı. Vatandaşların getirdiği bu klonlardan, biz bulabildiğimiz kadarıyla, kalem almaya başladık ve o kalemleri aşıda kullanarak, yeni mavi ladinleri ortaya koyduk. Şimdi binlerce mavi ladin var. Türkiye’nin en büyük üreticisiyiz. Tabii fiyatları eskisi gibi çok yüksek değil.
-O zaman ithal ediliyordu zaten, şimdi biz üretiyoruz. Bu süreci Özgür bey anlatsın. Merhaba.
-Merhaba, hoş geldiniz.
-Çok heyecan verici bir iş yapıyorsunuz, yayın öncesi de sordum, şaşırttınız beni, tarım mühendisi bir babanın ancak bu işi muhtemelen tarımcı bir oğlu devam ettirir diye ama siz inşaat mühendisisiniz. Şu aşamayı biraz anlatabilir misiniz? Nasıl başlıyor bu süreç ve hangi yılda ne aşamaya geliyoruz?
-Bütün üretimimiz bizim tohumdan başlıyor öncelikle. Bunlar bizim ilkbaharda ektiğimiz tohumlar.
- 3 aylık, bebek.
-Aşağı yukarı 3 aylıktır, doğru. Bu tohumları biz 5 sene boyunca büyütüyoruz ve şu hale geliyorlar. Bunların kalınlığıda aşağı yukarı kurşun kalem kalınlığı diye tanımlayabiliriz. 5 yaşına gelen fidanı biz aşılıyoruz. Aşı tuttuktan sonra da, eski kökünü kullandığımız ağacı kesiyoruz ve bunu büyütmeye devam ediyoruz. Eğer biz aşılama işlemi yapmazsak, fidanı bu şekilde büyütmeye devam edersek, bu da bir değer, bir üretim sonuçta ama aldığımız sonuç böyle mavi olmaz. Ağırlıklı yeşil renkte, mavi yıllık oranı yüzde 10 olabilecek şekilde ve mavilikleri de mat olan bir üretim çıkıyor karşımıza. Aşıyı bunun için yapıyoruz.
-Biz aslında şundan bahsediyoruz; çam diyoruz ki gövdesinden mobilya da orada burada kullanıyoruz. Aslında mavi ladini bir görsel malzeme olarak tercih ediyoruz değil mi? Herkes evinin bahçesinde bir mavi ladinim olsun istiyor ama merak ediyorum, tohumdan başladığında sizi gerçekten mavi mi olacak, yeşil mi olacak, hatta ikisinin arasında bir renk mi olacak tercihi, tümüyle rastlantısal değil mi?
-Doğru. O ayırımı fidan 5 yaşında gelince biz yapabiliyoruz. Hangisi yeşil olacak, hangisi mavi olacak. Bu oranda bahsettiğim gibi %10. %10 mavi olanlar da, bu bizim aşı yaptığımız kalemler kadar parlak değil renkleri. Daha mat. Bütün amacımız, parlak, ibeleri büyük, bütün dünyada kabul görmüş bu üretimi yapmak üzere.