8 Mart Dünya kadınlar günü bu yıl her yıla göre daha coşkulu kutlandı. Yurdun her noktasında toplantılar, yürüyüşler ve Sempozyumlar düzenlendi. Bu toplantıların en anlamlı katılımı ile Ankara’da, Başkent Üniversitesi Konferans Salonlarında yapıldı.
Bu toplantıya bende davetli idim ve katıldım. Gördüğüm tablo muhteşemdi. Gene başarmıştı dünyaca ünlü Prof. Dr. ve Başkent Üniversitesi Kurucu Başkanı Mehmet Haberal.
Neden mi böyle söylüyorum, birlikte okuyalım. Bu yıl ünlü cerrah Prof. Dr. Mehmet Haberal müthiş bir işe imza atmış ve Atatürk’ün emaneti 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün biricik kızı Özden Toker’in katılımı ile Kadınlara yönelik ‘’ 8 Mart Dünya Kadınlar günü ‘’ isimli bir sempozyum düzenlemiş.
Bu Sempozyuma da 95 yaşına girmiş İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker’i getirmeyi başarmış Haberal Hoca. Zira Özden Toker hanımefendi her toplantıya katılmazdı benim bildiğim.
Osmanlı zarafeti ve kibarlığı ile toplantıya katılan Özden Toker, ilerleyen yaşına rağmen hala dinç ve zarif bir Atatürk kadını. Yaklaşık bir saat süren konuşmasında oturmadan ayakta kalarak konuşmasını yaptı ve Salonu dolduran yüzlerce Akademisyen ve öğrencilere adeta ders verdi.
Başkent Üniversitesinin yaratıcısı ve kurucu Başkanı olan Mehmet Haberal’ ın ve Akademisyenler ile kızlı, erkekli öğrenciler huzurunda adeta tarihi bir ders veren İnönü’nün kızı Özden Toker, 8 Mart Kadınlar günü nedeniyle Atatürk döneminden kalan anılarını da birer birer anlattı.
Bende dahil, salonu dolduran konuklar bir saat boyunca çıt çıkarmadan, heyecanla Özden Toker’in anlattıklarını dinledi. Yaşının ilerlemesine rağmen özellikle, çocukluk yıllarında Atatürk ve babası İnönü ile birlikte anılarını sanki bugün yaşamış gibi anlattı.
Özden İnönü Toker, konuşmasının bir bölümünde, Atatürk’ün kadınlara verdiği değeri de, bir hatırasıyla anlattı. Özden 6 yaşlarındayken Atatürk, İnönü’ye ait Pembe köşke bir yemek davetine katılır, o sırada yanında manevi kızı Ülkü’de bulunmaktadır.
Atatürk yemek sırasında derki ‘’ gelin bakalım sizlerde bu masanın baş köşesine oturun’’ Özden ve Manevi kızı Ülküyü’ de hemen yanına oturtur ve yine der ki ‘’ siz kadınlar, bu masaların baş köşesine layıksınız. ‘’ İşte Atamızın kadınlara verdiği değer bu.
Sempozyumda İnönü’nün kızı Özden Toker, salonu dolduran konuklara çok daha fazla anılar anlatı ve tavsiyelerde bulundu. 8 Mart Dünya Kadınlar gününün önemini üstüne basa basa hatırlattı.
Tabi burada Üniversitenin Kurucu Başkanı ve eski Siyasetçi Prof. Dr. Mehmet Haberal ve kardeşi Prof. Dr. Ali Haberal’ ı da kutlamak gerekir. Kadınlar gününe verdikleri önem nedeniyle.
Gerçekten Dünyaca ünlü cerrahımız Prof. Dr. Mehmet Haberal, adını verdiği 8 Dünya Kadınlar günü Sempozyumuna katılan Özden İnönü Toker bu hareketi ile Prof. Haberal’ a ne kadar önem verdiğini de göstermiş oldu.
Son derece nezaket sahibi ve kibar biri olan Prof. Dr. Haberal, bu özel konuğu ile yakından ilgilendi ve elinden tutarak birlikte salon dışındaki arabasına kadar yolcu etti.
Prof. Dr. Mehmet Haberal’ da sempozyumda yaptığı konuşmada, Başkent Üniversitesi olarak böyle önemli bir günü yaşamaktan gurur duyuyoruz şeklinde konuştu.
Kadınlarımız ve genç kızlarımız konusunda çok duyarlı olan Prof. Dr. Mehmet Haberal bu duyarlılığı her fırsatta dile getirmekten çekinmez. Bir Gazeteci olarak, gerek Parlamentoda görev yaptığı süre içinde, gerekse yurt içinde ve yurt dışında katıldığı toplantılarda kadınlara karşı duyarlılığına hep şahit olmuşumdur.
Haberal hoca, meslek hayatı boyunca milyonlarca insanı tedavi etmiş, çok sayıda yoksul hastalara da kucak açmıştır. Yetmedi kendisine bağlı fakülte ve Hastanelerde öncelik kadınlara vermiştir. Bu sene kadınlar günü toplantısında yaptığı konuşmada bir sırrını daha öğrendik. Haberal hocanın yanında bugün itibariyle 10 bin kişi çalışmakta, bu sayının yarısından çoğu da kadın çalışanı, bunu da bu vesile ile anlatmış oldum.
Ne diyeyim 8 Mart Kadınlar günü nedeniyle İhsan Doğramacı salonunda düzenlediği ‘’8 Mart Kadınlar günü ‘’ toplantısı ve tarihi bir isim olan İnönü’nün kızı Özden İnönü Toker’i toplantıya getirmesi gerçekten önemli buluyorum. Bu nedenle ünlü hocamız Mehmet Haberal’ı kutluyorum.