Rüyaların beyni geliştirdiğine dikkat çeken ve hammaddesinin bellek olduğunu belirten Psikoloji Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Engin Eker, rüya analizinin özel teknikler gerektirdiğini ifade etti. Dr. Öğr. Üyesi Eker, “Rüyalar kişinin kendisine yazdığı mektuplardır ama biraz farklı bir dilde yazılır o yüzden tek başına okunmaz” dedi.

İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Engin Eker, 19 Nisan’da başlayacakları 8 haftalık Rüya Analizi Eğitimleri öncesinde, günlük hayatın problemlerini ifade etme ve çözme girişimleri olarak da iş gören rüya kavramına ilişkin merak edilenleri yanıtladı.

Dr. Öğr. Üyesi Engin Eker, rüyaları birer kehanet olarak ele alan yorumları ise şöyle değerlendirdi:

“Rüyalar bize geleceği söylemez, hammaddesi belleğimiz olan iç senaryomuzun çarpıtılmış bir resmini sunar. Bu manada da iç dünyamız bize kendisinden başka bir şey veremez yani gelecekle alakalı bir tarafı yoktur. Rüyalar kişinin kendisine yazdığı mektuplardır ama biraz farklı bir dilde yazılır o yüzden tek başına okunmaz.”

RÜYALARIN ELE ALINIŞI ÖZEL TEKNİKLER BİLMEYİ GEREKTİRİYOR

Rüyaların sezgisel olarak hissedildiğini ama net açıklanamadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Eker rüyaların ele alınışında özel tekniklerin önemini şöyle özetledi:

“Rüyalar bilinç dışı içeriklerdir. Kişiye biraz gözükür biraz kapanır. Bir tülün arkasından bakmak gibidir. Sezebiliriz ama açıklamakta zorlanırız. O sebeple rüyaların ele alınışı özel teknikleri bilmeyi gerektiriyor ve tabii her şey ilişki içinde anlamlı olduğu için rüyalar da anlamını terapi ilişkisi içerisinde daha iyi bulacaktır.”

Avrodaki yükseliş Türk ihracatçısını destekliyor Avrodaki yükseliş Türk ihracatçısını destekliyor

Psikoterapinin rüyaların anlamlandırılması kadar hatırlanmasında da etkili olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Eker şunları söyledi:

“Rüyalar zihin işleyişinin niteliksel manada bir göstergesi aslında. Rüyaları hatırlamak günlük hayatta verimli, düşlemlere açık bir zihin işleyişi olduğunu gösterir. Zihnin kendi dinamiğini biraz anlamaya biraz kontrol etmeye çalıştığına işaret eder. Psikoterapi burada hatırlanmadığı için görülmediği düşünülen rüyalar üzerinde de olumlu etki bırakır. Psikoterapi ilerledikçe rüyaları hatırlamak aslında daha mümkün hale gelebiliyor. Rüyaları hatırlamak da kişinin kendi bilinçdışı dünyalarıyla temasını arttırdığını ve oradan gelebilecek malzemelere daha açık olduğunu yani kendi karanlığına bakabilme konusunda biraz daha cesaretlendiğini de gösterir.”

TEKRAR EDEN RÜYALAR

Dr. Öğr. Üyesi Eker sürekli aynı rüyanın görülmesi durumunu ise şöyle açıkladı:

“Bilinçdışımız sadece rüyalarda değil her zaman bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor, kendini ortaya çıkartmak ve fark edilmek istiyor. O yüzden rüyalarda sürekli aynı şeyin görülmesinin travmatik bir yaşantı üzerinde hakimiyet kurma çalışması olduğunu söyleyenler var. Dolayısıyla tekrar eden rüyalar o meseleyi çalışmak, sindirmek adına bir girişimdir.”

‘RÜYALAR BEYNİ GELİŞTİRİR’

Rüyaların yalnızca semboller bütünü olmadığını; aynı zamanda zihinsel gelişimle de yakından ilişkili olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Eker, “Biliyoruz ki rüya görmek aslında beyni de geliştiren bir şey. Bu yüzden bebeklerin, çocukların rüya görme oranları çok daha yüksektir. Rüya zihnin değişik alternatiflerini de devreye sokar. Günlük hayatın problemlerini ifade etme ve çözme girişimleri olarak iş görür. Araştırmalar rüya gören kişilerin beyin gelişiminin daha iyi olduğunu söylüyor. Aslında beynimiz geliştikçe bir yandan daha az rüya görüyoruz ama rüya görmek de beynimizi geliştiriyor diyebiliriz” dedi.

HATIRLANMAYAN RÜYALARIN ANLAMI

Hatırlanmayan rüyaların da yaşantıya dair anlam içerdiğini söyleyen Dr.Öğr.Üyesi Eker, şunları ekledi:

“Kimi insanlar rüya görmediğini söyler. Aslında görüyor ancak hatırlamıyoruz. Bu anlamlı bir şey çünkü günlük hayatın içerisindeki zihin işleyişi ile uykudaki rüya işleyişi arasında çok büyük fark yok. O yüzden uykuda olamayan şey bir diğer deyişle gördüğümüz halde hatırlayamadığımız rüya, günlük hayatta yolunda gitmeyen şeylerin olduğunu gösteriyor.”

Rüyaların zihin işleyişinin nitelik anlamında bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Dr.Öğr.Üyesi Eker, rüyaları hatırlıyor olmanın önemini ise şu sözlerle açıkladı:

“Rüya yaşamı ile günlük hayatın zihin yaşamı yapısal olarak farklı değildir. Zihin rüyalarda da uyanıkken de benzer dinamiklerle işler. Freud’un önemli keşiflerinden biri de budur. Freud rüyalarla günlük hayatın ve psikopatolojik semptomların birbirine çok benzediğini söylemiştir. Rüyaları hatırlamak, günlük hayatta verimli ve düşlemlere açık bir zihin işleyişi olduğunu, zihnin kendi dinamiğini biraz anlamaya biraz kontrol etmeye çalıştığını gösterir.”

Kaynak: DHA