Bir Milletvekili Babanın acı dolu feryatları yürek burkuyor. Kendisi CHP’nin İzmir Milletvekili ve 6 buçuk yaşında tip 1 diyabetli hasta çocuğa sahip.
Bir Baba olarak kendi çocuğuna yandığı kadar ülkemizde bulunan 40 bin Diyabetli hasta içimde çırpınıyor. Kendisini Meclis kulislerinden tanıyorum duyarlı bir Baba ve ondan öte ülkemizde bulunan ve sayıları 40 binlere ulaşan tip 1 Diyabet hastaları için savaş veren bir politikacı.
Doğrusunu söylemek gerekirse kendisini Meclis kulislerinde sohbet sırasında tanıdım, son derece duyarlı hele konu çocuklar olunca bir başka ses tonu ile konuşuyor.
Diyabetli çocuklar onun için olmazsa olmaz haline gelmiş. Neden gelmesin kendisinin de bir tip 1 diyabetli çocuğu var. Konu buna gelince adeta tutuluyor ve gözleri doluyor.
Siyaseti, sağlığını kaybetmiş çocuklar için yapan bir politikacı gibi mücadeleye ayırmış zamanını, CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan. Her fırsatta kendi çocuğu başta olmak üzere sayıları 40 binleri bulan Diyabet 1 hastaları için mücadele veriyor.
Duyarlı bir Baba olan CHP’li vekil, başta TBMM Genel kurulu olmak üzere her platformda onlar için mücadele ediyor İzmir Milletvekili Arslan. Adeta feryat ediyor. Sağlık Bakanının ve Hükümetin Diyabetli hastalara kulaklarını tıkamamalarına haykırıyor.
Milletvekili Arslan, Sağlık Bakanlığının, tüm tip 1 diyabet hastalarının sensör ve insülin pompası ücretlerinin devlet tarafından karşılanması gerektiğini iddia ediyor.
Sevgili okuyucular bu konu gerçekten de çok önemli. Sayın vekil Ednan Arslan ile yaptığım sohbet sırasında öğrendim tip 1 diyabetli hastalarının acıklı durumunu.
Düşünün bir kere yaşları çocuk sayılan küçük çocukların her gün gelişi güzel yerlerde parmaklarını dilerek hipoglisemi ve hiperglisemi iğnesi yaptığını. Ne kadar zor ve acıklı bir durum.
Anlamanızı bekliyorum. Bu çocukların iğne yapma vakti geldiği zaman, arkadaşlarının yanında, ya da tuvaletlere sığınarak bu iğneleri parmaklarına ve vücutlarına yapmaları, gerçekten çok acıklı bir durum. Üstelik bu aletlerin paralarını ceplerinden karşılamak zorundalar.
Bu nedenle Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu vakit geçirmeden bu acıklı duruma el koymalı ve insanlarımızın derdine bir çare bulmalıdır. Türkiye güçlü bir ülkedir, bunu her fırsatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da itiraf ediyor.
Öyleyse sayıları 40 bin civarında olan tip 1 diyabet hastalarının derdine çare bulmakta sizin göreviniz olmalı Sayın Sağlık Bakanı.
Buradan seslenmek istiyorum sayın Memişoğlu’na. Bu kadar güçlü bir Devlete sahip olan bir ülke olarak her gün parmaklarını delmek ya da vücutlarına iğne yapmak zorunda olan çocuklarımızın hiç değilse masraflarını karşılayın.
Milyarlar harcanırken bir Maliye Bakanının çıkıp ‘’ bunlar birer çerez parası dediği ‘’ bir ülkede, canları ile boğuşan çocuklarımızın hayati önemdeki sensör ve İnsülin paralarının ödenmesinin ne yükü olabilir.
Ne olur bu çocuklarımızın toplum içinde rahatça, arkadaşlarının yanında mahcup olmadan bu tedavilerini kolayca yapmalarının ne yükü olabilir Devletimize.
Ne kaybederiz sayıları 40 binleri bulan çocuklarımızın aylık 25-30 bin lirayı bulan bu tedavi masraflarını karşılasak. Onları bu çıkmazdan kurtarsak. Hem Devlet Baba böyle olur.
Düşünün bir kere bir Parlamenter çıkmış her gün bu hastalığa yakalanmış çocuklarımız için çırpınıyor, sağır kulakların duyması için. Kendisini bu mücadelesinden dolayı kutladığım CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan bakın nasıl feryat ediyor.
‘’ Sabaha kadar çocuğunuzun başında uykulu gözlerle beklemenin ne demek olduğunu biliyor musunuz? Çocuğunuzun parmağını deldirmenin ona insülin iğnesi yaptırmanın ne olduğunu biliyor musunuz? ‘’
Sevgili okuyucular sayın vekil Arslan, bu konularda daha çok şeyler söyledi, ancak ben bu sütunumda bu kadarına yer verebiliyorum. Şunu söylemeliyim bende canı gönülden katılıyorum sayın vekilin söylediklerine ve acısını paylaşıyorum.