Kütahya'dan doğan Uşak ve Manisa illerinden geçerek İzmir'in Foça ilçesinden Ege Denizi'ne dökülen 401 kilometrelik Gediz Nehri'ndeki kirlilik uzun yıllardır tarımsal üretimi, hayvancılığı ve bölge halkının sağlığını tehdit ediyor. Gediz'den Foça'nın 3-4 mahallesine tarımsal sulama yaptığını belirten Foça Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Semih Uzun, "Tarladaki ürünlerimizi bu suyla suluyoruz. Fakat Manisa ve Uşak'taki organize sanayi bölgelerinden gelen atıklar sulama sularımızı kirletiyor. Tuzluluk oranı yüksek, kimyasal atık olan suların insan sağlığına ve çevreye büyük zararları var. Bu sularla sulama yapmak zorunda kalıyoruz" diye konuştu.

'ÖNLEM ALINMAZSA TARIMSAL ÜRETİM BİTEBİLİR'

Kirliliğin ana nedeninin sanayi atıklarının arıtılmadan nehre bırakılması olduğunu söyleyen Uzun, "Atıklar arıtılmadan Gediz Nehri'ne atılıyor. Buradan da sular İzmir Körfezi'ne taşınıyor. Bir tek tarım için değil, deniz yaşamı için de tehlikeli. Bu sene kurak bir yıl geçirdik, az miktarda yağış aldık. Bu nedenle kirlilik belirginleşti. Yağışlar bol olduğunda kirliliği anlamıyorduk. Ama yağmur sularının az olması nedeniyle kirlilik bu sene had safhada hissedildi. Suyumuz kapkara. Suya dokunmaya, temas etmeye korkar bir hale geldik. Küçüklüğümde buradan su içiyorduk, tertemiz bir suyumuz vardı. Sanayi de önemli ama sanayici para kazanacak diye insan sağlığına ve üretimimize engel olmamaları gerekiyor. Arıtma sistemlerini düzgün bir şekilde çalıştırmaları lazım. Sanayi üretim yapacak diye bunun ceremesini çekmek zorunda olmamalıyız. Arıtma sistemleri düzgün çalıştığı müddetçe bu suyun daha temiz olacağına inanıyorum. Önlem alınmazsa tarımsal üretim biter. Bu sularla sulama yaptığımız sürece topraklarımızın kalitesi her geçen gün değersizleşiyor. Bu topraklardan ürün alamaz, üretim yapamaz konuma geleceğiz" dedi.

'EN KISA ZAMANDA ÖNLEM ALINMALI'

Foça Yeni Bağarası Mahallesi Muhtarı Cihat Gerihan da "Gediz Nehri, Foça'yı ve mahallelerini besleyen en büyük gelir kaynaklarından bir tanesi. Fakat son yıllarda yaşanan kirlilik, Manisa'dan ve daha ilerideki ilçelerden gelen arıtma tesislerinin iyi çalışmayan sanayi fabrikalarının getirmiş olduğu atıkların sonucu. Yıllar önce Gediz Nehri'nde vatandaşların yüzdüğü, suyunu içebildiği, balığını tutabildiği, sebze ve meyve üretebildiği bir havzaydı. Fakat son 10 yıldan beri geldiğimiz durum çok kötü. Sanayiye karşı değiliz ama onların da insan sağlığına önem vermesini istiyoruz. Burada üretilen gıda, meyve, sebze hepimizin ortak kullanım alanının içerisinde, buradaki balığı hepimiz kullanıyoruz. Nehirden almış olduğumuz zehri tüketiyoruz. En kısa zamanda önlem alınması lazım" diye konuştu.

Paralimpik mili yüzücü Esra, dünya 2'ncisi oldu Paralimpik mili yüzücü Esra, dünya 2'ncisi oldu

'HAYVANCILIKTA BU BÖLGEYİ TERK ETTİK'

Yeni Bağarası Mahallesi'nde 10 yaşından beri çiftçilik yaptığını belirten Saadettin Tokgöz (56) ise "Şu anki Gediz'in haline ağlayasım geliyor. Buradan su içiyorduk. Ama şu anki durum hiç iç açıcı değil. Kirlilik arttığında sulama yapamıyorum. Gediz'in durumu yüzünden hayvancılıkta bu bölgeyi terk ettim. Çünkü sulama alanım yok. Şu an traktörümle, tankerle su çekiyorum. Eskiden Gediz'de sadece balıkçılıkla geçimimizi sağlıyorduk. Hayvanlara da hiç dokunmuyorduk, kendileri suyunu içiyordu, yayılımını yapıyordu. Ama şimdi o imkanlar maalesef sıfıra düştü. Suyu kendi imkanlarımızla yaratıyoruz, yer altından alıyoruz. Tankeri doldurup getirip, hayvanlara veriyorum. Temiz olsa hayvanlar suyu buradan içecekler" dedi.

'İZMİR KÖRFEZİ'NİN DE KİRLENMESİNİN NEDENİ'

Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Sözcüsü Ramiz Sağlam da "Kirlilik ne burada başlıyor ne burada bitiyor. Kütahya'dan başlayan ve o bölgeden buraya kadar gelen sanayi atıklarından oluşan bir kirlilik söz konusu. Manisa'daki yapılan organize sanayi bölgelerinin arıtmasız bir şekilde Gediz'e aktarılması kirliliği buraya kadar getiriyor. Burası, Ege Bölgesi'nin en önemli tarım arazilerinin olduğu bölgelerden biri. Sadece İzmir'in ve Gediz'in kirliliği değil, buradaki üretilen bütün tarım ve hayvancılığın tamamen yok edilmesi anlamına geliyor. Geçen yıl yaz aylarında körfez kirliliği vardı. Körfezin şu anda müsilaj ve kirlilik nedeniyle öldüğü söyleniyor. Bu Gediz'in kirliliğiyle bağlantılı. Buradan akan su denize ulaşıyor ve İzmir Körfezi'nin de kirlenmesine neden oluyor. Sanayi bölgelerinde arıtmaların çalışması ve bunun denetlenmesi gerekiyor. Gediz ölüyor, bu ölümü bir an önce durdurmamız gerekiyor" diye konuştu. 

Kaynak: DHA