Şu ana kadar 6 bini aşkın yuva oluşan bölgede, 10 Temmuz'dan itibaren 200 yuvadan çıkan 5 bini aşkın yavru caretta denizle buluştu.

Batı Akdeniz’in İhracatı 7 Ayda 1,6 Milyar Dolara Ulaştı
Batı Akdeniz’in İhracatı 7 Ayda 1,6 Milyar Dolara Ulaştı
İçeriği Görüntüle

Antalya'da Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD) öncülüğünde, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Belek Turizm Yatırımcıları Birliği'nin (BETUYAB) desteğiyle 27 yıldır Akdeniz'de nesli tehlike altındaki deniz kaplumbağalarının korunması için başlatılan 'Deniz Kaplumbağalarını Araştırma, İzleme ve Koruma Projesi' sürdürülüyor.

1999 yılından bugüne her yıl 4,5 ay kumsalda görev yapan EKAD ekibi ve gönüllüler, bu yıl 1 Mayıs'tan itibaren çalışmalarına başladı. 2025 sezonunda 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece ilk yuvanın oluştuğu kumsallarda ilk yuva çıkışları da 10 Temmuz'da başladı. Ekipler, bu yıl Muratpaşa ilçesine bağlı Lara kumsalından başlayıp, Aksu ilçesi Kemerağzı-Kundu kumsalları, Serik ilçesi Kadriye-Belek-Boğazkent kumsalları ile Manavgat ilçesi Denizkent ve Kızılot olmak üzere toplam 65 kilometrelik sahada çalışma yapıyor.

"Yuva Sayıları 7 Bini Bulabilecek"

EKAD Başkanı Hacettepe Üniversitesi'nden öğretim üyesi Dr. Ali Fuat Canbolat, "27 yıl önce BETUYAB ile başladığımız maceramız hala devam ediyor. Bu süreçte Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı ile yaptığımız protokoller, sözleşmeler dahilinde bakanlıklarımız da bu işin içerisine dahil oluyor. Sadece Belek değil, geçen yıl başladığımız Lara-Kundu bölgesi, Manavgat-Kızılot ile birlikte toplam 65 kilometrelik sahilde çalışma yapıyoruz. 65 kilometrelik alanda şu ana kadar 6 bin civarında yuvamız var. Bu muhtemelen biraz daha artacaktır. 7 bini bulabilecek" dedi.

"Bu İşi Bilen Gönüllü Arkadaşlarımız Var"

65 kilometrelik sahilde çalışmanın kolay olmadığını dile getiren Dr. Canbolat, "Bunların hepsini fazla sayıda gönüllüyle yapabiliyoruz. Ekiplerin başında bu işi bilen, tecrübeli arkadaşlarımız var. Gönüllü arkadaşlarımız geldiğinde teorik ve pratik eğitimler veriliyor. Şu anda Belek kampımızda 30 gönüllü var. 2-3 gün önce bu 55 kişiydi. Yurt dışından gelen 30 gönüllümüz vardı. Kızılot kampında 25 kişi, orada da 16 yabancı gönüllümüz var. Bu kadar uzun kumsal ve yoğun yuvalamanın olduğu alanlarda çalışmak, büyük bir ekip organizasyonu gerektiriyor" diye konuştu.

1000 YAVRUDAN 2-3'Ü HAYATTA KALABİLİYOR

Dr. Canbolat, "100-150 bin denince 'maşallah' diyesi geliyor insanın. Ama bu sadece karadan denize ulaşan yavru sayısı. Denizde de büyük oranda ölümler var. Çünkü yavruların en güçsüz olduğu dönemleri. Deniz avcılarının çok yoğun olduğu alan ve orada da büyük oranda ölümler var. 1000 yavrudan sadece 2 ya da 3'ü ergin birey olabiliyor. 100 bin yavrudan belki 1000'i ergin birey olarak hayatta kalabilecek" dile konuştu.

OTELLERİN IŞIK SORUNU

Caretta yuvalama kumsallarındaki en önemli sorunlardan biri olan 'ışık' konusunda turizm işletmecileriyle çalışma yaptıklarını belirten Dr. Canbolat, "Yavru çıkışında ışık kaynağı varsa, maalesef ışığa yöneliyorlar. Bu, turizm tesislerinin olduğu her alanda büyük sorun. Biz de ışık mevzusu üzerine yoğunlaşıyoruz, çözmeye çalışıyoruz. Aşama da kaydettik. Onların sonucunu bu yıl göreceğiz. Başarırsak diğer turizm tesislerine de yaymayı planlıyoruz" dedi.

Biliyor musunuz?
Caretta carettalar, yumurtadan çıktıktan sonra yönlerini ay ışığı ve denizin parıltısıyla bulur. Ancak sahil hattındaki yapay ışıklar, bu minik canlıların denize ulaşamadan yollarını şaşırmasına ve hayatlarını kaybetmelerine neden olabiliyor. Ayrıca doğdukları kumsalı yıllar sonra bile unutmayan dişi carettalar, yumurtlamak için yine aynı sahile geri dönüyor. Bu nedenle yavruların güvenli biçimde denize ulaşabilmesi, sadece onların değil, gelecekteki nesillerin de garantisi anlamına geliyor.

Carettaların İzini Sürerken

  • Her 1.000 caretta caretta yavrusundan yalnızca 1’i yetişkinliğe ulaşabiliyor.
    Yumurtadan çıkıp denize ulaşana kadar birçok tehlikeyle karşılaşan yavrular, doğaya karşı zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor.

  • Carettaların cinsiyeti kumun sıcaklığına göre belirleniyor.
    Yuva sıcaklığı arttıkça dişi, azaldıkça erkek yavrular dünyaya geliyor. Bu da iklim değişikliğiyle birlikte popülasyon dengesini tehdit ediyor.

  • Yavru carettalar, denize ulaşmadan önceki yürüyüşlerinde yön bulma becerilerini öğreniyor.
    Bu kısa ama hayati yolculuk, onların hayatta kalma şansını doğrudan etkiliyor. Bu nedenle kumsallarda insan müdahalesi minimumda tutulmalı.

  • Dişi carettalar, yıllar sonra bile doğdukları sahile dönerek yumurtluyor.
    Bu olağanüstü hafıza, doğdukları kumsalların korunmasını daha da önemli hale getiriyor.

  • Yapay ışıklar, yavru carettaların ölümüne neden olabiliyor.
    Otellerden veya yolların aydınlatmasından gelen ışık, deniz yerine karaya yönelmelerine neden olabiliyor.

Kaynak: DHA