TBMM Genel Kurulu, 'Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da gündem dışı konuşmalar, milletvekillerine verilen 1'er dakikalık söz hakkının ardından siyasi parti grup başkanvekillerine söz verildi. Bu bölümde açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'Yolsuzluk' soruşturması kapsamında İBB iddianamesi ile ilgili, "Savcı, saçma sapan ifadeler ve partimizi itham eden iddialardan sonra, Anayasa'ya göre; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na partimizin kapatılması için ihbarda bulunmuş. 102 yıllık bu partiyi kapatacak kişi, daha anasının karnından doğmadı. Haddini bileceksin sen. Bu nasıl bir şey, basit bir ihbarda bulunmuyorsun, sen partiyi suçluyorsun; amacını, haddini aşan anlatımlar yapıyorsun, suçlamalarda bulunuyorsun. Ben de senin hakkında ihbarda bulunuyorum: rejimin bir tehdidisin. Şu anda rejim tehdit altındadır. Bakın, AKP, MHP, DEM, İYİ Parti, YENİ YOL Grubuna sesleniyorum; demokrasi büyük bir tehdit altında. Sözde bir iddianameyle Türkiye'nin 1'inci partisine ayar veriliyor. Bu bir iddianame değil, bir muhtıradır. Biz bunları darbe dönemlerinde gördük" dedi.

'İNSAN HAYATINI PARFÜM ŞİŞESİNDEN DAHA UCUZ GÖRMÜŞLER'

Ardından siyasi partilerin TBMM Başkanlığına sunduğu önergelerin görüşmelerine geçildi. İYİ Parti'nin, Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde faaliyet gösteren parfüm atölyesinde gerçekleşen yangın ile ilgili önergeye geçildi. Önergenin gerekçesini açıklamak üzere kürsüye gelen İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, "Önceki dönem AK Parti'de Hamza Şayir isimli bir Belediye Başkanı vardı. Belediye Başkanı olduğu 2021 yılında bu bina için kaçak yapı tespiti yapılıyor. Dilovası Belediyesi Encümeni toplanıyor, 'Yıkılsın' kararı alınıyor. Altına da dönemin Başkan Yardımcısı Edip Bingöl imza atıyor. Ne oluyor sonra? Belediye Başkanı Hamza Şayir, encümen kararı olmasına rağmen binayı yıktırmıyor. Buyurun size suçlu. Niye yok, çünkü o sırada, ruhsatsız ahır yıkmakla meşgul, insanların Hitleri'n fırınlarındaki gibi yandığı o binayı yıkması gereken kepçeler Hamza Şayir'in emriyle o gün buzağıları, köpekleri katlediyordu. Hamza Bey, çok meşguldü. Bakın, bunu ben doğrulatamadım ama yerel basında yazdı, diyor ki, 'Patron zabıta gelince parfüm dağıtıyor, sigara veriyor denetim yapılmasın diye.' Ucuzluğa bakın ya, insan hayatının ucuzluğuna bak. Utanmadan o kadınların, o çocukların hayatını birkaç kuruşluk parfüm şişesinden daha ucuz görmüşler. Yazıklar olsun" diye konuştu.

'2025 YILINDA BİN 700'ÜN ÜZERİNDE ÇALIŞAN İŞ KAZALARINDA HAYATINI KAYBETTİ'

Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, önerge ile ilgili, "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2025'in ilk on ayında bin 700'ün üzerinde çalışan iş kazalarında hayatını kaybetmiştir. Bu veriler önleyici denetim kültürünün Türkiye'de henüz kurumsallaşamadığının açık biçimde ortaya çıkmasıdır. Her fabrikadaki, her işletmedeki çalışan vatandaşlarımız devletin gözetimi altındaki bir emanettir. Bu emanetin gereği olaydan sonra değil, olay olmadan önce koruyucu önlemler almaktır" dedi.

'İŞÇİNİN YAŞAM HAKKININ KUTSAL SAYILDIĞI BİR DÜZEN İSTİYORUZ'

İş cinayetlerinin önlenmesi için denetim mekanizmalarının bağımsızlaştırılması gerektiğini savunan DEM Parti Batman Milletvekili Zeynep Oduncu Kutevi, "Sendikal örgütlenme önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Biz emeğin sömürülmediği, her işçinin sağ salim evine dönebildiği, yaşam hakkının kutsal sayıldığı bir düzen istiyoruz. Bu, sadece emekçilerin değil, toplumun tamamının güvenliği, güvenli geleceğidir. Dilovası'ndaki bu faciada sorumluluğu bulunan herkesin hangi makamda olursa olsun hukuk önünde hesap vermesini talep ediyoruz çünkü, 'Artık yeter' diyoruz, bu ölümler kader değil, bu ölümler adaletsizliğin, denetimsizliğin ve sistematik ihmalkarlığın sonucudur. Benzer faciaların bir kez daha yaşanmaması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurumların sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz" dedi.

'HEPİMİZ ZAYIF KALDIK, ÇOK ÜZGÜNÜM'

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ise önerge üzerine, "Gelin hep beraber, hem iş yeri hekiminin, hem iş güvenliği uzmanının patronla ilişkisini kesecek bir yasal düzenlemeyi birlikte yapalım. 3 yıldır Plan ve Bütçe'de yalnızca biz değil, iktidara mensup milletvekilleri de aynı şeyi söylüyor; bir özerk kamu kurumu kuralım, işverene bağlı olarak çalışmasın. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında çalışanlar, başka türlü bu sorunu çözemezsiniz. Kök nedenine inmediğiniz müddetçe bu sorunu çözmeniz asla mümkün değil. Çocukların çalışmasının utancını ortadan kaldıramazsınız. Çalışan sağlığı ve güvenliği alanı yalnızca bir politika tartışması değildir; aynı zamanda ulusal değerlere, insana verilen değere ilişkin bir sınavdır. Maalesef, bu sınavda hepimiz zayıf kaldık, çok üzgünüm" ifadelerini kullandı.

'OLAYIN SONUNA KADAR ÜZERİNE GİDİLECEK'

Olayın ardından inceleme, tespit ve soruşturmanın yapıldığını aktaran AK Parti Erzurum Milletvekili Abdurrahim Fırat, "Savcılık soruşturması çok yönlü olarak sürdürülmektedir. Atölye sahibi dahil çok sayıda şüpheli gözaltına alınmış olup, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmişlerdir. Yangının çıkış nedeni, binanın yönetmelik kapsamındaki eksiklikleri ve sorunların tespitine yönelik bilirkişi incelemeleri devam etmektedir. Ucu kime dokunursa dokunsun, nereye varırsa varsın bu olayın sonuna kadar üzerine gidilecek ve gereken her şey yapılacaktır" şeklinde konuştu.

Ankaragücü'nde Şok Ayrılık!
Ankaragücü'nde Şok Ayrılık!
İçeriği Görüntüle

TOPLANTI YETER SAYISI BULUNAMADI

Siyasi parti temsilcilerinin önerge üzerine yaptığı değerlendirmelerin ardından CHP grubu yoklama talebinde bulundu. Üst üstte iki kez yapılan oylamada, toplantı yeter sayısı bulunamadığı için Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl, birleşimi 12 Kasım Çarşamba günü toplanmak üzere kapattı.

Kaynak: DHA