CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 29 Nisan 2025 günü Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde yaptığı açıklamada, Gezi davası tutuklularının maruz kaldığı yargı sürecine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Cezaevinde Çiğdem Mater ve Mine Özerden ile görüşen Özel, görüşmenin ardından basın mensuplarına konuştu.
Özel konuyla ilgili değerlendirmesinde “Gezi olaylarında barışçıl çözüm için çaba gösteren arkadaşlarımızın hâlâ içeride olması büyük bir adaletsizliktir. O günlerde çatışma çıkmasın, toplum zarar görmesin diye hareket eden bu insanların bugün suçlu gibi gösterilmesi kamu vicdanını yaralamaktadır.” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaptığı açıklamada, Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu bulunan isimlerin hukuksuz yere cezaevinde tutulduğunu savundu. Cezaevinde Gezi davası tutukluları Çiğdem Mater ve Mine Özerden ile görüşen Özel, görüşme sonrası yaptığı basın açıklamasında çarpıcı ifadeler kullandı.
“O günlerde çatışma çıkmasın diye uğraşan, olayların büyümemesi için telkinde bulunan bu insanlara yıllar sonra ‘darbe girişimi’ suçlaması yöneltmek, hukukun değil siyasi hesapların ürünüdür,” diyen Özel, yaşanan süreci “büyük bir haksızlık” olarak niteledi.
“Gezi Parkı’nı boşaltın demişlerdi, şimdi içerideler”
Özel, 2013 yılında yaşanan Gezi Parkı protestoları sırasında bazı isimlerin dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “ağaçlar kesilmeyecek, AVM yapılmayacak” şeklindeki açıklamalarına güvenerek parkın boşaltılması yönünde çağrıda bulunduklarını, ancak bu kişilerin yıllar sonra aynı olay nedeniyle cezaevinde olduklarını söyledi.
“Bu insanlar o dönemde tansiyonu düşürmeye çalışan, şiddeti engellemek isteyen kişilerdi. Bugün hâlâ içeride tutulmaları kabul edilemez.”
Kavala ve diğer isimler için çağrı: “Bu dava sadece kişisel husumetle açıklanamaz”
Özgür Özel, davanın simge isimlerinden Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater ve Mine Özerden hakkında verilen kararların kamuoyunda da karşılık bulmadığını dile getirdi.
Konuyla ilgili değerlendirme yapan Özel, “Tüm sanıklar beraat ettikten sonra tekrar yargılanıp ceza verilmesi, Türkiye’de hukuk sistemine olan güveni zedeliyor. Sayın Kavala’ya yönelik süreç artık sadece ulusal değil, uluslararası bir hukuk sorunu haline gelmiştir.” dedi.
“Bir afiş yüzünden genç bir hayat kararıyor”
CHP lideri Özgür Özel’in açıklamalarında dikkat çeken bir diğer başlık ise, cezaevinde tutuklu bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Esra ile ilgiliydi. Özel, genç kızın Belçika’da burslu olarak eğitim gördüğünü, annesinin vefat ettiğini, babasının ise apartman görevlisi olarak çalıştığını anlattı.
Bakırköy Cezaevi ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, cezaevinde tutuklu bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Esila'nın durumu üzerinden Türkiye’deki ifade özgürlüğü sorunlarına dikkat çekti.
Özel, Belçika’da burslu olarak eğitim gören Esila’nın zor koşullar altında yaşam mücadelesi verdiğini belirterek, “Genç bir öğrenci, geçimini sağlamak için iki işte çalışıyor. Annesi vefat etmiş, babası apartman görevlisi. Bu koşullar altında eğitimine devam ediyor,” ifadelerini kullandı.
Türkiye’ye kısa süreliğine gelen Esila’nın, Kadıköy’de düzenlenen bir protestoya katıldığı gerekçesiyle tutuklandığını belirten CHP lideri, genç kızın elinde tuttuğu pankart nedeniyle gözaltına alındığını ve bu afişin söz konusu ifadelerini kendisinin yazmadığını vurguladı.
“Ortada ne hakaret ne de suç unsuru var. Yalnızca bir düşünce ifadesi var. Üstelik Yargıtay’ın da bu tür ifadeleri ağır eleştiri sınırında değerlendirdiğine dair kararları mevcut,” diyen Özel, bu durumun düşünce özgürlüğü açısından endişe verici olduğunu belirtti.
Açıklamasında, ifade özgürlüğünün demokratik toplumların temel ilkesi olduğunu hatırlatan Özel, “Bir ülkede bir siyasetçiye ‘diktatör’ denilemiyorsa, orada demokrasi tartışmalıdır. Bu gençlerin cezalandırılması, Türkiye’nin ifade özgürlüğü siciline ciddi bir gölge düşürüyor,” ifadelerine yer verdi.
