Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yaşayan vatandaşlar günlerdir aynı sorunu konuşuyor: Kimsenin nereden gelip nereye gittiği belli olmayan, üzeri çamurla kaplı, plakasız “hayalet kamyonlar.”
Ana caddelerde sızıntı atık taşıyan bu kamyonlar, kelimenin tam anlamıyla Gölbaşı sokaklarını pisliğe boğuyor.
Geçtiğimiz gün bir okurumdan mesaj aldım. Anlattıkları gerçekten ibretlik:
“Akşamüstü bir iş için merkeze indim. Mogan Gölü kıyısından geçerken korku filmlerinden fırlamış gibi bir kamyon önüme çıktı. Plaka seçilmiyor. Arkası tepeleme çamur dolu. Kötü kokulu atığı caddeye saça saça ilerliyor. Gölbaşı Belediyesi’ne mi ait, yoksa özel bir şirkete mi ait anlayamadım. Yollar çamurdan geçilmiyordu.”
Sadece bu okur değil. İlçede yaşayan birçok kişi aylardır aynı manzaradan şikâyetçi.
Bir vatandaş şöyle diyor:“Her gün görüyorum. Bu sözde temizlik. DSİ’nin kepçesi gölün balçığını kamyona dolduruyor, kamyonlar da o çamurlu, pis kokulu sıvıyı yollara akıtarak gidiyor. Belediye Başkanı Yakup Odabaşı da ‘Göle nefes aldırıyoruz’ diye pankart asmış. Göle nefes aldırırken Gölbaşı halkına zehir solutuyorlar. Caddeye, sokağa çıkılmıyor.”
Biraz araştırınca bu “hayalet” kamyonların izine ben de ulaştım.
Gölbaşı Belediyesi, DSİ ile yürüttüğü çalışmada Sukesen Deresi ile Mogan Gölü’nü Eymir’e bağlayan kanal boyunca biriken çamur, çürümüş kamışlar ve atıkları temizliyormuş.
Ama mesele şu:
Bir yeri temizlerken başka bir yeri çöplüğe çevirmek “temizlik” değildir.
Evet, gölün ekolojik dengesini korumak, pis kokuyu gidermek elbette önemli. Ancak yöntemin kendisi tartışmalı. Gölü kurtaralım derken Gölbaşı sokaklarını bataklığa çevirmek nasıl bir planlamanın ürünüdür?
“Göle nefes aldırıyoruz” sloganıyla yapılan çalışma, ne yazık ki Gölbaşı halkına nefes aldırmıyor.
Aksine, günlük yaşamı zorlaştırıyor, çevreyi kirletiyor ve daha önemlisi: Bu işin hangi standartlarla yapıldığı, bu kamyonların ne taşıdığı, nereye döktüğü bile şeffaf değil.
Bir yeri temizlerken başka bir yeri kirletmek doğru bir belediyecilik anlayışı olabilir mi?
Gölün temizlenmesi bir zorunluluk. Ama yöntemler, denetim, planlama ve sorumluluk da bir o kadar gerekli. Gölbaşı halkı çamur kokusuna mahkûm edilmeden de bu çalışma yapılabilir.
İsteyenin yapabileceği tek şey var: Doğru yöntemi seçmek.
