Türkiye İş Bankası’nın Ulus Meydanı’nda bulunan İktisadi Bağımsızlık Müzesi’ni görenler hayran kalıyor. Cumhuriyet Döneminin görkemli yapılarından olan tarihi İş Bankası binası, uzun yıllar Genel Müdürlük olarak kullanıldı.
Çoğumuz banka işlemleri burada yaptırmıştır. Hata çocuk yaşta, İş Bankası’nın kumbaralarını bu binadan temin etmiş, para biriktirme alışkanlığımızı başlatmıştık.
Milli bankacılığın doğuşu
İş Bankası’nın kuruluş tarihini araştırırken, Türkiye’nin nereden nereye geldiğini, yokluklar içinde bir bankanın nasıl kurulduğunu iyi anlıyorsunuz. Kurtuluş Savaşı sona ermiş, Cumhuriyet ilan edilmişti. Şimdi, yeni Türkiye devletini, aşılması gereken ekonomik ve sosyal sorunlar bekliyordu. Bu dönemde tasarrufu teşvik ederek toplanacak fonlarla bütün ekonomik faaliyet kollarını finanse edebilecek, gerektiğinde çeşitli alanlarda sanayileşme hareketinin başlatılmasına kendi kaynaklarıyla katılabilecek milli bir kuruluşun doğması ve milli bankacılık sisteminin oluşturulması ihtiyacı derin bir şekilde hissediliyordu.
Cumhuriyet döneminin ilk ulusal bankası olan İş Bankası, Atatürk'ün direktifleriyle İzmir Birinci İktisat Kongresi'nde alınan kararlar doğrultusunda 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. Nominal sermayesi 1 milyon TL'ydi. Bu sermayenin fiilen ödenen 250 bin TL'lik bölümü ise bizzat Atatürk tarafından karşılanmıştı.
İlk açılış İzmir
İş Bankası’nın ilk kez İzmir’de açıldığını bu araştırma sonucu öğrendim. 9 Eylül 1924 günü, İstasyon Caddesi üzerindeki ilk binasında düzenlenen bir törenle Bankanın açılışı yapılmış. Açılış törenine devlet erkânı, hükümet üyeleri, mebuslar, kordiplomatik ve Ankara eşraf ve tüccarı davetliymiş. Davetli sayısı 150'yi bulduğundan, bu kadar kişiyi alacak salon bulunamamış, davetliler gruplar halinde ağırlanmış. Törende limonata ve pasta dağıtılmış, bu açılış için toplam 120 lira masraf yapılmış.
Atatürk “Yeni bir bina yapalım”
Atatürk İş Bankası’nın Genel Müdürlüğü için Ankara’da bir bina yapılması önerir. İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından projelendirilerek inşa edilir. Bina 1929 yılında tamamlanır.
Dış cephesinde yoğun olarak Osmanlı ve Selçuklu mimarilerinden figürler barındıran yapı her ne kadar genel itibarıyla Birinci Ulusal Mimarlık Akımı'nın etkisiyle tasarlanmış olsa da katlar arası geçişlerde kullanılan yatay hatlar Neo-Rönesans Mimarisi'nden, ana giriş kapısının üstündeki cam Markiz ise Art Nouveau üslubundan da yararlanıldığını gösteriyor.
Türkiye İş Bankası'nın Genel Müdürlüğü olarak kullanılmaya başlanan bina, uzun yıllar boyunca bu amaca hizmet etti. Merkezin Kavaklıdere'ye taşınmasıyla birlikteyse "Heykel Şubesi" adıyla günlük bankacılık işlemlerinin devam ettirildiği ve kurum bünyesindeki eğitimlerin yapıldığı bir birim haline geldi.
Ulus Meydanı ve çevresindeki alanların düzenlenerek bir kültür merkezi haline dönüştürülmesi projesi kapsamında banka yönetimi tarihi binadaki şubenin kapatılarak buranın müzeye çevrilmesine yönelik karar aldı. Yapılan düzenlemeler sonrasında, "Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi" adıyla 2 Mayıs 2019 tarihinde açılışı yapıldı.
Çocukları sanatla buluşturuyor
Uzun yıllar bankacılık hizmeti sunan bina şimdi İktisadi Bağımsızlık Müzesi adı altında, sanatçıların hizmetine sunulmuş.
Ayrıca burada minik sanatseverler için ücretsiz etkinlikler düzenleniyor. Yaz tatilinde çocukları sanat, yaratıcılık ve eğlence ile buluşturan İş Sanat, ağustos ayı için birbirinden keyifli atölyeler planlanmış. Farklı yaş gruplarına özel olarak hazırlanan bu ücretsiz atölyelerde minik sanatseverler, 100. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Türkiye İş Bankası’nın Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi ile tanıştırıyor. Sanatçıların eserlerini gözlemleyecek ve bu eserlerden ilhamla kendi tasarımlarını ortaya koyacak.
İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nde düzenlenecek atölyeler hakkında bilgi almak ve atölyelere ücretsiz kayıt yaptırmak için [email protected] adresi ile iletişime geçebilirsiniz.
Fotoğraf: Türkiye İş Bankası Müzesi