Yolda bir kutu evİçinde hayaller ve hayatlarGeride kalmış bir sürü şeyÖnümüzde tek şey varSonsuz bir yol...

Yolda bir kutu ev

İçinde hayaller ve hayatlar

Geride kalmış bir sürü şey

Önümüzde tek şey var

Sonsuz bir yol

Bir karavanımız olsun

Penceresinde Melisa

Mis gibi koksun içi

Biz özgür olalım

Evimiz sırtımızda kalsın

Bir güzel Melisa çiçeği

Kollarımda ondan bir buket

Başucumda hep kokusu

Olmalı mezarındaki tek çiçek

Çiçekler gülemez derler

Öyle bir gülerler ki

Savaşın ortasında bile

Kaldırımdan fırlarlar

Ben eskidim biraz

Sözlerim de paslandı

Çok yaram var sayamadığım

Gözlerim görmez oldu uzağı

Bir şeyi öğretti bana o çiçek

Kalbim varmış

İsminde atarmış

Sen biraz gülünce

Yerinden çıkarmış

Kızıl saçlarında bir ateş

Bayrağı kalbinin ortasında

Gözlerinde ekim devrimi

Hiç kimse seni, benim kadar sevdi mi?

Ne demişti Muhsin Ünlü?

“sen beni öpersen belki de ben fransız olurum

şehre inerim bir sinema yağmura çalar

otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür”

Sen beni öp

Fransız olmazsam, ben senin olurum…