20. yüzyılın en önemli siyasi olaylarından biri olan Küba Devrimi'ni inceliyoruz. Bu devrim, bir grup devrimcinin, emperyalizmin ve diktatörlüğün baskısı altındaki bir adayı özgürleştirmesinin hikayesidir.
Fidel Castro liderliğindeki bu direniş, sadece Küba'yı değil, tüm Latin Amerika'yı ve Soğuk Savaş dengelerini derinden etkilemiştir.
1950'li yıllarda başlayan bu mücadele, bir avuç isyancının, devrimden sonraki yarım asır boyunca adanın kaderini belirleyen bir sisteme dönüşmesinin destanıdır.
Bu devrimin tarihsel sürecini, önemini, kilit figürlerini, az bilinen detaylarını ve ilginç yönlerini yakından inceleyelim.
BİR DİKTATÖRLÜĞE KARŞI AYAKLANMA
Küba Devrimi'nin temelleri, uzun yıllar süren ekonomik ve siyasi adaletsizliklere dayanıyordu.
- Fulgencio Batista'nın Diktatörlüğü: 1952 yılında askeri bir darbeyle iktidarı ele geçiren Fulgencio Batista, ABD destekli bir diktatörlük kurdu. Batista rejimi, ülkenin zenginliğini ve kaynaklarını yabancı şirketlere ve yandaşlarına peşkeş çekerken, halk yoksulluk ve baskı altında yaşıyordu.
- Moncada Kışlası Baskını (26 Temmuz 1953): Genç bir avukat olan Fidel Castro, Batista rejimine karşı ilk büyük eylemi gerçekleştirdi. Yaklaşık 160 arkadaşıyla birlikte Santiago'daki Moncada Kışlası'na başarısız bir baskın düzenledi. Baskın sonrası yakalanan Castro, "Tarih beni aklayacaktır!" savunmasıyla uluslararası alanda tanındı. Bu baskın, devrimin başlangıcı kabul edilir ve "26 Temmuz Hareketi" adıyla anılmaya başlandı.
- Granma Gemisi Çıkarması (2 Aralık 1956): Hapisten çıktıktan sonra Meksika'ya sürgüne giden Castro, burada Küba'daki Batista rejimini devirmek için bir grup oluşturdu. Bu grupta, o dönemde genç bir Arjantinli doktor olan Ernesto "Che" Guevara da bulunuyordu. Castro ve 81 devrimci, kiraladıkları Granma adlı bir yatla Küba'ya doğru yola çıktı. Küba'ya ulaştıklarında Batista güçlerinin saldırısına uğradılar ve gruptan sadece 12 kişi sağ kalabildi. Hayatta kalanlar, Sierra Maestra dağlarına çekilerek gerilla savaşını başlattı.
Az Bilinen Bir Gerçek: Granma gemisinin planlanandan daha fazla insan taşıdığı ve batma tehlikesi atlattığı biliniyor. Bu başarısız çıkarma, aslında devrimin sonu olabilirdi, ancak hayatta kalanlar sayesinde direniş devam etti.
GERİLLA SAVAŞLARI
Küba Devrimi'ni başarıya taşıyan şey, sadece kararlılık değil, aynı zamanda doğru taktikler ve efsanevi liderlikti.
- Fidel Castro: Devrimin tartışmasız lideri. Politik zekası, hitabet yeteneği ve karizmasıyla devrimci ruhu canlı tuttu.
- Ernesto "Che" Guevara: Devrimin ideologu ve askeri liderlerinden biri. Batista güçlerine karşı gerilla savaşında önemli roller üstlendi. "Gerilla savaşı" üzerine yazdığı kitaplar, dünya çapında birçok devrimci harekete ilham verdi.
- Camilo Cienfuegos: Küba Devrimi'nin bir diğer efsanevi komutanı. Halkın içinde popüler olan ve karizmatik kişiliğiyle tanınan Cienfuegos, Batista rejiminin çöküşünde önemli rol oynadı.
- Gerilla Taktikleri: Sierra Maestra dağlarında saklanan devrimciler, küçük gruplar halinde Batista ordusuna karşı saldırılar düzenlediler. Köylü halkın desteğini alarak hareketlerini büyüttüler. Radyo yayınları yaparak halka devrimin amaçlarını anlattılar ve propaganda faaliyetlerini yürüttüler. Bu durum, Batista ordusunun moralini bozarak, halkın devrime olan inancını pekiştirdi.
ZAFER VE DEVRİM
1 Ocak 1959'da Fidel Castro liderliğindeki devrimciler, Batista rejimini devirerek Havana'ya girdi. Bu zafer, Küba'da yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
- ABD ile İlişkilerin Kopması: İlk başta ABD, Castro'nun komünist bir lider olduğunu düşünmedi. Ancak Castro, ABD'nin Küba'daki ekonomik çıkarlarını millileştirmeye başlayınca, ilişkiler hızla gerildi. 1961'de ABD, Küba ile diplomatik ilişkilerini kesti ve ekonomik ambargo uygulamaya başladı.
- Domuzlar Körfezi Çıkarması ve Küba Füze Krizi: ABD'nin, 1961'de Domuzlar Körfezi'ne düzenlediği başarısız çıkarma operasyonu, Castro'nun Sovyetler Birliği ile yakınlaşmasına neden oldu. 1962'deki Küba Füze Krizi, Soğuk Savaş'ı nükleer bir savaşın eşiğine getirdi.
- Sosyalist Bir Devletin Kuruluşu: Castro, Sovyetler Birliği ile iş birliği yaparak Küba'yı sosyalist bir devlet haline getirdi. Eğitim ve sağlık hizmetleri ücretsiz hale getirildi, ancak siyasi muhalifler bastırıldı ve tek partili bir sistem kuruldu.
AZ BİLİNEN İLGİNÇ BİLGİLER
- Castro'nun Beyzbol Aşkı: Devrim öncesi yıllarda Fidel Castro'nun profesyonel bir beyzbol oyuncusu olma hayali vardı.
- Che Guevara'nın Takma Adı: "Che" lakabı, Arjantin'de "dost" veya "yoldaş" anlamına gelen bir ünlemdir.
- Granma ve Nükleer Sığınak: Granma gemisi, bugün Küba'da Devrim Müzesi'nde sergileniyor. Küba Füze Krizi sırasında Castro'nun ve diğer liderlerin sığınması için inşa edilen nükleer sığınaklar da bugün müzeye dönüştürülmüş durumda.
- Fidel Castro'ya Suikast Girişimleri: Castro'nun, CIA tarafından planlanan ve sayısı 600'ü aşkın suikast girişiminden sağ kurtulduğu iddia edilir.
- Devrimin Sembolleri: Yeşil zeytin rengi gerilla üniformaları, Fidel Castro'nun uzun sakalları ve purosu, Küba Devrimi'nin ikonik sembolleri haline geldi.
Küba Devrimi, uluslararası ilişkilerde bir dönüm noktası olmuş ve Latin Amerika'da devrimci hareketlere ilham vermiştir. Fidel Castro'nun liderliğindeki bu mücadele, bir yandan bağımsızlık ve sosyal adalet arayışının simgesi olurken, diğer yandan da tek parti yönetimi ve baskıcı rejim eleştirilerinin hedefi haline gelmiştir. Devrimin mirası, bugün dahi tartışılmaya devam etmektedir.