Doç. Dr. Sönmez, proje kapsamında mikroplastiklerin çevresinde oluşan plastisfer tabakasının ağır metalleri bağlayarak su içinde taşınmasına neden olduğunu belirtti. Bu süreç, ağır metallerin su canlılarına ve insanlara daha kolay geçişini sağlıyor. Sönmez, “Mikroplastikler ve ağır metaller müsilajdan çok daha tehlikeli. Her ikisi de kimyasal tabanlı kirlilik unsurları ve canlılarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor,” dedi.
24 Ay Sürecek Proje ile Marmara Detaylı Şekilde İnceleniyor
“Mikroplastiklerin Ağır Metallerle İlişkisinde Plastisferin Rolü: Marmara Denizi Örneği” başlıklı projede, Marmara Denizi'nde dört mevsim boyunca 10 farklı istasyondan örnekleme yapılıyor. Kastamonu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ertuğrul Terzi ve araştırma görevlileri Dr. Yiğit Taştan, Osman Nezih Kenanoğlu, Mustafa İbrahim Osmanoğlu ile Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kenan Gedik projede görev alıyor.
İlk Sonuçlar Ciddi Tehlikeyi Gösteriyor
Yapılan ilk analizler, Marmara Denizi'nde özellikle nüfus yoğunluğu yüksek bölgelerde mikroplastik ve ağır metal kirliliğinin normalin çok üzerinde olduğunu ortaya koyuyor. Doç. Dr. Sönmez, “Marmara Denizi neredeyse kapalı bir deniz olduğu için kendini yenileme kapasitesi düşük. Karadeniz'den gelen yüzey akıntıları da durumu daha karmaşık hale getiriyor,” diye uyardı.
Standart Yok, Risk Büyük
Sönmez, plastiklerin canlı bünyesinde ne kadar kaldığı, ne kadarının toksik etki yaptığıyla ilgili henüz uluslararası düzeyde bir standart olmadığını vurgulayarak, Marmara Denizi’nin bu alanda referans oluşturacak çalışmalarla incelenmesi gerektiğini söyledi.
Sonuçlar Çalıştayla Paylaşılacak
Proje sonunda elde edilen veriler; ilgili bakanlıklar, yerel yönetimler ve kurumlarla çalıştay düzenlenerek paylaşılacak. Böylece çözüm önerileri ve önleyici politikaların geliştirilmesi hedefleniyor.
Marmara Denizi'nde mikroplastik ve ağır metal kirliliği ciddi boyutlara ulaşıyor. Uzmanlar, doğal dengeyi korumak için acil önlem çağrısında bulunuyor.