Dün akşam saatlerinde son dönemin popüler müzik grubu Manifest, İstanbul'da bir konser verdi. Bu sabah ise İstanbul Başsavcılığı grup hakkında 'teşhircilik' ve 'hayasızca hareketlerde bulunmak' suçlamaları ile bir soruşturma başlattığını açıkladı.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ise soruşturmaya karşı çıkarak bir açıklamada bulundu. Baro, ''Manifest grubuna yönelik “hayasızca hareketler” ve “teşhircilik” iddialarıyla açılan soruşturma; kadınların sanatını ve ifade özgürlüğünü hedef alan cinsiyetçi bir saldırıdır. Cinsiyetçi yargı pratiklerini kabul etmiyoruz!'' dedi.
İstanbul Barosu'nun yaptığı açıklamasa ise şöyle;
''Bir kadın müzik grubuna ‘hayasızca haraketler' ve ‘teşhircilik' suçlaması ile soruşturma açılması yalnızca ceza hukukun sınırlarını zorlayan hukuksuz bir girişim değil, aynı zamanda kadınların kamusal alanda var olma, üretme ve ifade özgürlüğüne yöneltilmiş sistematik baskının güncel bir örneğidir. Dolayısıyla bir konser performansının cezai yaptırımla karşılaşması, ifade özgürlüğü ve sanat özgürlüğünün özüne dokunan ağır bir ihlaldir.
Kadınların giyimleri, sahnedeki varlıkları ve bedenleri üzerinden sürekli ahlaki denetime tabi tutulması, toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığın en görünür biçimlerinden biridir. “Hayasızca hareketler” suç tipi yıllardır belirsizliği ve muğlaklığı nedeniyle eleştirilmekte ve kaldırılması gerektiği dile getirilmektedir. Bu suç tipinin kadın sanatçılar aleyhine işletilmesi, kadınların ifade özgürlüğünü hedef alan cinsiyetçi bir yargı pratiğine işaret etmektedir. Her gün yeni bir kadın cinayeti haberine uyandığımız ‘aile yılı'nda, kadına yönelik şiddeti önlemek ya da caydırmak adına en küçük bir adım atmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın; söz konusu müzik grubunun sahne performansları karşısında jet hızıyla “teşhircilik” ve “hayasızca hareket” suçlamalarıyla soruşturma başlatması, yaşam biçimimize yöneltilmiş açık bir saldırıdır!
Biz İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak; kadınların sanatta, kamusal alanda ve yaşamın her alanında özgürce var olma hakkını savunuyor; Anayasa'dan, CEDAW'dan ve İstanbul Sözleşmesi'nden doğan ulusal ve uluslararası yükümlülüklerin devlet organlarınca ihlal edilmesine karşı çıkıyoruz.
Kadınların sanatı suç değildir, kadınlar tüm bedensel hakları ve bireysel özgürlüklerinin tek sahibidir.''
Manifest grubuna yönelik “hayasızca hareketler” ve “teşhircilik” iddialarıyla açılan soruşturma; kadınların sanatını ve ifade özgürlüğünü hedef alan cinsiyetçi bir saldırıdır.
— İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi (@istbarosuKHM) September 7, 2025
Cinsiyetçi yargı pratiklerini kabul etmiyoruz!#İstanbulBarosu #KadınHakları pic.twitter.com/Pm5fdpzUMw