İsrail’in, nükleer tesisler, füze üsleri, bilim insanları ve askeri liderleri hedef alan saldırıları, İran’ın füze ve İHA misillemeleriyle karşılık bulurken, çatışmaların Lübnan’a sıçrama riski gündemdeki yerini koruyor.
Lübnan Hâlâ Önceki Saldırıların Yaralarını Sarıyor
Lübnan, 8 Ekim 2023’te başlayan ve 23 Eylül 2024’te geniş çaplı savaşa dönüşen İsrail saldırılarının yaralarını henüz saramamışken, yeni bir savaş ihtimali ülkede endişeli bir bekleyiş yaratmış durumda.
İsrail’in 27 Kasım 2024’te ilan edilen ateşkese rağmen sürdürdüğü ihlaller sonucu 216 kişi hayatını kaybetti, 508 kişi yaralandı. Şimdi ise çatışmanın doğrudan Lübnan’a sıçrama riski yeniden gündemde.
Resmi Tutum: “Savaşa Girmemeliyiz”
Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam ve Meclis Başkanı Nebih Berri, Lübnan’ın çatışmalara dahil olmaması gerektiğini vurgularken, Hizbullah İran’a destek mesajlarını sürdürmeye devam ediyor.
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, diplomatik yollarla çözümden yana olduklarını belirtse de, İran’ın tehdit altında olması durumunda “müdahale edebiliriz” mesajı veriyor.
Hizbullah’ın Savaşa Girme İhtimali Düşük ama...
Gazeteci Tony İssa ve siyasi analist Tevfik Şuman, Lübnan’ın şu anda “tehlikeli bir belirsizlik” ve “bekleyiş hali” içinde olduğunu belirtiyor. Analistlere göre Hizbullah, zayıflayan askeri ve finansal gücü nedeniyle doğrudan savaşa girme konusunda temkinli.
İssa’ya göre, “Hizbullah artık zafer kazanabileceği bir savaş yürütemez.” Ancak, İsrail’in doğrudan Lübnan topraklarını hedef alması halinde denge değişebilir.
İran’daki Kaybın Boyutu Ağırlaşıyor
İran Sağlık Bakan Yardımcısı Abdurrahman Rustemiyan, İsrail’in saldırılarında şu ana kadar 430 sivilin hayatını kaybettiğini, 3.500 kişinin yaralandığını açıkladı. Ölenler arasında İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı ve 9 nükleer bilim insanı da bulunuyor.
Diplomatik Arayışlar Sürüyor
Gözlemciler, Lübnan’ın diplomatik yollarla iç ve dış dinamikleri dengelemeye çalıştığını, olası bir savaşa girmemek için yoğun çaba harcadığını ifade ediyor. Ancak Hizbullah’ın İran’a olası bir saldırıda “seyirci kalmayacağı” yönündeki açıklamaları, tarafsızlık çizgisinin her an aşılabileceği anlamına geliyor.
