Akdeniz tarihinin en stratejik olaylarından biri olan Tunus'un Fethi'ni inceliyoruz. Bu fetih, Osmanlı İmparatorluğu'nun denizlerdeki gücünü zirveye çıkaran ve Batı Akdeniz'deki İspanyol-Habsburg tehdidine karşı koyan büyük bir zaferdir.
1534 yılında gerçekleşen bu olay, sadece bir toprak kazanımı değil, aynı zamanda Akdeniz'deki güç dengelerini temelden değiştiren ve Osmanlı'nın bu denizi bir "Türk gölü" haline getirme hedefine giden yolda önemli bir kilometre taşı olmuştur.
Bu tarihi olayın tarihsel sürecini, nedenlerini, sonuçlarını ve hakkında az bilinen ilginç detayları yakından inceleyelim.
İSPNAYA'YA KARŞI BİR PLAN
Tunus'un Fethi, Osmanlı İmparatorluğu ile İspanya-Habsburg Hanedanı arasında Akdeniz'deki egemenlik mücadelesinin bir parçasıydı.
- İspanya'nın Kuzey Afrika'daki İlerleyişi: 15. yüzyılın sonlarında İspanya, İber Yarımadası'ndaki Müslüman varlığını sonlandırdıktan sonra Kuzey Afrika'ya yönelmişti. Cezayir, Trablusgarp ve Tunus gibi önemli liman kentleri, İspanya'nın kontrolüne girmiş veya onların etkisi altına girmişti. Bu durum, Akdeniz'deki Osmanlı ticaret yolları için büyük bir tehdit oluşturuyordu.
- Barbaros Hayreddin Paşa'nın Yükselişi: Asıl adı Hızır Reis olan Barbaros, Cezayir'i üs edinerek Akdeniz'de İspanya'ya karşı mücadele ediyordu. Denizlerdeki başarıları ve stratejik zekâsı, onu Kanuni Sultan Süleyman'ın dikkatini çekti ve 1533'te kendisine Osmanlı Donanması'nın Kaptan-ı Deryalığı unvanı verildi. Bu atama, Osmanlı'nın Akdeniz'deki politikasında bir dönüm noktası oldu.
- Tunus'un Stratejik Önemi: Tunus, Kuzey Afrika'nın en önemli limanlarından biriydi ve Akdeniz ticaret yolları için hayati bir konumdaydı. Burayı ele geçirmek, Osmanlı'nın Batı Akdeniz'deki İspanyol tehdidini kırması ve Kuzey Afrika'daki varlığını pekiştirmesi için şarttı.
SAVAŞIN SÜRECİ
Tunus'un Fethi, Barbaros'un hızlı ve cesur bir harekâtıyla gerçekleşti.
- Barbaros'un Harekâtı: 1534 yılında Barbaros Hayreddin Paşa, 250 gemiden oluşan dev bir donanmayla İstanbul'dan yola çıktı. Önce İtalya kıyılarında bazı kaleleri vuran Barbaros, ardından stratejik önemi olan Tunus'a yöneldi.
- Tunus'taki İç Karışıklık: Fetih öncesinde Tunus'ta siyasi bir istikrarsızlık vardı. İspanyolların desteklediği Tunuslu Ebu Abdullah Hasan ile halk arasında anlaşmazlıklar bulunuyordu. Tunus halkı, İspanyol etkisinden rahatsızdı ve Osmanlı'nın bölgeye gelmesini umutla bekliyordu.
- Kuşatma ve Teslim Olma: Barbaros, Tunus'a geldiğinde şehir kapılarını açık buldu ve çok az bir direnişle karşılaştı. Şehir halkı, İspanyol destekli hükümdara karşı Barbaros'u destekliyordu. Çok kısa bir süre içinde Barbaros, Tunus'u ele geçirdi ve halkın isteğiyle şehri Osmanlı topraklarına kattı. Şehrin İspanyol destekli hükümdarı kaçtı.
SONUÇLAR
Tunus'un Fethi, Akdeniz'in siyasi ve askeri haritasını kökten değiştiren sonuçlar doğurdu.
- Osmanlı'nın Batı Akdeniz'deki Varlığı: Bu fetihle birlikte Osmanlı İmparatorluğu, Kuzey Afrika'da Trablusgarp ve Cezayir'den sonra Tunus'u da ele geçirerek Batı Akdeniz'de kalıcı bir güç haline geldi.
- İspanya'nın Karşı Taarruzu: Tunus'un Osmanlı'ya geçmesi, İspanya'da büyük bir şok yaşattı. Kutsal Roma İmparatoru ve İspanya Kralı Şarlken, bu durumu bir tehdit olarak gördü ve 1535'te büyük bir donanmayla Tunus'u geri almak için sefer düzenledi. Şarlken, Tunus'u geri almayı başarsa da bu durum uzun sürmedi. Barbaros, Tunus'u kaybettikten sonra 1538'deki Preveze Deniz Savaşı'yla Akdeniz'deki üstünlüğünü kesin olarak ilan etti.
- Osmanlı'nın Denizlerdeki Saygınlığı: Tunus'un Fethi, Barbaros Hayreddin Paşa'nın ününü daha da artırdı ve Osmanlı donanmasının Akdeniz'in en güçlü donanması olduğu algısını pekiştirdi. Bu zafer, Akdeniz'deki tüm devletler için bir uyarı niteliğindeydi.
Az Bilinen Bir Gerçek: Barbaros Hayreddin Paşa, Tunus'u fethettikten sonra şehirde çok iyi karşılandı ve hatta adına hutbe okutuldu. Halk, onu bir kurtarıcı olarak görüyordu.
İLGİNÇ BİLGİLER
-
Savaşın Hızı: Tunus'un fethi, Osmanlı tarihinin en kısa süren ve en az kayıp verilen fetihlerinden biridir. Bu, halkın Barbaros'a olan desteği sayesinde gerçekleşmiştir.
-
Tunus'un Sembolü: Tunus'taki eski şehir (Medine), bu fetihle birlikte Osmanlı mimarisinin etkilerini taşımaya başlamıştır. Bugün bile Tunus'taki bazı tarihi yapılar, Osmanlı döneminin izlerini taşımaktadır.
Tunus'un Fethi, Osmanlı İmparatorluğu'nun sadece bir kara devleti olmadığını, aynı zamanda denizlerde de ne kadar güçlü bir imparatorluk olduğunu kanıtlayan bir zaferdir.
Bu olay, Barbaros Hayreddin Paşa'nın dehasıyla birleşerek, Osmanlı'nın Akdeniz'de kalıcı bir güç olmasının ve bu denize yüzyıllar boyunca hükmetmesinin önünü açmıştır.